Hemen belirt-meliyiz ki şeytana pabucunu ters giydiren ABD’nin dost ve müttefikliği düşman başına!
Dünyanın taksiminde ABD’nin tarafına düşen Türkiye’nin başına gelenler ve gelmekte olanlar pişmiş tavuğun başına gelmedi.
Bu ne menem dostluk ki ne canımızı almaktan bıktı ne de kanımızı emmeye doydu?
NATO’ya, güvenlik şemsiyesi dediler, girdik. FETÖ ayaklanmasıyla birlikte NATO’daki subaylarımız ülkelerine ihanet ederek, soluğu, dost ve müttefik bildiğimiz ülkelerde aldılar!
NATO üyesi ülkemiz kırk yıldır terör tehdidi altında, dün bu örgütlerle düşük yoğunlukla savaş yaparken, bugün düpedüz savaşıyor.
NATO bize yardım edecekken, NATO’nun ağababası ABD, bizim düşmanlarımızla bir olup bizimle savaşıyor!
Ve üstelik bu durumu dünyadan gizlemeden, herkesin gözünün içine baka baka yapıyor. Belli ki köpeksiz gördüğü dünyada değneksiz dolaşıyor!
Ne hazindir ki emperyalizmin hedefindeki ülkeler birlik olup düşmanlarına cephe alacakları yerde, kendi aralarında aldatılmışlık yarışındalar!
Daha dün bizim içimizde konumlandırdığı ‘çekiç güç’le Kürtleri koruduğunu iddia ediyordu. Bizi idare edenler de iktidarda iseler ‘çekiç güç’ün devamlı lehinde, muhalefette iseler, hep aleyhinde oldular. Muhalefette olanlar iktidara geldiğinde de rahatlıkla tükürdüklerini yalayıp, ‘çekiç gücü’ devam ettiriyorlardı. ABD, Kürtlerle dostluğunu Kuzey Irak Kürt Yönetimi’nin referandumunda, Türklerle dostluğunu da terör örgütlerini silahlandırıp sınırlarımızda konuşlandırarak gösterdi, gösteriyor!
İşin bundan da vahimi ise, ABD’nin düşmanca tavır sergilediği her ülke ve gruptan, kendisiyle ortak hareket edecek, bolca devşirmeleri, işbirlikçi hainleri bulabilmesidir.
Seneler senesi İncirlik Üssü dâhil, yurdumuzdaki ABD üslerini Türkiye ile ortak ve her bakımdan birbirimize destek ve yardımcı olarak bildik.
Yalan yanlış bilgilerle bizi oyaladığını ve sürekli bize hedef şaşırttığını neden sonra anlayabildik.
Bu bilgiler doğrultusunda onca şehitleri verdik ve bunun karşılığı olarak da bomboş dağları taşları bombalayarak ‘gururla’ üslerimize döndük!
Anlayamadığımız, aleyhimizde kullanılan bu üstlerin neden hâlâ kullanıma açık tutulmalarıdır.
FETÖ ayaklanmasında İncirlik Üssü’nü ihanet odağı olarak görmemize rağmen, daha ne bekliyoruz?
ABD de bizdeki bu rehavetin ve suskunluğun karşılığını, DEAŞ ve PYD/YPG/PKK militanlarını Rakka’dan ve Münbiç’ten Afrin’e, Türk askeriyle savaştırmak üzere naklederek veriyor!
Vay benim köse sakalım!