Fikret Bila, TBMM Başkanı seçilen Cemil Çiçek’le makamında görüştü.Fotoğraf: MUSTAFA?İSTEMİ
Cemil Çiçek, Meclis Başkanı seçilir seçilmez hızla TBMM binasından çıkınca merak uyandırdı. Çiçek, seçimin hemen ardından Kocatepe Camii’ndeki şehit cenazesine katılmak için tebrikleri kabul etmeden çıkmıştı. Meclis Başkanı, şehit Onbaşı Deniz Bacanak’ın cenazesine katıldıktan sonra makamına geldi.
‘Umudu olmayan siyaset yapmasın’
Çiçek’in yeni görevini tebrik ettikten sonra, Meclis’teki yemin ve protesto krizini çözmek konusunda umutlu olup olmadığını sordum. “Elbette, umutluyum” dedikten sonra ekledi:
Başbakan Yardımcısı Cemil çiçek, Meclis Başkanlığı için adaylığını koydu. Çiçek’in adaylığına partisinden en küçük bir itiraz olmadığı gibi CHP’den de bir itiraz gelmedi. Aksine CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Cemil Çiçek’in deneyimli bir siyasetçi olarak yasama organını en iyi şekilde temsil edeceğine inandığını söyledi.
Kılıçdaroğlu’nun bu sözleri kuşku yok ki Cemil Çiçek’i çok memnun etmiş durumda. Kemal Bey’in nezaketine teşekkür ediyor ve Meclis Başkanı adayı olarak bu desteği çok önemli buluyor.
Meclis Başkanı seçilmesi garanti görünen Cemil Çiçek’in üzüldüğü konu, CHP yemin etmediği için BDP’nin de boykot kararı aldığı için oy kullanamayacak olmaları.
Oy ihtiyacı yok ama
Çiçek’in Meclis Başkanı seçilebilmek için muhalefetin oy desteğine ihtiyacı yok. AKP’nin oyları başkan seçilmesi için garanti. Ancak, Meclis Başkanlığı gibi bir koltuğa sadece bir partinin oyları değil az veya çok diğer partilerin desteğiyle de oturmayı tercih ediyor.
Çiçek’in bu tercihinin altında her zaman uzlaşmacı ve uzlaştırıcı bir politikacı olmasının yanı sıra kuşku yok ki, Meclis Başkanlığı’nın objektif, bütün partilere eşit mesafede durma sorumluluğu ve bekleyen çok önemli sorunların
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’le yaptığı görüşmede tutuklu milletvekilleri sorununun çözülmesi için Adalet Bakanlığı bürokrasisinin devreye girmesi gerektiği görüşünü ilettiğini açıkladı.
Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Gül’ün sorunun çözümü için samimi gayret içinde olduğunu ve CHP’nin görüşlerini de değerlendireceğini ifade ettiğini de belirtti.
Başbakan Tayyip Erdoğan ise “Başbakan çözsün” taleplerinin yersiz olduğunu vurgulayan bir yaklaşımla, “Başbakan ne yapsın, yani hâkimlere talimat mı vereceğiz” biçiminde özetlenecek bir tepki verdi. Başbakan, muhalefete “ister gelin ister gelmeyin, siz gelmeseniz de Meclis çalışır” diye seslendi. Bu arada muhalefetin teklifini ortaya koymasını ve bu tekliflerin de makul olması gerektiğini de söyledi.
CHP’nin önerileri
Kılıçdaroğlu’nun Çankaya Köşkü’nde vurgu yaptığı “Adalet Bakanlığı bürokrasisi” ne yapabilir? CHP’nin bu konudaki önerileri nelerdir?
Bu sorulara yanıt alabilmek amacıyla CHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Süheyl Batum ve İzmir Milletvekili, AİHM eski Yargıcı Rıza Türmen’le konuştum.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yemin ve boykot krizini çözmek için devreye girdi. Gül, bu amaçla CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu, MHP lideri Devlet Bahçeli’yi ve BDP’nin desteklediği bağımsız milletvekillerinden Ahmet Türk ve Şerafettin Elçi’yi Köşk’e davet etti.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, dün Köşk’e çıkarak Cumhurbaşkanı Gül ile görüştü. Türk ve Elçi de bugün görüşecekler. Ancak MHP lideri Bahçeli, Cumhurbaşkanı’nın davetini geri çevirmişti.
MHP lideri Bahçeli, dün de yazılı bir açıklama yaparak Cumhurbaşkanı Gül’ün tutumunu sert bir dille eleştirdi. Bahçeli, Cumhurbaşkanı Gül’ün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la rol paylaştığını öne sürdü.
Bahçeli, yazılı açıklamasında, “Eğer Sayın Gül, her geçen gün güçlenen demokrasi krizinin bitirilmesine samimi olarak destek vermek istiyorsa, öncelikle şahsına göre daha açık ve berrak olan Başbakan Erdoğan’ın çekim alanından çıkmalı, tarafsız, adaletli ve eşitliği gözeten yönetim anlayışına bir an önce sahip olmalıdır” ifadesine yer verdi.
Bahçeli, Gül’ün, Başbakan Erdoğan’la istişare ettikten sonra muhalefeti davet etmiş olmasının güçlü bir ihtimal olduğu eleştirisini de yöneltti.
Gül’ün yanıtı
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, önceki gün hukukçu arkadaşlarının çalıştığını ve Oktay Ekşi vasıtasıyla Meclis’e bir yasa teklifi vereceklerini açıklamıştı.
Aynı gün akşam saatlerinde CHP’nin hukukçu kadrosunun yasa teklifi vermenin doğru olmayacağı sonucuna vardıkları ve bunu Kılıçdaroğlu’na ilettikleri anlaşıldı. Önceki gün yasa teklifi vereceğiz diyen Kılıçdaroğlu, dün, “Arkadaşlar değerlendiriyorlar” demekle yetindi.
14. Ağır Ceza’yı beklediler
CHP çok umutlu olmasa da itiraz mahkemesi konumundaki Özel Yetkili İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin tahliye kararı verebileceğini düşünüyorlardı. Bu amaçla da CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir Milletvekili ve AİHM eski yargıcı Rıza Türmen, Eskişehir Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum, sürekli AİHM kararlarını ve Anayasa’nın 90. maddesini anımsatarak, yasa düzenlemesine bile gerek olmadan yargının tahliye kararı vermesi gerektiğini vurguladılar.
“Yasaya gerek yok mahkeme tahliye etmek zorunda” görüşünü gün boyu tekrarlayan CHP’liler, 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararını bekliyorlardı. Ancak bu karar CHP’nin beklentisini boşa çıkardı. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Mustafa Balbay’ın, 13. Ağır Ceza
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun grup toplantısından sonra “yemin etmeyecekleri”ni açıklaması sürpriz değildi. Kılıçdaroğlu, son ana kadar Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan bir “söz” beklemiş, ancak bu yönde bir işaret gelmemişti.
Kılıçdaroğlu, CHP’nin kararını, “Arkadaşlarımıza yemin etme yolu açılıncaya kadar yemin etmeyeceğiz” sözleriyle duyurmuştu. Ancak televizyonlar haberi, “Tutuklu milletvekilleri yemin edinceye kadar CHP yemin etmeyecek” biçiminde duyuruyorlardı.
Kılıçdaroğlu’nun Meclis’teki odasına girdiğimizde, “Biz de televizyonların haberi yanlış yansıttıklarını” konuşuyorduk, diyerek, sözlerine şöyle açıklık getirdi:
“Yol açılıncaya kadar”
- Biz bu ifadeyi dikkatli kullandık. Yemin etme yolu açılıncaya kadar, dedik. Arkadaşlar (Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal) yemin edinceye kadar, demedik. O bir prosedür. Diyelim ki, 3 gün sonra 5 gün sonra gelir yemin ederler. Amacımız bir dayatma mantığı değil. Biz, var olan sorunu çözmek istiyoruz.
“Söz de yeter”
CHP milletvekilleri bugün yemin edecekler mi, etmeyecekler mi? Bu sorunun yanıtı için bütün gözler CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na çevrilmiş durumda.
Kılıçdaroğlu’yla, dün CHP milletvekilleri için ODTÜ’nün Vişnelik Tesisleri’nde verdiği kokteylde sohbet olanağı buldum.
Kılıçdaroğlu sorularıma şu yanıtları verdi:
“Arkadaşlarımız rehin”
* Bir karara vardınız mı? Yemin edip etmemek konusunda bir eğilim otaya çıktı mı?
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, seçimlerin demokratik olgunluk içinde sonuçlanmasından sonra yeni Meclis’e “temiz başlangıç” çağrısı yapmıştı.
Yüzde 10’luk seçim barajına rağmen seçmen iradesi Meclis’e yüzde 95 oranında yansıdı.
Meclis’in temsil kabiliyetinin yüksek düzeyde oluşması, sorunlara uzlaşmayla çözüm bulunması umutları artırmıştı. Bu tablo özellikle bütün siyasi partilerin yeni anayasa istediği bir dönemde büyük şans olarak görülüyordu.
Ancak, YSK’nın ve özel yetkili ağır ceza mahkemelerinin tutukluyken seçilen milletvekilleri hakkındaki kararları, ortamı birden değiştirdi. Seçim sonrasındaki olumlu havanın yerini giderek krize dönüşen bir hava aldı.
BDP’nin Meclis’i boykot kararı, CHP’nin yemin etmeme seçeneği dahil bütün seçeneklerin masada olduğunu açıklaması, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin açıklaması, TBMM henüz açılmadan ciddi bir siyasi tıkanmanın yaşanacağını ortaya koydu.
Gül’ün ikinci çağrısı