ABD Başkanı Trump, sosyal medya üzerinden Suriye’den çekileceklerini bildirmesinin akabinde, tabir caizse hemen herkes şoka girdi. Başta da ABD’liler, ABD’yi yönetenler.
Başkana rağmen, ABD’nin çekilmeyeceğini söyleyen bürokratlar da oldu. Bunların başını da Pentagon çekiyor. Çekilme fiilen başlayınca da ABD’de üst üste istifalar yaşandı.
Türkiye bile şaşkınlığını gizleyemedi ve Fırat’ın doğusunda, hemen başlatacağı harekatı erteledi.
Suriye, Suriye’den ibaret olsa ABD çekiliyor diyelim ama kazın ayağı öyle mi?
Bakın nasıl? Rusya asırlardır istediği, bir türlü elde edemediği sıcak denizlere, Suriye sayesinde indi. Yani gökte aradığını Suriye’de buldu ve en stratejik yerlere askeri üslerini kurdu.
İran’ın hedefi olan Şii yayılmacılığı zaten belli, Körfez boyunca el atmadığı
bir yer kalmadı.
ABD’nin ise, hem Rusya ile ve
hem İran ile hesapları var. Dolayısıyla
ABD çekilirse, Suriye’yi Rusya ile İran’a terk etmiş olacak. Yer altı ve yer üstünde
olan birkaç ABD’den hiç birisi buna
evet demez, diyemez.
O halde ABD’nin bu çıkışı nedir?
Haddizatında ABD’nin bu tavrına şaşıranlara şaşırmak lazım. Zira ABD, bu denli ikircikli tavrını hep devam ettirdi. Vaktiyle Molla Mustafa Barzani’ye de, aynı şekilde para, silah ve umut vermişti. Barzani aşiretiyle birlikte ayaklandıktan sonra ABD, onu terk etti ve yüzüstü bıraktı.
On binlerce Kürt öldü; Barzani’ye ABD tarafından söylenen ise; ‘bütün bunların üzerine bir bardak su iç!’ oldu.
Babasına yapılanlardan oğlu Mesut Barzani ibret almadı ki, PKK’lı PYD’li Kürtler ibret almış olsun!
ABD, Suriye’den çekilecek ama kenara! Pandomimi kenardan seyredecek. ABD aptal mı ki, askerlerinin öleceği bir savaşa bizzat iştirak etsin?!
ABD savaşacak tarafları silahlandırdı ve kenara çekilip; ‘ateş!’ diyecek; yani maşa kullanacak. Ondan sonra seyredin gümbürtüyü!
Yine oluk oluk Müslüman kanı akacak. Şehirler yakılıp yıkılacak. Silahlar tükenip (!), taraflar yorulunca, o vakit ABD devreye girecek!
Hem de davetli olarak; rica minnetle, ‘gel bize arabulucu ol’ denilerek!
Kuzeyin, bu denli bitap düşmüş halinden, tükenmişliğinden en ziyade memnun olacak ülke, elbette ki İsrail olacaktır. Çünkü asırlar boyunca hayallerini süsleyen ‘Fırat koridoru’ kendilerine bedavadan açılmış olacak.
ABD, tıpkı Afganistan’a, Irak’a girdiği gibi; kurtarıcı edayla bir girecek, pir girecek!
Hem de Rusya ile İran’ı dizginleyeceği gibi, tüm bölgeyi de yeniden dizayn etme imkanına kavuşarak.
