Milli değerlere sahip olmanın temel şartı millet olmaktır. Milli yani millete özgü, ulusal, milletle ilgili manaları ifade etmektedir. Milleti millet yapanların toplamı.. Bir milletin kendine özgü olmakla övündüğü toplumsal ve kültürel değerler, ögeler..
Sosyolojik bir gerçek olarak da bu değerlerin başında milli savunma gelir. Zira milli savunma olmadan huzur içinde yaşayabilmenin imkanı yoktur. Bundan dolayıdır ki atalarımız; ‘Hazır ol cenge, istiyorsan sulhu salah!’ demişlerdir. Yani barış ve huzur istiyorsan, savaşa hazır olmalısın.
Türk askerinin Suriye’de bulunmasını yanlış anlayan ve yanlış değerlendirenler var. Hatta ileri gidip Türk askerine işgalci diyenler var.
Bakınız: Milli savunmanın partisi veya partizanlığı olmaz. Türkiye’nin, kimsenin toprağında gözü yoktur. Türk askerinin Suriye’de bulunması tamamen kendi milli sınırlarını savunmak amaçlıdır.
Aynı art niyetli çevreler, Türkiye’nin DAEŞ’e silah yardımı yaptığını ve bu yüzden; Sayın Erdoğan’ın uluslararası mahkemelerde yargılanması gerektiğini ileri sürüyorlardı.
Türkmenlere gönderilen iki TIR silahı dillerine dolayıp dünyayı ayağa kaldırmak isteyen iç ve dış çevreler; onca terör örgütlerine, çeşitli devletlerin binlerce TIR ve uçak dolusu sevkiyatını görmezden gelmektedirler.
Bu devletlerin hiçbirisi, bizim gibi Suriye ile sınır komşusu değil; hiçbirinin sınırlarında bir tehdit veya tehlike söz konusu değil. Üstüne üstlük ABD, binlerce kilometre uzaktan geliyor ve onca silah ve mühimmatı, terör örgütlerine boca ediyor.
Aynı ABD ve diğerleri, Suriye’de onlarca üs kuruyor; gönderdikleri silahlarla teröristleri eğitiyorlar ve onlarla birlikte devriye geziyorlar. Bütün bunları da gizlemeden, bütün dünyanın gözleri önünde gerçekleştiriyorlar.
Kimsenin sesi çıkıyor mu?
Onların hiçbirisine değil ama Türkiye’ye; bölgede tehdide maruz kalan, canını kayırmak için orada bulunan Türkiye’ye karşı sesleri yükseliyor. Oysa ki, Türkiye, terör örgütlerine karşı savaşan yegane ülke konumundadır. Türkiye, DAEŞ’e ve topyekun teröre karşı verdiği mücadelede, DAEŞ ve terör sever ülkeleri apansız yakaladı ve dünyaya ilan etti.
İşte Türkiye bundan dolayı hedefte ve her türlü çirkinliklere muhatap kılınıyor.
Çünkü Türkiye, müstevlilerin oyunlarını bozdu ve bozmaya devam ediyor. Bu ise, başta ABD olmak üzere hiçbirisinin alışık olmadığı bir durumdu. Öyle ya; şimdiye kadar, sürekli Türkiye’nin ensesine vurup ağzından lokmasını alıyorlardı.
Kırk yıldır terörle vurdukları Türkiye’yi güç ve kuvvetten düşürdüklerini ve bu düşkün haliyle de bölüp parçalayabileceklerini sandılar.
Bunun için de kalkışmanın envai çeşidini denediler.
Karşılarında oyun kurucu ve oyun bozucu bir Türkiye görünce de çılgına döndüler, dönüyorlar.
Sittin senedir, oyunlara getirtilip darbelere uğratılan ve çılgına dönen bizdik.
Sıra kendilerinde!
Men dakka dukka (çalma kapımı, çalarlar kapını!)
Zulüm ile abad olanın sonu berbat olur.
