Malum, Suriye iç savaşından sonra, belli başlı ülkeler, şu veya bu sebeple Suriye’ye açıktan girdiler; bir kısım ülkeler ise, endirekt olarak Suriye’nin içindeler.
Bunların içinde yalnız Türkiye, Suriye’nin toprak bütünlüğünü ve Suriye halkının huzur ve refahını istiyor. Türkiye’nin dışındaki tüm ülkelerin tek düşüncesi kendi emperyal emelleridir.
Yine Türkiye’nin dışında hiçbir ülke, Suriye’de savaşın bitmesini istemiyor. Zira kurt dumanlı havayı sever.
Bundan dolayıdır ki ABD, Suriye’deki kaotik ortamın sürmesini istiyor. Onca insan ölümleri kendileri için hiçbir şey ifade etmiyor.
Ortadoğu’daki kaotik ortam devam ettikçe birileri avuçlarını ovuşturuyor. Bu ülkelerin başında elbette ki İsrail var. İsrail, ABD ile el ele vererek ve bölge ülkelerinden Mısır, Suudi Arabistan, BAE’nin destekleriyle kendi kirli emellerin gerçekleştirmenin yoğun gayreti içindedir.
İsrail, hazır ABD’nin başına Trump gibi ‘sıra dışı’ bir lider geçmişken, bundan azami derecede istifade eden yegâne ülkedir.
Bu kaotik ortamda İsrail Ortadoğu’nun en stabil, rahat ve dayanıklı ülkesidir. Eskiden yaptığı zulümlere karşı belli tehditler altındaydı. Şimdi ise, o pervasızlıklarına daniskasını eklemesine rağmen, en ufak bir tehdide maruz kalmıyor.
ABD’nin Suriye’de yapmak istedikleri ve bilerek yapmadıkları da en ziyade İsrail’in işine yarıyor. Zira kendisi için oluşabilecek tehditler ortadan kalktığı gibi, sözde Tanrı’nın kendilerine vaat etmiş olduğu kutsal topraklara kavuşmanın da önü açılıyor!
Hem de en ufak bir gayret sarf etmeksizin; birilerinin vesayet savaşları sonucunda ve üstelik tek bir İsraillinin burnu kanamadan hedefe yaklaşıyorlar.
Yani ABD, Ortadoğu’da İsrail’in gönüllü taşeronluğunu yapıyor.
Aynı cümleden olarak, ABD’nin kuzey Irak’ta kurduğu ve şimdilerde Suriye’nin kuzeyinde kurmakta olduğu Kürt kanton devletçikleri hep İsrail’in mahut emellerine hizmet etmektedir.
Nitekim Kuzey Irak Kürt Devleti’nin bağımsızlık girişiminde yanındaki tek ülke İsrail’di. İsrail’in bu denli desteği de Kürtlerin kara kaşları ve kara gözleri için olmasa gerektir.
Ama gelin görün ki bölgede sergilenen vesayet savaşlarında sürekli maşa olarak kullanılan bir kısım Kürtler bu oyunu görememekte ve muhayyel devletleri için Müslüman kanı akıtmaya can atmaktadırlar.
Sürekli kendilerini aldatan ve yarı yolda bırakan ABD’nin ve envaiçeşit emperyalist devletlerin emrine girerek, Türkiye gibi bir devletle 40 senedir gerilla savaşı yapıyorlar.
Bu hain plan Türkiye içinde tutmadı, tutmayacak.
Bu sefer de Türkiye’yi dışarıdan çevrelemeye, tacize ve sıkıştırmaya başladılar. Türkiye’ye yönelik aynı senaryonun dış versiyonunun icrasına yeltendiler.
Türkiye, işte bu oyunu bozuyor; üstelik yerinde (dışarıda) ve tepelerine binerek!
