Emekli sultanlarımızdan Semra Sultan, geçen gün sinirlenip televizyonda bir tartışma programına bağlanmasa, onun engin fikirlerinden mahrum kalacaktık.
Fatih Ürek’in ve Etiler muhitindeki meyhanelerin can dostu Semranımın meğer memleketin her meselesi hakkında ne kadar keskin görüşleri varmış yarabbi...
***
Ermeni Meselesi:
- Ermeniler’i niye keselim ki biz? Karpuz mu bunlar?
- Madem bizden toprak istiyorlar, verelim benimle uğraşan bir iki gazetecinin evini onlara, olsun bitsin. Emin Çölaşan kocam hakkında yazmadığını bırakmamıştı zaten.
- Aslında bütün bu sorunlar devlet büyüklerinin ikili görüşme yapmamasından kaynaklanıyor.
- Alacaksın Ermenistan Valisi Koçaryan’la Paris Cumhurbaşkanı Chirac’ı, götüreceksin Cilveli Meyhaneye, iki şık şık bi tık tık; bak bir daha soykırım moykırım diyorlar mı?
Rum meselesi:
- Ne zaman Bodrum’a Fedon’u dinlemeye gitsem, karşı kıyılara bakıp ‘Nasıl kaptırdık buraları?!’ diye ah çeker, puromun dumanını onlara doğru savururum.
- Star’ı ve Kanal 6’yı da böyle kaptırmıştık zaten.
- Ama bir Türk milliyetçisi olarak, gerçekçi olmaktan ve Kıbrıs’ı vermekten yanayım.
- Kıbrıs’ta puro tütünü bile yetişmiyor; ne yapıcaz orasını?...
Apo meselesi:
- Adam yiye içe Fatih Ürek’ten bile daha şişman oldu içerde...
- Boşuna besliyorlar. Apo’yu sallandırıcaksın Dedikodulu Meyhane’nin önünde; bak bi daha yapabiliyor mu?
Deniz Akkaya meselesi:
- Türkiye’de ünlülere karşı hiç anlamadığım bir ‘antipathie’ var şekerim. Ben 29 Ekim törenlerinde Fatih Ürek’e devlet bakanlarının önünde yer ayırdım diye kıyametleri koparmışlardı vakti zamanında.
- Devlet bakanı Fatih Ürek’in arkasına geçse kıyamet mi kopar yani?...
Mesut bey meselenin
kendisidir zaten:
- Mesut bey problem çıkar çıkmaz tüyer... Kendisi korkaktır.
- Turgut bey kendisini korkutmak için ‘Höt!’ derdi, ne cevap verdiğini siz tahmin edin... Ha ha ha ha hayt...
Çankaya sakinleri meselesi:
- Böyle First Leydi olur mu ayol? Geçen gün telefon ettim, ‘Gel seni alayım bir Cilveli’ye götüreyim’ dedim de, kocası hemen kitapları karıştırıp ‘Anayasaya aykırı mı, değil mi?’ diye baktı... ‘Ne var canım; anayasayı bir kere delmekle bişey olmaz’ dedim ama gene de kandıramadım...
Yıldırım Akbulut melemesi:
- Kendisinin bize çok faydalı hizmetleri olmuştur. Etinden, sütünden faydalandık. Bu Kurban Bayramı’nda da kesicez inşallah...
Enflasyon meselesi:
- Yok indi, yok çıktı; her kafadan bir ses çıkıyor efendim. Pahalılık konusunda bir fikir beyan edemiyorum, çünkü benden Zilli Meyhane’de ve Çilli Meyhane’de para almıyorlar.
Hagi Meselesi:
- Hagi Erzurum’a uçakla gitse ne olur?
- Vakti zamanımda ‘Tontonum’ da uçak almıştı diye kıyameti koparmışlardı.
- Ne güzel günlerdi o günler. Her yere uçakla gidiyordum.
- Tam Bodrum Dedikodulu Meyhane’nin önüne pist yaptırırken Hakk’ın rahmetine kavuştu da, pist yarım kaldı.
Vip salonu meselesi:
- Uçak deyince aklıma geldi; Fatih Ürek’i VİP salonuna soktuğum için pişmanım elbet.
- Şimdi olsa Cenk Eren’i sokarım. Hem daha yakışıklı, hem sesi daha güzel...
Hasta Fenerli Zekeriya dayım geldi geçen gün... Bu geceki Galatasaray maçı için benden bilet istedi.
‘Yapma Zekeriya dayı! Böyle maça giremezsin!’ dediysem de, dinletemedim.
WebCam’a bir hatıra fotoğrafı bırakıp gitti... Görücez bakalım bu gece maça girmiş mi yoksa girememiş mi?
Galatasaray’ın Avrupa başarıları ile kadın ve çocuklardan oluşan yeni bir taraftar kitlesi edindiği bir gerçek. Lakin, bu gelen seyircinin büyük bir bölümü Beşiktaş veya Fenerbahçe’nin ilk Avrupa başarısında takımını değiştirecek türden bir taraftar gurubu...
Bu yüzden bir anket yapıldığında ya Galatasaray biraz önde çıkıyor ya da Fenerbahçe...
Lakin ‘Kimin çok taraftarı var?’ meselesinde Fener son noktayı geçen hafta İstanbulspor maçında koydu galiba.
Sezon başından beri hiçbir maçında tam dolmayan Ali Sami Yen’i Fenerbahçe seyircisi doldurdu. Hem de bir o kadarı da stad dışında kalarak.
‘Kimin çok taraftarı var?’ sorusunun cevabını sokaktaki bin kişiyle yapılan anketlerle bulmak çok zor. Taraftar tartışmasını çözmek için maç ortalamalarına ve televizyon ratinglerine bakmak gerek sanıyorum. Yanlış hatırlamıyorsam, Fenerbahçe şampiyon olmadığı yıllarda bile daha çok seyirci ortalamasıyla oynadı bu ülkede.
Televizyonlara bakarsanız durum daha da acıklı.
Yılın en büyük derbilerinden birini Trabzon’da Trabzonspor’la oynayan Galatasaray’ın rating ortalaması 9.4!
‘Şendul Şaban’ 10.8, ‘Böyle mi olacaktı?’ 9.6 rating alarak Galatasaray - Trabzon maçını altına almış.
Kemal Sunal’ın 100 kez gösterilen filminin taraftarı daha çok yani.
Eee üzgünüm ama; şimdi hep beraber...
‘Böyle mi olacaktı? Böyle mi olacaktı? Suçumuz neydi bilmeeeeem...’
