Bahçeli’nin tercihleri

15 Nisan 2011

Aday listesi en az tartışılan parti MHP oldu. Bunun nedeni MHP lideri Devlet Bahçeli’nin partisinin kadrolarıyla çok fazla oynamaması olmalı.
Bahçeli’nin yaptığı bazı tercihler, MHP’nin hedefleri açısından anlam taşıyor.

Merkeze yöneliş
Devlet Bahçeli’nin liderliğindeki MHP’nin 12 Eylül öncesindeki MHP olmadığı her kesim tarafından kabul edilen bir gerçek. MHP’nin kurucu lideri Alparslan Türkeş’in son döneminde işaretleri ortaya çıkan merkeze yönelme eğiliminin Devlet Bahçeli döneminde çok daha belirgin hale geldiğini söyleyebiliriz.
12 Eylül öncesinde sokakla anılan MHP, öyle anılmıyor. Özellikle Bahçeli’nin liderliği devraldığı günden itibaren en önemli hedeflerinden biri ülkücüleri sokaktan çekmek, silahtan uzak durmalarını, demokratik mücadeleyi özümsemelerini; gençlerin bilim ve teknolojiye yönelmelerini sağlamak oldu. Bahçeli’nin bu hedefleri açısından çok mesafe kat ettiğini teslim etmek gerekir.
Bahçeli, MHP’yi, 12 Eylül öncesinde konumlandırıldığı aşırı milliyetçi vurucu güç imajından hızla çıkardı ve merkeze yönelişini hızlandırdı.

Yazının Devamı

Erdoğan’ın tercihleri

14 Nisan 2011

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, milletvekili adaylarını belirlerken, Meclis grubundan 167 kişiyi yeniden aday göstermedi. Bu, AKP milletvekillerinin yaklaşık yüzde 50’sinin Meclis dışında kalması anlamına geliyor.
Kamuoyunda yaratılan beklenti, iktidar partisinin ağır toplarının da bu kez aday gösterilmeyeceği yolundaydı. Parti tüzüğü gereğince üç dönem üst üste milletvekili olanların bir dönem ara vermeleri gerekiyor. Başbakan’ın iki dönem üst üste milletvekili olan ağır toplarını bu dönem dinlendirip bir sonraki döneme bekleteceği tahmini yapılıyordu.

Köşk’e çıkarsa
Bu beklentiyi besleyen ise Başbakan Erdoğan’ın, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den sonra Köşk’e çıkacağı, dolayısıyla bir dönem sonrasında ağır topların Meclis’te olmasını önemseyeceği düşüncesiydi.
Ancak Başbakan, bu tahminler doğrultusunda davranmadı. Hükümetin ve partinin ağır toplarını yine aday gösterdi. Cemil Çiçek, Bülent Arınç başta olmak üzere biri hariç tüm bakanları ve ağır topları yine listelerin başına koydu. Bu isimler, zamanında yapılması halinde 2015 seçiminde TBMM’de olmayacaklar. Erdoğan büyük ihtimalle 2012 en geç 2014’te Köşk’e çıkmak isteyecektir. Köşk’e çıktıktan sonra partinin ağır

Yazının Devamı

Baykal: Köy köy çalışacağım

13 Nisan 2011

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun aday listeleri açıklandıktan sonraki değerlendirmelerini dün yansıtmıştım. Kılıçdaroğlu, listeler açıklandıktan sonra parti örgütünden ve kamuoyundan olumlu yankı aldığını ifade etti. CHP’de bir değişim başlattıklarını ve bu değişimin devam ettiğini; özellikle kadın ve gençler açısından bir devrim yaptıklarını vurguladı.
Kılıçdaroğlu, aday listelerinde yer almayan ve dün CHP’ye eleştiriler yöneltenleri de anlayışla karşılayan bir tavır içinde. Bu tür tepkilerin bir iki hafta içinde geçeceğine inanıyor.
CHP’nin adayları konusunda Kılıçdaroğlu kadar bir önceki Genel Başkan Deniz Baykal’ın ne düşündüğü de merak ediliyordu. Listeler belli olunca “Baykalcılar tasfiye edildi”, “Baykal yalnız bırakıldı” gibi yorumlar yaygındı. Hatta Baykal’ın adaylıktan istifa edebileceği veya etmesi gerektiğini ifade edenler de oldu.

