Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Bir de seçim mi?
MİLLİYET'in "size geliyoruz" kampanyasından esinlenen Bahçeli'nin "halkla yüzyüze gelen, ona ulaşan ve onu dinleyen ilk parti olalım" işareti doğrultusunda, dün ilk MHP heyeti Afyon'a hareket etti. Slogan "Türkiye sevdalıları..."
3 milletvekili ve 1 yöneticiden
oluşan gruplar, Türkiye'yi il il tarayacaklar.
MİLLİYET TIR'ıyla Türkiye gezilerinde, vatandaş topluluklarını yürek yangınlarında bulduk.
O alevlerle yüzyüze gelmek, şu dönemde iktidar milletvekilleri için çok zor...
Büyük cesaret...
Bu girişim, Ankara'da "erken seçimin nabız yoklaması" olarak da yorumlandı.

Böyle bir olasılık "yok" denecek kadar zayıf...
Şöyle ki:
1- Dünya ekonomisi, savaş halini yaşıyor.
Savaş durumunda hangi ülkede, hangi iktidar olursa olsun ekonomik sıkıntılar nedeniyle puanları erozyona uğrar.
İngiltere'ye II.Dünya Savaşı'nı kazandıran Churchıll, savaşı izleyen ilk seçimi yitirmişti. İktidar partileri, kendileri için en kötü seçim zamanlamasını herhalde yapmazlar.
2- Kriz öncesinde, son ekonomik program bağlamında Türkiye için dünyadaki finans mabedlerinde değerlendirmeler şöyleydi:
- Türkiye'nin kur rejimi değişti. İhracata dayalı üretime yoğunlaşma olacak. İç tüketimi ve enflasyonu pompalamadan, ihracat geliriyle ekonomi daha sağlıklı bir yapılanmaya yönelecek.
Şimdi terör kriziyle birlikte, bu değerlendirme gündemden düştü.
- Kur rejimi, Türkiye turizm gelirlerinde bu yıl patlama yaptırdı. Gelecek yıl 15 milyar dolar turizm geliri bekleniyordu.
Ama... Terör krizi ile birlikte savaş ürpertileri sürerse, gelecek yıl Türkiye turizmi için çok da iyimser olunamaz.
- Türkiye'nin son birkaç ayda çok zor görünen uygulamaları gerçekleştirmesi, olumlu değerlendiriliyordu. Örneğin faiz sonrası yüzde 5,5 fazlalık sağlanması önemli bir göstergeydi. "Bu performansın sürdürülemeyeceği" gibi bir kaygı var.
- Özelleştirme ve yabancı sermaye gelirlerinin artması bekleniyordu. Terör kriziyle birlikte bu beklenti de buzdolabına girdi. Hatta imza aşamasına kadar gelmiş bazı ortaklık ve satın alma görüşmeleri, yabancı sermaye tarafından şimdilik donduruldu.
- Cesur operasyonlar sonrası finans sektörü için iyimser beklentiler oluşmuştu. Terör kriziyle birlikte kuşkular başladı.
- "Enflasyonun kontrol altına alınacağı, üretimin artacağı ve 2 yıl içinde Türkiye'nin düze çıkabileceği" düşünülüyordu. Terör kriziyle birlikte takvim de ertelendi.

Böyle bir manzarada, hangi iktidar "oylarını artıracağını veya bir önceki seçimin oylarını koruyabileceğini" umar?
Zaten SONAR'ın son araştırmasına göre; "İktidar partilerinden hiçbiri yüzde 10 barajının üzerinde görünmüyor."
Gerçi böyle yayınları biraz da ihtiyatla karşılamak gerek.
Çünkü... Seçim sandığından yüzde 54 oyla çıkmış olan bu partilerin yüzde 22'ye gerilemesi, pek olası değil.
Kaldı ki MHP'nin seçimle, iktidarla ya da muhalefette kalmakla kolay kolay değişmeyecek "ideolojik kitle oyu" var.
Herhalde MHP, bu yurt tarama gezisinde daha çok kendi örgütünü yeniden motive etmenin, örgüt sıkıntılarını gidermenin ve meydanlara çoğunluğu kendisinden olanların akacağı yurttaşla farklı bir vitrin çizmenin hesabını yapmış olmalı.
Aslında şu bir gerçektir ki... Gelecek yılın sonundan önce seçim olmaz. Gelecek yılın sonuna varıldığında ise birkaç ay sonra Nisan... Ve 4.yıl dolmuş olacak.
Türkiye'de seçim, "4 yıldan önce olmaz ama 5.yıla da kalmaz."
Ama... Böyle halkla yüzyüze sıcak temaslar, iktidarın diğer partilerince de yapılmalı.
Şu zor süreç, ancak toplumla omuz omuza aşılabilir.