Güneri Cıvaoğlu

Güneri Cıvaoğlu

ngunericivaoglu@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Dünya Ticaret Merkezi kulelerine ve Pentagon'a saldırıdan sonra, ABD, Süleyman Demirel'in de nabzını tutmuştu.
Demirel, şu mesajı vermiş:
"Bu insanlık dışı saldırıdan sonra, bütün dünya sizin yanınızda.
Ne yapacağınıza karar verirken iyi düşünün. Bu çok değerli desteği kaybetmeyin.
Haklı durumdasınız... Haksız duruma düşmeyin.
Dünya kamuoyunun hassas olduğu ve kabul edemeyeceği şeyler yapmayın."
Taktik savaş oyunları ve kurmaylık özentilerinin üzerine çıkan, net ve doğru, genel bir strateji söylemi.

Başkan Bush, eylemden sonra Senato'daki konuşmasında müthiş bir alkış topladı.
Japonlar'ın Pearl Harbor baskınından sonra kongrede yaptığı konuşmayla dönemin Başkanı Roosewelt, ABD'nin demokrasi tarihinde alkış rekoruna sahiptir.
ABD medyasına göre; "Bush'un konuşması ikinci sırada."
Demirel "gerçekten çok güzel konuşmaydı. Ama... Alkış herşey değildir. Bush, o konuşmada çıtayı yükseğe koydu. Söylediklerini yapabilmesi çok zor"
diyor.
Gerçekten... O söylem güç kullanılarak hayata geçirildiğinde kadın, çocuk, yaşlı, günahsız insanlar da ölürse, şimdi ABD'den yana olan rüzgar tersine dönebilir.
Bush'
un konuşması, bu kez tarihe "kıyım emri" olarak geçer.
ABD Yönetimi, zor durumda...
Kırılan gururu onarması gerekiyor. Kamuoyunun ağır baskısı Bush'un omuzlarında.
Ama...
ABD, Cengiz Han'ın bile tutunamadığı o tekin olmayan coğrafyada Sovyetler Birliği'nin düştüğü tuzağa düşmemek için hedefi, yöntemi ve istihbaratı ile hata yapmamalı.
Devlet adamı, kamuoyunun dümen suyunda değil, önünde olur.

Zaten "ABD'nin de hız kestiği" izlenimleri var.
Örneğin... Dün ABD Dışişleri Bakanı Powell, "Taliban'ın, öncelikle uluslararası baskı ve izolasyon politikasıyla köşeye sıkıştırılmak istendiğini" söyledi. Askeri harekat alternatifini çok hafif geçti.
AP'nin haberine göre; NATO toplantısına giden çok üst düzey bir ABD'li ise askeri harekatı "seçeneklerden sadece biri" diye niteledi. "Askeri harekat olsa dahi bunun çok yakın sürede gerçekleşmeyeceğini" belirtti. "İstihbarat, terörün mali kaynaklarının kurutulması, ABD'yle birlikte tam bir koalisyonun oluşturulması adımlarının tamamlanması gerektiğini" söyledi.
New York Times ve Washington Post tarafından çıkarılan The Herald Tribün'ün dünkü başlığı ise frene basıldığının işaretiydi:
"Amaç Taliban'ı yıkmak değil, cezalandırmak..."
Galiba... ABD, sağduyu vitesine geçti.

ABD'nin daha özenli hareket etmesinin bir diğer gerekçesi de Pakistan'da yoğunlaşan protestolar.
Ölçüsünü aşmış ve sivillere de kayabilecek bir harekat, Pakistan'ı çok karıştırabilir... Hatta Başkan Müşerref'i de düşürebilir.
Böylece Pakistan desteğinin yitirilmesi, hem harekatı çok zorlaştırır... Hem de İslam dünyasında karşı cephe yaratabilir.
Ayrıca... Geniş çaplı ve uzun sürecek bir harekatı ABD ve dünya ekonomisinin ne kadar taşıyabileceği de çok kuşkulu...
Üstelik... ABD'nin büyük kentlerinde ve Avrupa'da dehşet verici, yeni ve olası terör eylemleri için gerekli istihbarat yapılmadan, önlemler alınmadan bir harekat risklidir.
Bu gibi eylemlerle harekat arkadan hançerlenebilir.
Dün Ankara'da "canlı bomba" kuşkusu veren patlama, belki de bir işaret.
Son insanlık dışı eylemi planlayanların hedefleri, herhalde sadece ikiz kuleler ve Pentagon değildi.
Asıl hedef; Dünyanın siyasi ve ekonomik bütün dengelerini, düzenini bozmaktı.
Onların tuzağına düşmeden uygarlık, kendini savunmalı, suçluları cezalandırmalı.