“Yorum yok”
Deniz Baykal’la dün konuştum. Aday listeleri konusunda konuşmak istemiyor. Bir başka ifadeyle “yorum yok” havasında. Benim izlenimim, memnun olmadığı ama seçime kadar bu konuda konuşmak istemediği yolunda.

Yazının Devamı

Kılıçdaroğlu: Kadın ve gençlik devrimi yaptık

12 Nisan 2011

Aday listesi en çok merak edilen partilerin başında CHP geliyordu. Yeni lider değişmiş olan CHP’de Kemal Kılıçdaroğlu’nun yapacağı tercihler merak konusuydu.
Kılıçdaroğlu’yla dün listeler Yüksek Seçim Kurulu’na verildikten sonra konuştum. Rahatlamış görünüyordu. Listelerin açıklanmasıyla birlikte gelen tepkileri Kılıçdaroğlu’na sordum. CHP lideri sorularıma şu yanıtları verdi:

“Kadın ve gençlik”
Listeleri teslim ettiniz. Kendinizi nasıl hissediyorsunuz? Aday tercihlerinde neler etkili oldu?
- Önce şunu ifade edeyim, biz CHP olarak bir kadın ve gençlik devrimi yaptık. CHP’nin listesi böyle değerlendirilmeli. 106 kadın adayımız var. Bunlardan 38 tanesi kesin milletvekili seçilecek yerlerden aday. Bu sayı 40’ı aşabilir, 45’i de bulabilir. Bu bir devrimdir. Düşünün ki, bir parti Meclis’e en az 38 kadın milletvekili getirecek. Gençler için de aynı durum söz konusu. Gençleri de seçilecek yerlerden aday gösterdik. Parti grubumuzda gençler de ağırlıklı olacak. Pırıl pırıl, çok iyi eğitim almış çok donanımlı gençler var. Adayları belirlerken kadın ve gençlere öncelik verdik. Kadın ve gençlik devrimi yaptık. Bu toplumun da tercihiydi.

Yazının Devamı

Seçim kampanyası olarak sivil itaatsizlik

10 Nisan 2011

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) seçim kampanyası olarak sivil itaatsizliği seçti. Seçim yaklaşınca eylemler yaygınlaştırıldı.
Bu eylemler ne kadar sivil itaatsizliktir? PKK’nın baskısı altında alınan ve uygulanan kararlar ne kadar “sivil” sayılırsa eylemler de o kadar “sivil itaatsizlik”tir. Ayrıca eylem biçimleri de sivil itaatsizlik kategorisine girecek türden değil. Polis taşlamak, gönderden Türk bayrağını indirip parçalamak, polis tokatlamak, polis aracına saldırmak, cam-çerçeve indirmek... Bunlar sivil itaatsizlik yöntemleri değil doğrudan şiddet içeren eylemlerdir.

Seçim kampanyası
Eylemlerin seçim kampanyası olduğu çok belli. Yeniden aday olabilmek, televizyona görüntü verebilmek uğruna denemedikleri yol yok. İmralı’nın gözüne girebilmek için günlerdir rol yarıştırıyorlar.
Liderin gözüne girerseniz listeye de girersiniz. BDP’de de sistem çok farklı değil ancak göze girme yöntemleri farklı.
Güneydoğu’da seçime kadar tansiyonun yüksek tutulması BDP’nin izlediği temel politika. Bu yöntemle tabanı diri tutmaya çalışıyor. Bunun yolu da Türkiye Cumhuriyeti’ne, onun anayasal kurumlarına saldırmaktan geçiyor.

