ABD'nin büyük gazetelerinde ve dergilerinde tam sayfa yayınlanmak üzere TÜSİAD, başsağlığı ilanları hazırlattı.
Türk ve ABD bayraklarının altındaki ilanın metni şöyle:
"Menfur saldırının ardından tüm ABD'lilerin acı ve üzüntülerini paylaşıyoruz.
Amerikan halkına ve kurbanların aile ve dostlarına başsağlığı diliyoruz.
Müthiş kurtarma operasyonunu izledik ve enkazdan bir hayat daha kurtarabilmek için gece gündüz çalışanların cesaretine hayran olduk.
Masum sivillere yönelik kör şiddet ve terörün korkunç sonuçlarından uzun süre acı çekmiş olan Türk halkı, 11 Eylül olaylarını derinden hissetmekte ve bu vahşeti kınamaktadır.
Kurbanların huzur içinde yatmalarını ve hatıralarının barışçı bir dünyanın yolunu göstermesini dileriz."
Ayrıca... TURSAB (Türkiye Seyahat Acentaları Birliği) da gene tam sayfa olarak Washington Post ve New York Times gazetelerine, "Amerikan Halkına Başsağlığı Mesajı" başlığı altında ilanlar yayınlattı. Hem de bazı devlet kurumlarının "ne gereği var" gibi anlaşılmaz karşı tavırlarına rağmen...
Devletin üst düzeylerinde Fransa, İngiltere, Almanya, Japonya, hatta Malezya gibi temsil edilmedik... Ama hiç değilse Türk halkının duyguları böylece yansıtılmış oluyor.
İnsanlık değerlerini paylaşan - keşke ABD ve Batı'nın demokratik sivil örgütleri de Türkiye'deki terör kıyımına aynı duyarlığı gösterseydiler - her iki kuruluşu da kutluyoruz.
Dün sabah, Haliç'teki Rahmi M.Koç Müzesi'nin konferans salonunda, Nobel Ödüllü İktisat Profesörü Robert Solow'un "Krizi Aşmak" konulu konuşmasını dinliyoruz.
Eski model, pırıl pırıl otomobiller, vagonlar, lokomotifler, yelkenliler, yangın söndürme tekneleri, eski makineler, Haliç'in şimdilerde müzeye dönüştürülen eski Lengerhane ve Hasköy Tersanesi binalarında sergileniyor.
Orada "Dünya ve Türkiye Ekonomisi Nasıl Kurtulur?" konulu söyleşi, bir gerçeğin sessizce şöyle haykırılışıydı:
"Şu bulunduğunuz yere iyi bakınız.
Yüzyıllar boyu kimler geldi kimler geçti...
Neler oldu ve neler aşıldı?..
Bu kriz de geçecektir."
Solow'a göre; "Krizden zarar gören sektörlere Washington para pompalayacak. Ek girdiyle, ekonomi 2 ya da 3 çeyrek yılda belini doğrultabilir."
Ama... Dünya ve Türkiye için geçerli olan kural "hiçbir krizin acısız aşılamayacağı"dır.
Solow'u dinlemeye gelen politikacılar, diplomatlar, iktisatçılar, işadamları, yazarlar daha karamsarlar.
"Domino etkisi" adlı teori yeniden güncelleşti.
Örneğin... New York'ta ikiz kuleler ve Pentagon'un bir kanadı çöktü... Devrilen o 3 taş, diğer global taşları da sarsıyor... Sigorta, bankacılık, havacılık, turizm sektörleri...
Uluslararası şirket evlilikleri ve yabancı sermaye girişleri askıya alındı. Tüketim ve ihracat gerilerken, reel sektör zorlanıyor. Bütün uluslararası şirketler ve bankalar, kurmaylarının uçakla seyahatlerini bir süre için yasakladı.
Evet...
Takvimi olmayan bir bekleyiş.
Nirengi noktaları olmayan şu ortamda, tahminler de yapılamıyor. Ne maliyet, ne üretim, ne fiyat tahmini...
Ağır siklet ABD, balyoz gibi yumruğu indirecek ama nereye?
Havaya mı?..
Bu bir gölge boksu mu?
Hindikuş doruklarında Laden ve adamları nasıl bulunacak?
Eylemleri yapanların dağlarda kuş gibi avlanmayı bekleyeceklerini düşünmek saflık değil mi?
Ya savunma hatları Afganistan dağlarında değil de Batı'nın diğer başkentlerinde yeni dehşet verici eylemler planlanarak kurulmuşsa?..
İnsanlığı dehşet içinde bırakacak çok daha vahim terör eylemleriyle sarsılacaksak?..
Dünya ilk kez bu kadar dehşet verici bir belirsizlik içinde.
Özay Şendir
New York Times’tan Erdoğan’a baskı çağrısı
28 Nisan 2025
Tunca Bengin
Varlığı da tehdit yokluğu da...
28 Nisan 2025
Cem Kılıç
‘Belirli süreli’ sözleşmeler hakkında her şey
28 Nisan 2025
Abdullah Karakuş
Depremin etkilerini nasıl azaltabiliriz?
28 Nisan 2025
Hakkı Öcal
Faşizm imkânsız diyorsanız, etrafınıza bakın ey ABD’liler
28 Nisan 2025