Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Gençlerin ne istediğine yönelik olarak son 45 yılda yüzlerce yazı yazdım, bir o kadar da televizyon programı yaptım. İstekleri dünden bugüne hep aynı:

Hem kendileri hem de ülkeleri için daha iyi bir gelecek istiyorlar.

Yaratıcı, dinamik, kabına sığmayan, sıradan olanı değil en iyisini isteyen, eski köye yeni adet getiren, icat çıkarmak için yarışan, milli ve manevi değerlere saygılı ve en önemlisi de demokrasi sevdalısı hırslı ve bir o kadar da girişimci bir gençliğimiz var.

Onları bir türlü görmüyoruz, anlamıyoruz, dertlerine yeterince kulak vermiyoruz ama bizden çok daha ileri ülkelerin gıpta ile baktığı ekmeğini taştan çıkartan, geleceğini tırnaklarıyla kazıyan, ülkeleri için her türlü fedakarlığa hazır olan mücadeleci bir gençliğimiz var.

Haberin Devamı

Ne olur onlara gözümüz gibi bakalım, koruyalım, sakınalım, gerginliklerimizin bir parçası haline getirmeyelim. Onlar üzerinden siyaset yapmayalım!

Onlar için ille de bir şey yapacaksanız, bu hizmet yarışı olmalıdır.

Dünden bugüne ne yaptınız, bundan sonra neler vadediyorsunuz, neleri pas geçtiniz?

Hamaset nutuklarının ötesine geçip önce gönüllerini ve güvenlerini kazanmamız gerekiyor. Sanki en zor olanı da bu!

Artık ne olur şu noktalara dikkat edilsin, en rahatsız oldukları konular bunlar:

* Verilen sözler ile icraatlar örtüşsün.

* Seçimden seçime hatırlanmasınlar.

* Kendileri adına hiç kimse ahkam kesmesin.

* Lafın ötesine geçilsin.

* Önümüzdeki 10 yıla yönelik yol haritası açıklansın.

* Umut tacirliğinden, kandırılmaktan, ötekileştirilmekten, aşağılanmaktan, okuduklarına bin pişman olmaktan kurtulmak, dünyadaki yaşıtları gibi emeklerinin karşılığını artık almak istiyorlar!..

En büyük zenginlik!

Günümüzde bir ülkenin en büyük zenginliği iyi yetişmiş enerjik, üretken ve bir o kadar da vizyoner gençleridir. Bizde fazlasıyla var. Peki, hak ettikleri değeri görüyorlar mı? Evet demek çok zor.

Gözlerinin dışarıda olması bu yüzden. Umutsuzlar, mutsuzlar, kırgınlar, yorgunlar.

Onları bu hale biz yetişkinler getirdik. Her şeyden bezdirmekle kalmadık, hayallerini de tükettik!

Haberin Devamı

Yüzde 72’sinin fırsatını bulursa başka bir ülkede yaşamak istemesi de bu yüzden.

Şaşırdık mı? Hayır.

Daha önce de benzeri araştırmalar yapılmış ve benzeri sonuçlarla karşılaşmıştık.

Peki, şimdi değişen ne?

Eskiden düşünüyorlardı, şimdi gidiyorlar.

Oysa onları hem devlet hem de millet olarak ne büyük fedakarlıklara büyüttük, okuttuk, büyük hayaller kurdurduk, sonra da yüz üstü bıraktık…

Hemen her ay yüzlerce mühendisimiz, doktorumuz, doktoralı bilim insanımız yurtdışına göçüyor.

Beyin göçü, bizde var da diğer ülkelerde yok mu?

Hemen her ülkenin benzeri sorunları var ve önüne geçmek de çok kolay değil.

Günümüz gençleri, dünyayı minik bir köy gibi görüyor ve yaşamak istedikleri her yeri kendisi için ikinci bir vatan olarak değerlendirebiliyor.

Onları, özellikle de beyin takımını tutmanın yolu ise sadece yüksek maaştan değil istedikleri ekosistemi sağlamaktan geçiyor…

İstekleri bireysel mi? Kesinlikle hayır.

Ülkeleri için, aileleri için, dünya için, insanlık için, demokrasi, hukuk, huzur için, başta doğa ve hayvanlar olmak üzere tüm canlılar için her alanda mücadele vermek istiyorlar.

Haberin Devamı

Ömürle birlikte gençlik yelpazesi de bir hayli genişledi.

Ortalama yaşam süresi 78, 80’e, gençlik yaşı da 30’lu yaşları da içine alacak şekilde uzadı.

Bu yüzden 30’lu yaşların başında hâlâ doğru bir gelecek arayışı içinde olan gençleri çok fazla yadırgamamak ve “biz senin yaşındayken” diye başlayan nasihatlerde bulunurken çok dikkatli olmak gerekir…

Peki nasıl bir gelecek, nasıl bir iş ve en önemlisi de nasıl bir moral ve motivasyon istiyorlar?

* Baskıdan nefret ediyorlar. Bu yüzden daha çok inisiyatif istiyorlar.

* Daha esnek bir eğitim ve daha esnek bir çalışma hayatı peşindeler.

* Uçuk da olsa fikirlerine değer verilsin ve en azından dinlensin istiyorlar.

* Yönetilen değil yöneten olmak arzusundalar.

* Sıradanlığa razı değiller, yüksek bir yaşam standartları olsun iddiasındalar.

* Dünyanın her yerine gidebilir ve orada yaşam sürdürebilir donanıma sahip olmayı düşünüyorlar.

* Kendilerine ve hobilerine de zaman kalsın ama onları hayata geçirecek kadar da paraları olsun istiyorlar.

* Her şeyden önce de adam yerine konulmak istiyorlar…

Özetin özeti: Gençleri bastırma ya da ayrıştırma yerine hayatın hemen her alanında onlara daha çok güvenmeli ve daha çok şans tanımalıyız ki gelecek bugünden çok farklı olsun!..