Ukrayna’ya yönelik Rus harekâtını ele alan NATO liderleri, İttifak’ın 5. maddesine olan taahhütlerini yinelerken, Rusya’nın Ukrayna’daki hasmane tavrına karşı, birlik ve beraberlik içerisinde, kararlılıkla mücadele edecekleri mesajını verdi.
Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı askeri harekatın ardından olağanüstü toplantıda bir araya gelen NATO devlet ve hükümet başkanları, NATO’nun 5. maddesine taahhütlerini yineledi.
Video konferans yöntemiyle bir araya gelen NATO liderleri, yayınladıkları ortak bildiride Rusya’nın Ukrayna’ya karşı tavrını net bir dille kınarken, Kiev yönetimine siyasi ve diplomatik açıdan sahip çıktı. Genişletilmiş NATO liderler zirvesine 30 üye ülkenin dışında, Rusya ile sınırları bulunan ve sadece Avrupa Birliği üyesi olan İsveç’in Başbakanı ile Finlandiya Cumhurbaşkanı da katıldı. Ayrıca AB kurumlarının temsilcileri de hazır bulundu. Bu sayede Rusya’ya karşı geniş bir cephe oluşturan NATO liderleri, Rusya’nın Ukrayna’daki hasmane tavrına karşı, birlik ve beraberlik içerisinde kararlılıkla mücadele edecekleri mesajını verdi.
Savunma refleksi
NATO’ya üye ülkeler arasında herhangi bir çatlak ses bulunmuyor. NATO liderleri, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in “Rusya’ya engel olan ülkelerin tarihlerinde görmedikleri tepkiyle karşı karşıya kalacakları” yönündeki açıklamalarının ardından, İttifak’ın 5. maddesinin geçerliliğini vurguladı.
Nitekim basın toplantısında “Milliyet”in konuya ilişkin sorusunu yanıtlayan NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, “Tüm müttefiklerimizin güvenliği için hazırlıklar yaptık. NATO’nun caydırıcılık ve savunma planını devreye soktuk. Kimse yanlışa düşmesin. NATO topraklarının her santimetresini korumaya hazırız. Alınan önlemlerin hepsi savunma amaçlı’’ dedi.
Bu çerçevede Ukrayna’ya komşu NATO ülkeleri nezdinde güvenliğin artırılması konusu da karara bağlandı. Hatta güvenlik endişelerinin artması halinde Avrupa Müttefik Kuvvetler Başkomutanı, NATO Acil Müdahale Gücü (NRF) ve Yüksek Hazırlıklı Müşterek Kuvvetler olarak bilinen kuvvetlerden de yararlanılmasına yeşil ışık yakıldı.
Müdahale değil yardım
Ukrayna’ya siyasi ve diplomatik destek yinelenirken, İngiltere, ABD gibi ülkeler de bu ülkeye ikili düzeyde askeri destek vereyeceklerini zımnen de olsa ifade etti. Bir başka deyişle, NATO müttefikleri Ukrayna’ya asker göndermeyecek ama silahlı kuvvetlerinin silahlanmasına yardımcı olacak. Tedarik edilecek silahlar arasında hava savunma sistemi ve zırhlı birliklere yönelik teçhizat bulunurken, tüm bunlar, Ukrayna’ya Polonya üzerinden gidecek.
Bu arada Rusya’nın Ukrayna’ya ilişkin nihai emeline yönelik müttefikler arasında henüz tam bir görüş birliği sağlanabilmiş değil. Kremlin’den yapılan açıklamalar, Moskova’nın Zelenskiy yönetiminin yerine Rusya’ya yakın bir kukla yönetimi yerleştirmeyi amaçladığı yönünde. Krizin, Moldova ve Transnistria bölgesine de sıçramasından endişe eden müttefikler, Ukrayna halkının da Rus ordusuna karşı direneceğine kesin gözüyle bakıyor.
Müttefikler, savaşa son verilmesi konusunda Moskova ile diplomatik müzakere ihtimalini de dışarıda bırakmamayı kararlaştırdı. Bununla birlikte zirvenin sonuç bildirisinde, Rusya konusunda NATO ile AB arasında doğal bir görev dağılımı oluştu. Nitekim Avrupa Birliği, ABD ve G7 ülkeleriyle birlikte Moskova yönetimine karşı ambargo sürecini ve Ukrayna’dan gelecek mülteci akınını yönetecek. NATO ise Finlandiya ve İsveç dahil Transatlantik alanda yaşayan 1 milyar kişinin güvenliğini üstlenecek.