İsrail’i “ateşkese” zorlayan küresel baskı, popülaritesi olan katılımcılarla yükselişte.
Örneğin…
Ürdün Kraliçesi Rania…
WP’de (Washington Post) “İsa’nın doğduğu ülkede Noel İptal edildi” başlığı…
Altında yazarın adı: Queen (Kraliçe) Rania Al Abddullah…
Rania, sadece Ortadoğu’da değil Avrupa’da da popülerdir.
“Moda ikonu” olarak tanımlanır.
Yani satırları ses getirir. Hele yazısı WP gibi
Şeyh Said İsyanı’nın ateşi Piran’da yakılmıştı. Şeyh Said, her yıl yaz aylarında Hınıs’tan yola çıkar, Palu’da yatan dedesinin mezarını ziyaret ederdi.
1924’te bu süreci erken başlattı. Aralık ayında yola çıktı.
Her yıl Palu’ya en kısa yoldan giden Şeyh Said, bu kez güzergâhını değiştirmiş, yol üzerinde bulunmayan köylere de uğrayarak silahlı adımlarıyla gövde gösterisi yapmıştı.
Uğradığı yerlerde “Hükümeti, şeriatın gereğini yapmamakla” suçladı. “Halifeliğin kaldırılması ve medreselerin kapatılmasının dine aykırı olduğunu”, “hanımların kolsuz elbiselerle dans ettiğini” söyleyerek halkı kışkırtıyordu.
Bölge yöneticileri soruşturma yapmışlar ama üst makamlara “asayişi bozan bir durum olmadığını” bildirmişlerdi.
Şeyh Said, beraberindeki 300 silahlıyla kardeşi Abdürrahim’in yaşadığı Piran’a geldi. Yanındaki silahlarından 10’u devletçe aranıyordu. Jandarma, bu 10 kişinin teslim edilmesini istedi.
Şeyh Said, jandarma teğmenine “İstediğiniz adamlar
Gündemde hâlâ “Şeyh Said tartışmaları!...”
Bir önceki yazımda, Şeyh Said’in idam edildiği “Dağkapı Meydanı” adının Çözüm Süreci’nde Diyarbakır Belediye Meclisi kararıyla “Şeyh Said Meydanı” olarak değiştirildiğini yazmıştım.
O tarihte Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı’ydı.
Aynı yazıda Osman Baydemir’in Diyarbakır Belediye Başkanlığı döneminde inşa edilecek bir bulvara gene Belediye Meclisi kararıyla “Şeyh Said Bulvarı adının verildiğini” de anlatmıştım.
Çözüm Süreci çökünce “Şeyh Said Meydanı” adı iptal edildi ve meydan isimsiz kaldı.
Bulvar henüz yapılmadığı için “Şeyh Said Bulvarı” adına dokunulmadı.
Ayrıca...
1925 yılında Şeyh Said, Güneydoğu’da yeşil bayrak açarak “Şeriat ve Hilafet istiyoruz” diye Cumhuriyet tarihinin en büyük isyanını başlatmıştı.
Sonunda Şeyh Said’le birlikte 48 yandaşı Diyarbakır’da idam edilmişlerdi.
100 yıla yakın süre geçti.
Gündemde Şeyh Said tartışmaları…
Sorun nedir?..
Diyarbakır’da 12 km uzunluğunda ve 50 m genişliğinde henüz inşa edilmekte olan bir bulvar adının Belediye bildiriminde “Şeyh Said Bulvarı” olarak yer alması ve böylece bir tür meşruiyet algısı üzerine ortalık toz duman…
İyi Parti’de milletvekili Salim Ensarioğlu bu ismi desteklediği için disiplin kuruluna verildi.
O da istifa etti. Ardından Diyarbakır İl Başkanı, 12 ilçe başkan ve örgütler de istifalarını açıkladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atina’da sıcak ağırlandı.
Geride kalan hafta Türk ve Yunan Gazeteciler Atina’da bir araya geldiler.
Genel Yayın Yönetmenimiz
Özay Şendir uluslararası ilişkiler donanımıyla ve iyi İngilizcesiyle bu toplantının öncüsü.
Görüntü merhum Bülent Ecevit’in şiirindeki gibi:
Aramızda bir mavi büyü bir sıcak deniz kıyılarında birbirinden güzel iki milletiz bizimle dirilecek bir gün
Ege’nin altın çağı yanıp yarının ateşinden eskinin ocağı
Keşke gerçek olabilse.
Kadim öğreti!
Bir önceki yazıda “Katar’ın Hamas’a her ay on binlerce doları elden verdiğini bu teslimatın İsrail ajanlarının gözetiminde yapıldığını” yazmıştım. İsrail bu ödemelere neden göz yumuyor hatta yardım ediyordu?
Çünkü Abraham’a (Hz. İbrahim) “Tanrısı zengin olun, barışı/güvenliğinizi parayla satın alın” buyurmuştu.
(Jacques Attali Yahudiler, Dünya ve Para) Netanyahu’nun da “bu kadim öğretiyle Hamas’ın eylemsizliğini satın alma politikası uygulamış olabileceği” yorumları yapılmakta.
Jacques Ottali’nin “Yahudiler, Dünya ve Para” kitabına göre Tanrı İbrahim’e “barışın (güvenliğin) ancak parayla satın alınacağını” söylemiş.
“Sen ve kavmin, kimsenin yanında çalışmayacaksınız, kendi işlerinizi yapacaksınız, birbirinize yardım edeceksiniz. Birbirinize borç verdiğinizde faiz almayacaksınız. Ama sizden olmayanlardan faiz alabilirsiniz” demiş.
Bütün dünyada sadece 15 milyon Yahudi var. Bunların 7 milyonu İsrail’de.
7 Ekim’de Hamas’ın barbarca saldırısından sadece birkaç hafta önce Mossad Başkanı David Barnea Katar’ın Başkenti Doha’ya gitti.
Dünkü New York Times’e göre Katarlı yetkililer tarafından ona “Katar’ın Hamas’a her ay yapmakta olduğu ödemelerin devam etmesini onaylayıp onaylamadığı” soruldu.
Mossad Başkanı Barnea “evet, devam edebilir” cevabını verdi. İsrail hükümeti Doha’dan Katar’a gelen parayı memnuniyetle karşılıyordu. Yaklaşık 10 yıldır milyarlarca dolar Katar’dan Hamas’a, İsrail’in onayıyla böyle aktı.
Katar ödemeleri “bilinen bir sırdı (!!)”
İsrail medyasında bile zaman zaman yer alıyordu. New York Times’ın satırlarıyla devam...
İsrail’in eski Savunma Bakanı Avigdor Lieberman, “Hamas’ın İsrail’e saldırmak için donanımını ve yeteneklerini geliştirdiğine” dair endişelerini bir notla Netanyahu’ya ve Genelkurmay Başkanına bildirmişti.
KEREM ŞALOM KAPISI
Bu haftaki “Pazar Kahvesi” meslek büyüğümüz Hıfzı Topuz’dan…
Yakınlarda -100 yaşına bastıktan sonra- kaybettiğimiz Hıfzı Topuz’un anılarından “Atatürk’ün sinema oyunculuğu!..”
Hıfzı Topuz meslekte Yazı İşleri Müdürlüğü’ne kadar tırmanırken İstanbul Hukuk Fakültesini bitirmişti.
Fransa’da Yüksek Lisansa başlamıştı. (1957’de Doktorasını aldı.)
Paris-UNESCO’da uluslararası Diplomat olarak profesyonel yaşamını sürdürdü.
Çok sayıda kitabı yayınlandı.
………………..
Nişantaşı sakini olarak onun