Filiz Aygündüz

Filiz Aygündüz

filiz.aygunduz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Üniversiteyi bitirene dek, her 1 Ocak’ta kendimi yabancı bir evde yaşamaya başlamış gibi hissettim. Yeni yıla alışmam zaman aldı. Eski yılın (evin) acı tatlı hatıralarını kendimle birlikte taşıdığım yeni yılda (evde) ilk bir ay epey zorlanırdım. Aslında aralık ayının ikinci yarısıyla birlikte tatlı bir telaş başlardı. Kırtasiyeci Kör İhsan’a gider, simli kartpostallar seçer, onları büyük bir özenle yazıp postaneden gönderirdim sevdiklerime. Okulda yılbaşı kutlamaları yapılır, hediye kuraları çekilir, yıl bitmeden arkadaşlar arasında dağıtılırdı. 31 Aralık’a günler kala annemin mutfağında, onun bereketli yeşil elinin lezzetiyle kuşatılmış bir yemek yapma şöleni başlardı. Yılbaşı akşamı, bütün bir yıl sadece misafir geldiği zamanlar için bekletilen odanın kapıları açılır, babam şöminede odunları tutuşturur, aile fotoğrafları çekilir, ortaya büyük bir sofra kurulur, annemin cennet taamı yemekleri büyük bir nizam içinde arzı endam ederdi.

Haberin Devamı

Yemekten sonra kuru yemişler, boy boy meşrubatlar ve babamın viski şişesi masadaki yerlerini alırdı. Tombala çıkar, babam uğurlu rakamı olan 8 numaralı kartı seçer, üst üste kazanırdı. Saat 12’yi çaldığında aile içi hediye seremonisi, annemin yeni yılda donanalım diye aldığı kırmızı donları bir an evvel giyme yarışı, televizyonda Nesrin Topkapı. Buraya kadar her şey güzeldi. Sıcacık sohbetlerin, anne baba şefkatinin eşlik ettiği uzun gecenin ilerleyen saatlerinde yavaş yavaş misafir odasını eski hâline getirirdik biz beş kız kardeş ve annem. Sonra herkes uykuya. Şöminenin sönmeye yüz tutmuş ateşinin önünde biraz daha kalırdım ben. İşte o an başlardı hüzün. Bir bitişin hüznü. Heyecanla sonunu beklediğin bir kitabı bitirip kapağını kapatma ânına benzeyen. Ve ertesi gün uyandığımda yeni yıla karşı hissettiğim yabancılık duygusu.

Yıllar sonra dönüp o zamanki hüznüme baktığımda güzel şeylerin bitişiyle ilgili bir sorunum olduğunu fark ettim. Sadece yılbaşı geceleri değil, başka bir sürü şey bitiyordu. En başta kitaplar, ilişkiler, okullar. Derken kimi vazgeçilmez duygular, gençlik ve en önemlisi insan hayatları... Aileden verilen kayıplar; babaannemin, anneannemin, dedemin, gencecik teyzemin ve dayımın ölümleri. Sahip olduğum en keskin bilgi olan ölümlülükle yüzleşme dönemlerim. Bütün bu kavramlar üzerine uzun yıllar çalışmam. Yaptığım sayısız okuma, hayatı, insanı ve ölümü anlamayabilmek için. 47 yaşında psikoloji yüksek lisansı…

Haberin Devamı

Bu yola revan olmuş ilerlerken, başlangıçların önemini ve anlamını keşfetmem, bitiş hüznümün en büyük panzehri oldu. Yaşadığımız olaylar değil, onlara yüklediğimiz anlamlardı bizi üzen. Bitişe, yeni bir başlangıcın ilk adımı olarak bakınca, başlangıçların sonsuz olasılıklarını ve taşıdığı mutluluk potansiyellerini fark edince durum değişti. Güzel bir kitabın bitişi, bir başka güzel kitabın başlangıcıydı aynı zamanda. Bir aşkın bitişi, bir diğerinin başlangıcı. Yazdığım bir romanın bitişi, yepyeni bir romanla, karakterler galerisinde yeni keşiflerin başlangıcı.

Eskiden yaşadığım bitiş hüznü, başlangıç heyecanıyla yer değiştirdi. Uzun yıllardır 1 Ocak sabahlarına hiç yabancılık çekmeden uyanıyorum. Güzel bir kahvaltıyla taçlandırıyorum. Mutlaka yeni bir kitap okumaya başlıyorum. Dilesem güpür dantelli bir hüzün de takabilirim yakasına. Yapmıyorum. Biliyorum ki Edip Cansever’in “Umuş” şiirinde dediği gibi bütün o yeni başlangıçların soluğu bende. Ben nasıl nefes almak istersem öyle. Ve biliyorum ki yine Cansever’in dediği gibi “Her başlangıçta yeni bir anlam vardır”. Bütün varoluşsal sancıların dermanı olan ‘anlam’.

Haberin Devamı

Bugün 1 Ocak. Hepinize derin anlamları olan yepyeni başlangıçlar diliyor, sözü Cansever’e bırakıyorum. İyi seneler.

Umuş

Bütün iyi kitapların sonunda

Bütün gündüzlerin, bütün gecelerin sonunda

Meltemi senden esen

Soluğu sende olan

Yeni bir başlangıç vardır

Parmağını sürsen elmaya, rengini anlarsın

Gözünle görsen elmayı, sesini duyarsın 

Onu işitsen, yuvarlağı sende kalır

Her başlangıçta yeni bir anlam vardır.

Nedensiz bir çocuk ağlaması bile

Çok sonraki bir gülüşün başlangıcıdır.