Yazının Devamı

Adaylık heyecanı

9 Nisan 2011

Siyasi parti liderleri milletvekili adaylarını belirlemek için kapandılar. Aday adayları ise heyecan içinde. Ankara’da siyasi parti merkezleri dolup taşıyor. Milletvekilleri dahil aday adayları liderlerle temas kurabilmenin peşinde. Bir göz temasından bile medet umuluyor.
Bu tablo, demokrasimizin ciddi sorunlarından biri. Adayların liderler tarafından belirlenmesi, siyaset yapma biçimini de parlamentonun ve hükümetin çalışma biçimini de belirliyor.

Lider için
Bu sistem, milletvekillerini de parti yöneticilerini de partilileri de vatandaş için çalışmaktan çok lider için çalışmaya sevk ediyor. Yeniden seçilmenin yolu seçmeni, vatandaşı değil lideri memnun etmekten geçiyor.
Bunun demokratik bir sistem olmadığını söylemeye gerek yok. Ülkemizde demokrasinin kökleşmesi için önce parti içi demokrasinin yerleşmesi gerekiyor. Milletvekillerinin lideri değil, milleti temsil etmeleri, ancak böyle mümkün olur. Bu gerçekleşmedikçe seçilmişler değil, atanmışlardan söz etmek daha gerçekçidir.

Yazının Devamı

Genelkurmay’ın açıklaması ve karardaki şerh

8 Nisan 2011

Genelkurmay Başkanlığı, yazılı bir açıklama yaparak Balyoz davasında tutuklu olan 163 görevli ve emekli subayın tutukluluk halinin devamını anlamakta güçlük çektiğini duyurdu.
Genelkurmay’ın açıklamasını ve tutukluluğun devamı kararına katılmayarak şerh düşen İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Şeref Akçay’ın muhalefet şerhinin irdelenmesi, davayı yakından izleyen kamuoyunun bilgilendirilmesi açısından yararlı olacaktır.

Genelkurmay’da memnuniyetsizlik
1- 163 görevli ve emekli subayın tutukluluk halinin kaldırılması talebinin ikinci kez reddedilmesinin Genelkurmay’da hayal kırıklığı yarattığı anlaşılıyor.
2- Genelkurmay, savcılık ve mahkemenin istediği tüm bilgi ve belgeleri intikal ettirdiğine dikkat çekerek tutukluluğa neden olan tereddütleri giderdiğini düşünürken, mahkeme çoğunluğunun aksini düşünmesini anlayamadığını kamuoyuyla paylaşarak karardan duyduğu memnuniyetsizliği yansıtıyor.

Yazının Devamı

Ali Hoca’nın acemiliği

7 Nisan 2011

ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ali Demir, derdini dün de Ankaralı gazetecilere anlattı. Ali Hoca’nın YGS sınavında şifreli veya şifresiz kopya olmadığını kanıtlamak için gösterdiği gayret dikkat çekmeyecek gibi değildi.
Sorulara samimiyetle yanıt vereyim derken; üniversite sınavının ve ÖSYM’nin ne kadar önemli olduğunu örnekleriyle anlatan yaklaşımı ile itiraf gibi sözleri ciddi çelişki yarattı.
Basın toplantısını açarken, “Gençlerin hayatını belirleyen en önemli sınavı” hazırlayan ÖSYM için, “gözbebeğidir” dedi. Gözbebeğinin korunmasının ne kadar önemli olduğunu vurguladı ama gözbebeği kurumun başkanı olarak, “Acemilik yaptık” deyince, Ankaralı gazetecilerin tepkisine neden oldu. “Madem” dedi, gazeteciler, “Bu sınav, gençler için yaşamsal önemdedir, nasıl acemilik yaptık, dersiniz?”

İşgüzar bir arkadaş
Ali Hoca’nın uzun ve teknik açıklamalarının ardından, deneyimli Ankara gazetecileri, iki basit soru sordular:
Basına dağıtılan kitapçıkta şifre var mı?

Yazının Devamı