Amerika’nın New Jersey eyaletinde “Bir aşı, bir bira” teşviki uygulanıyor.
Aşı olduğuna dair belge gösterenler kentteki mekânlardan bir şişe bira alabiliyor.
Detroit kentinde ise “birisini aşı olmaya ikna ederek getiren” herkese “50 dolarlık ön ödemeli kart” verilmekte.
Yani...
Jo, eğer George’u ikna ederek aşı olmaya götürürse 50 dolarlık ön ödemeli kartı hak ediyor.
Herhangi bir dükkânda alım yaptığı zaman tutarın 50 dolarlık kısmı bu karttan karşılanıyor.
Maryland’da ise aşılanan devlet çalışanlarına 100 dolarlık ödeme yapılmakta.
Connecticut’ta en az 1 doz aşı yaptırmış olanlara valilik eyaletteki -katılımcı- restoranlarda ücretsiz alkollü veya alkolsüz içecekler sunuyor.
West Virginia Valisi ise Kovid-19 aşısı olacak 16-35 yaş kuşağına “100 dolarlık tasarruf bonosu” verileceğini açıkladı.
Los Angeles’ta “aşı olan herkese bir torba tarımsal ürün” hediye veriliyor.
San Diego kentinde aşı olanlara beyzbol maç bileti verilmekte.
..................
Bunlar dün “NYT’de (New York Times)” Neil Vigdor imzasıyla yayımlanan haber analizden satırlar...
Amerika’da “aşı talebi” azaldıkça randevuları doldurmakta zorlanan bazı eyaletler ve şehirler işte birkaç örneğini verdiğim böyle teşviklere yöneliyor.
CEZA DA VAR
Sadece “havuç” değil “sopa” da gösteriliyor.
Örneğin...
Hindistan’da birkaç gün bile kalmış olsa Avusturalya’ya dönmek isteyen vatandaşlara yasak getirildi.
Bu yasağı delenleri “50 bin dolar para ” veya “5 yıl hapis cezası” bekliyor.
İkisinin birden uygulanma kapısı da aralık.
“Hint kökenli” 8 bin Avustralya vatandaşı halen Hindistan’dan Avustralya’daki evine, işine dönemiyor.
Hükümetin bu kararı tepki dalgaları üretti.
“Bunun insan hakları ihlali olduğu” manşetlerde ve TV ekranlarında...
..............
Kılıfına uydurup yasağı aşanlar da var.
İki kriket oyuncusu, yaptırımlar pazartesi günü yürürlüğe girmeden önce Hindistan’dan Doha’ya uçmuşlar.
Böylece Katar üzerinden Avustralya’ya dönüş yapmışlar.
Onların durumu da tartışılıyor.
.............
Öte yandan, “İngiltere’den dönen beyaz Avustralyalılara böyle bir yasak konulmamış olması” eleştiri konusu.
Hükümete “ırkçılık” suçlamaları yapılmakta.
BUMERANG MUTASYON
Dünyanın büyük bölümünde aşı yokluğu nedeniyle insanlar ölmekte.
2024’e kadar zengin ülkeler kuşağında yer almayan coğrafyalarda aşılanmanın mümkün olamayacağı iddia edilmekte.
Tüyler ürpertici bir öngörü bu...
Bunun anlamı “virüsün o coğrafyalarda yüzlerce mutasyona uğrayacağı ve zamanla bumerang gibi dönüp zengin ülkelerin halklarını da vurabileceğidir.”
Çünkü...
Uygulanmış aşıların ürettiği antikorlar bu yüzlerce yeni mutasyonu tanıyamayacaktır.
“Aşı adaletsizliği” sonuçta“insani değerler sorunu olmanın” ötesinde, gelişmiş ülkeler kuşağı insanları için “hayatta kalmalarına dönük tehdide” dönüşecektir.
HALK AŞISI
Washington Post’un dünkü başyazısında şu giriş cümlesi canımı acıttı:
“Virüsün sadece Hindistan’da değil, Brezilya, Türkiye, İran, Arjantin ve başka yerlerde de artarak kötüleştiği küresel salgın, gelişmekte olan dünyada aşı eksikliğine öfke uyandırıyor...”
..............
Hindistan ve Brezilya’yla birlikte anılmak gerçekten üzücü.
Yazıda “halk aşısı” seçeneği sorgulanmakta: “Zengin ülkeler milyonlarca insanı aşılamakta, fakir ülkeler ise acı ve endişe içinde beklemekte. Bu, herkese (bütün insanlara G.C)” ücretsiz “halk aşısı” sunmak için bir çareyi düşündürüyor.
Gerçekten “aşılardan geçici olarak patent korumasının kaldırılması” görüşü ivme kazandı. Amaç “asil” ancak çözümden çok “slogan...”
Dünya Ticaret Örgütü’nün gündemine sokulmak istenen bir madde bu.
Yani...
“Aşı patentlerinin zengin olmayan dünya ülkeleriyle de paylaşılması...”
Böylece “aşı üretiminin bu günkü arza göre çok kez katlanarak büyümesi...”
ZOR VE TEHLİKELİ
Kulağa hoş geliyor, fakat sakıncaları da dikkate alınmalı.
Dünkü Washington Post başyazısına göre “fikri mülkiyetleri ellerinden alınan şirketler ve kurumlar gelecek için motivasyonlarını kaybedebilir. Bu da inovasyonu (yaratıcılığı)
engelleyebilir...”
..............
Ayrıca...
Aşıların patentleri diğer ülkelere devredilse bile bunun tehlikesi de dikkate alınmalı.
Aşı üretimi, titizlik gerektiren ve
zaman alan bir süreç
Baltimore’daki bir aşı üreticisi olan Emergent Bio Solutions, “ürettiği 15 milyon doz aşının kontamine
olduğunu” dehşetle saptadı.
Neyse ki...
Bu “bulaşlı” aşılar dağıtılmadan az önce fark edildi. Ancak dünyanın başka bir yerinde üretilen aşılar için aynı kalite kontrolünün olabilmesi bir büyük soru işareti...
Sadece patent vermekle kalmamak, “deneyimli personeli, kalite kontrol yöntemlerini, gözetim teknolojisini, hammadde paylaşımını” da yapmak gerekir.
...........
Sonuç...
Bu güzelim mavi gezegen, “insanlık bilincine ve sorumluluğuna” en fazla ihtiyaç duyulan bir tarihi dönemde.