Bir önceki yazıya “istihbarat servisleri devletlerin bağışıklık sistemleridir” diye başlamıştım. Bir ilave yapayım:
“İstihbarat servisleri diğer devletlerle kesintisiz diplomasi kanalıdır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan MİT’in 97. kuruluş yıldönümünde bu misyonu şöyle vurgulamıştı.
“İstihbarat örgütleri, ‘liderler ne yapıyorsa biz de onu yaparız’ havasında olamaz. Türk istihbarat teşkilatı, görevi gereği ‘hısımla’ olduğu gibi ‘hasımla’ da istihbarattaki temas-mesafe ilkelerini gözeterek görüşmeye devam edecektir.”
Bu bağlamda iki örnek…
MİT’in Mısır istihbaratıyla dirsek teması diplomatik ilişkilerin kopuk olduğu yıllarda da sürmüştür. Bugünkü Başkanlar düzeyindeki diyaloğun oluşmasında önemli rolü vardır.
MİT’in Suriye istihbarat servisiyle de diyaloğu “bilinen sırdır.”
ÜÇ HARFLİLER
“Gizli servisler, devletlerin bağışıklık sistemleridir.”
MİT’in 97. kuruluş yıldönümü (Milli İstihbarat Teşkilatı) Etimesgut’taki “kale” diye anılan görkemli tesislerinde kutlandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MİT’in yeni Başkanı İbrahim Kalın “güçlü, ulusal ve bağımsız istihbaratın önemini” vurgulayan konuşmalar yaptılar.
Gerçekten MİT “ulusal ve bağımsız istihbarat” anlamında da büyük aşamalar kaydetmiş bulunuyor.
Mossad, CİA ve İngiliz istihbarat teşkilatlarının istihbaratları ile büyük ölçüde beslendiği yıllar gerilerde kaldı.
İRİS VE HERMES
Yunan mitolojisinde İstihbarat Tanrıçası İris’ti. Simgesi gökkuşağıydı. (Çağımızda bu simgeyi LGBT aldı.) Gökle yeri birleştiren bir yay çizerek gökkuşağının gökten yere haber ilettiğine inanılırdı.
Futbol dünyası “imparatoruna” veda etti. Kaiser yani imparator lakaplı Franz Beckenbauer 78 yaşında bu dünyadan ayrıldı.
Dünya futbol kupasını “oyuncu ve teknik direktör” olarak kazanan üç futbol adamından biriydi. (Diğerleri Mario Zagallo ve Didier Deschamps)
İki kez Avrupa’da yılın futbolcusu seçildi. İki kez “Ballon d’Or” kazandı.
Almanya lig şampiyonlukları yaşadı. 3 kez Avrupa kupasını kaldırdı.
FUTBOL DEVRİMCİSİ
Beckenbauer, futbola “libero” terimini ve mevkini kazandıran bir yeşil saha virtüözüdür.
Ondan önce “libero” diye bir konum ve terim yoktu.
Hamas’ın iki numarası lideri Aruri ve dört Hamas komutanının Beyrut’ta İsrail tarafından uzaktan kumandalı SİHA (*) ile öldürülmeleri… Türkiye’de İsrail adına casusluk için devşirilen 100’den fazla ajanın operasyonlarla yakalanmaları…
Ve…
İsrail istihbarat örgütü Mossad gündemin üst sıralarında…
Bu bağlamda Mossad dosyasını açalım…
FİLMLER, DİZİLER
Sadece Türkiye’de değil dünyanın bütün coğrafyalarında Mossad eleman devşiriyor.
Hollywood’la başlayalım.
Sabah televizyonda Galatasaray -eski-Yönetim Kurulu Üyesi ve Galatasaray Divan Kurulu Üyesi Sedat Doğan’ı izledim.
Sedat Doğan “spor hukuku” uzmanı…
Konu Galatasaray ve Fenerbahçe’nin Suudi Arabistan’da Süper Kupa maçına çıkmayışlarıydı. Sedat Doğan olayın arkasındaki gerçekleri anlattı. Suudi Arabistan için “dost değil” diye yumuşatabileceğim bir kelime kullandı.
Gerçekten öyle mi?
KILIÇLA İNFAZ
Yazıya “Suudi ailesinden ilk Kral Abdullah bin Suud’un İstanbul’da başının kesilerek infaz edildiğinin” altını çizerek başlayayım.
Sultan II. Mahmud’un huzurunda Bostancı başı Halil Ağa’nın kılıcıyla başı gövdesinden ayrılmıştı.
Çağımızda artık -ilke olarak- kan davalarının tarihe gömülmüş olmasını temenni ediyorum.
Le Monde’ye göre “Netanyahu ve Putin’in umudu Trump…” (1 Ocak 2024)
İsrail Başbakanı Netanyahu ve Putin “Trump’ın -olası- yeniden seçilmesi ihtimaline” oynuyorlar.
Bunun için de Putin Ukrayna’da, Netanyahu da Gazze’de savaşı uzatmak için ellerindeki bütün kozları kullanmayı sürdürecekler.
Netanyahu ile Biden’in yıldızları hiçbir zaman barışmadı.
Buna karşılık Trump, “Netanyahu ne istediyse verdi.”
Kudüs’ün İsrail Başkenti olmasını kayıtsız şartsız desteklemiş olması bunun en belirgin kanıtıdır.
Öte yandan…
Yüce Atatürk’ümüz bir kez daha “birleştirici” oldu.
“Aynı karede olmayız” diyen Fenerbahçe ve Galatasaray yöneticileri Riyad’daki “Atatürk vetosuna” karşı omuz omuza tavır koydular. Bütün milletimiz de onların arkasında durdu.
Olayın özü şöyle:
Galatasaray ve Fenerbahçe arasında Süper Kupa maçının Riyad’da oynanması kararından sonra şöyle bir protokol yapılmış.
İstiklal Marşı okunacak.
Şehitler için saygı duruşu olacak. “Memleketim” gibi Türkiye’de sevilen ulusal mesajlı şarkılar yayınlanacak.
Ancak kulüplerden gelen ve -protokolde olmadığı gerekçesiyle- reddedilen- pankart ve tişörtlere Suudi Arabistan’dan onay çıkmıyor.
Futbolcuların sahaya
Tel Aviv’li Tal Mitnick 18 yaşında, bebek yüzlü bir genç.
Al Jazeera onu “idealist kalpli” diye tanımlıyor.
Genç Tal “İsrail ordusuna katılmayı” reddetti.
Yargılandı.
Salı günü 30 günlük hapis cezasını çekmek üzere askeri hapishaneye götürüldü.
İNTİKAM SAVAŞINDA YOKUM
Tal Mitnick hapse girmeden önce arkadaşlarının arasında şu konuşmayı yaptı: