Dakika 24. Milliyet Gazetesi’nde yazıldığı şekliyle pozisyonu aktarıyorum:
“Orta sahada yapılan bir faulün ardından Galatasaraylı futbolcular, hakem Cüneyt Çakır’a itiraz etmekle meşgulken, Trabzonspor beklemeden oyuna başladı ve Burak’ın attığı golle 1-0 öne geçti.”
İzleyenler de gördü zaten.
Galatasaraylı Engin’in hareketine hakem faul verdi o dakikada.
Engin kendini yere attı, tepinmeye başladı.
Melo’nun kolları her zaman olduğu gibi havada, hakeme bakıp, sallıyor.
Ujfalusi de işi gücü bıraktı, o da hakemle “muhabbete” gidiyor.
O soğukkanlı Semih bile “tecrübeli ağabeylerinin gazına gelip” birkaç adım ileri atıyor.
Trabzonlu Colman fırsatı ganimete çeviriyor o an.
Faul atışını usulca kullanıyor.
Burak pası alıp, golü atıyor.
Milyon Euro’lar, müthiş kariyerler...
Hepsi hikâyeymiş meğer!
* * *
Hakem kararını vermiş işte.
Haklı, haksız.
Doğru, yanlış.
Düdük çalmış bir kere.
İtirazın fayda yerine zarar getirdiğini öğrenemediniz mi şimdiye kadar?
Sana ne be adam.
Sen işine bak.
* * *
Fanatik Galatasaraylılar hakeme saydırırken, akıl devreye girmiş bereket.
İş işten geçtikten sonra da olsa, en azından muhtemel enayilikleri önleme adına; Fatih Terim “duygularıma tercüman olmuş” takımının soyunma odasında:
“Hakem hatalar yaptı, her hakem hata yapar. Siz maçın içinde basit hatalar yaparak, rakibin işini kolaylaştırdınız. Hakemin hatasını tartışırken gol yedik. Siz önce kendi işinize bakacaksınız.”
Bilmiyorum, bu konuşmanın kaydı var mı?
Varsa...
Galatasaray Kulübü sadece futbola adanmış hayatlara değil, tüm insanlara hizmet için o kaydı aynen yayınlamalı.
Hiç kuşkum yok.
Fatih Terim’in sadece sözleri değil, hali ve tavrı da “gayet öğretici” olmuştur bu arada.
Onun için herkes bu dersten yararlanmalı.
Hayatta yüzlerce kez başına gelebilecek, yani “dikkatini dağıtan, kendisini kızdıran” her olayda, Fatih Terim’in sözleri kulağında çınlamalı:
“Önce kendi işine bak.”
Bakmazsan...
Golü yersin!
Tek karelik kütüphane!
Fatih’e toz kondurmayın
Eğri oturup, doğru konuşalım. Proje güzel. Her öğrenciye tablet bilgisayar verilmesi, teknolojinin eğitimde yoğun biçimde kullanılması... Bütün bunlar, güzel şeyler.
Kısaca “FATİH Projesi” olarak bilinen uygulama, gerçekten heyecan veriyor insana.
Ama.
Ah o “amalar” olmasa.
Ne çare ki, var.
Hem de kocaman bir AMA var ortada.
İzmir Milletvekili Erdal Aksünger, bir hesap yapmış.
İddiasına göre “işin içindeki rant, milyar dolarlar” düzeyinde.
Yine işin içinde...
“Yakın akrabalar, yandaş şirketler” var.
Bunca sözü, bir bardak soğuk su içerek sindirmek mümkün değil.
Taraflar mutlaka bir masanın etrafında buluşmalı.
Herkes eteğindeki taşı döküp, zihinlerde hiçbir kuşku, FATİH’in üzerinde tek toz zerresi kalmayana dek tartışmalı.