CIA, ABD'yi deprem gibi vuran son intihar saldırılarından habersiz kalmıştı.
Şimdi soruluyor:
"Bu CIA mi, Afgan dağlarında Usame Bin Laden'in inini bulup vurmaları için ABD özel timlerine, akıllı füzelerine hedef olarak gösterecek?"
Buna inanmak zor.
CIA, ABD'de sorgulanıyor. Adeta çarmıha geriliyor.
Aslında tekleme yıllar önce başlamıştı.
Örneğin... 1979'da Şah'ı deviren İran Mollalar Devrimi'ni, CIA düpedüz atlamıştı...
Daha sonra bir skandal daha... Çin Eski Başkanı Deng Xiaoping sapasağlamken, Beyaz Saray'a "onun öldüğünü" bildirdi.
Böyle bir dizi kötü sınav daha verdi CIA.
Dünya Ticaret Merkezi ikiz kulelerine ve Pentagon'a son saldırı ise tüy dikti.
Neden böyle oldu?..
ABD'de, "istihbarat örgütlerinin şeffaflaşması" yolunda Yasama'dan ve medyadan ağır baskılar gelmişti... O baskılarla "yabancı ülkelerin liderlerinin öldürülmesini yasaklayan" yasa çıkarıldı... CIA'nın bütçesi kısıldı, kuşa döndürüldü... Yerel ajan kullanımı sınırlandırıldı ve zorlaştırıldı.
O kadar ki... Duyumlara göre; "Karısını hiç aldatmamış olmak" gibi koşullar bile aranmaya başlandı.
Ajan yerine, üstün teknolojiyle haber alma yeğlendi.
"ABD casus uydularıyla, dünyadaki bütün kuşkuluların telefon konuşmalarının dinlenmesinin ve görüntülerinin izlenmesi" yeterli görüldü.
Sonuç...
Elbette istihbarat kuruluşları istediği yerde ihtilal yaparak, siyasal cinayet işleterek dünyada cirit atmamalıydı. Onları bir çizgiye çekmek gerekliydi, ama böylesine abartılarak mı?
Meydanı teröre bırakarak cezasını masum insanların çekeceği bir romantizme kapılarak mı?
Üst düzeyde deneyimli eski bir istihbaratçı şöyle söylüyor:
"Aponun en yakınındaki kişiler, istihbarat ajanlarıydı. Apo böyle ele geçirildi.
Şah Mesut'u da gazeteci kimliğiyle yanına yanaşarak ve kameranın içine yerleştirilen bombayı fırlatarak öldürdüler.
Yani... Hedefin yakınına girebilen insan faktörü çok önemli.
Usame Bin Laden'in yakınında ne yazık ki ajan yok.
Uydu, kaya kovuklarını göremez. Onun yerini ancak, nokta operasyonları için yanına sokulan ajanlar bildirebilirler.
CIA ve FBI, artık romantizmden uzaklaşarak gerçekçi tanımlarla yeniden yapılandırılmalı."
"Asimetrik tehdit" de yeni bir deyim.
"Zayıfın kuvvetliye dayatması" anlamında kullanılıyor.
Örneğin... Terör kuruluşları, ayrılıkçı güçler, azınlıklar asimetrik tehdit.
Küçük çaplarıyla büyük devletleri zorluyorlar.
Artık, devlet stratejilerinde 1 numaralı düşman.
O halde ABD ve Batı, sadece istihbarat örgütlerinde değil, tümüyle kurumlarında asimetrik terörü önleyecek yeni bir yapılanmaya da gideceklerdir.
Çok küçük bir olasılıkla Bin Laden ya teslim edilecek.... Ya da ABD vuracak.
Ama... Bunu yaparken sivil halka kıyım uyguladığı oranda ABD dünya kamuoyunda aşınır.
Başaramazsa, daha şiddetli başka terör saldırılarına cesaret vermiş olur.
Sadece sonuç alabileceği hedefleri koymalıdır önüne...
ABD ve Batı, hadiseyi bir "Hıristiyan - Müslüman çatışması" haline getirmekten sakınmaya da özen göstermeliler.
Aksi halde, hiç bitmeyecek bir "global intifada" yaşanır.
Burada Türkiye'nin rolünün ve öneminin çok arttığına ayrıca işaret etmeliyim.
ABD öncülüğünde NATO'nun olası bir harekatının, sadece Hıristiyanlar'dan oluşan "Haçlı Seferi" görüntüsünden çıkarılması ve "insanlık adına yapılması" veya en azından o görüntünün verilmesi için Türkiye'nin de o saflarda yer alması büyük önem taşıyor.
Türkiye, ağırlığını, sağduyu doğrultusunda sapma olmaması için kullanabilir.
Özay Şendir
New York Times’tan Erdoğan’a baskı çağrısı
28 Nisan 2025
Tunca Bengin
Varlığı da tehdit yokluğu da...
28 Nisan 2025
Cem Kılıç
‘Belirli süreli’ sözleşmeler hakkında her şey
28 Nisan 2025
Abdullah Karakuş
Depremin etkilerini nasıl azaltabiliriz?
28 Nisan 2025
Hakkı Öcal
Faşizm imkânsız diyorsanız, etrafınıza bakın ey ABD’liler
28 Nisan 2025