Yeni yıl birçoğunuz için yine yeni kararlarla birlikte gelecek. Yaygın olarak alınan yeni yıl kararlarından bazıları size tanıdık gelebilir; “Bu yıl daha fazla egzersiz yapacağım, sigarayı bırakacağım, daha fazla seyahat edeceğim, kilo vereceğim” ve daha nicesi. Bu yıl kararlarınız arasında sofranızı renklendirmek de yer alsın. Öyle ki tabağınıza koyduğunuz her lokma, sadece sizin değil, gelecek nesillerinizin de sağlığını etkiliyor.
Tulane Üniversitesi’nde yapılan çok yeni bir araştırmada, düşük protein alımının böbrek sağlığı üzerindeki etkileri incelenmiş. Bu etkinin nesiller boyu taşınabileceği çalışmanın ilgi çekici sonuçları arasında. Yetersiz protein tüketiminin, böbreklerdeki ‘nefron’ adı verilen filtre birimlerinin sayısını azaltabileceği vurgulanıyor, bu durum sadece bireysel sağlığımızı değil, gelecek nesillerimizin yaşam kalitesini de riske atabiliyor.
Bitkisel protein kaynakları
Sadece protein miktarı değil, kaynağı da önemli. Bitkisel proteinlerden mercimek, nohut gibi baklagilleri; hayvansal proteinlerden ise kaliteli, doğru pişirilmiş et, balık, tavuk ve yumurtayı sofralarınıza dahil edin. Elbette protein dendiğinde aklınıza sadece hayvansal kaynaklar değil, bitkisel-hayvansal protein dengesi kurulmuş bir beslenme planı gelmeli. Yeni yıl hedefleriniz arasında bu dengeyi sağlamak yer alsın. Bitkisel protein kaynaklarını, tam tahıllar ve doğru kombinasyonlarla destekleyerek dengeli bir diyet oluşturabilirsiniz. (Örneğin; kuru fasulye-pilav, nohut-tahin vb.) Baklagillerin tüm bu faydalarının yanında tüketildikten sonra şişkinlik ve gaz oluşturması, günlük beslenmenizde daha az yer vermenize sebep olabilir. En yüksek faydayı almanın yolu ise ‘filizlendirerek’ tüketmek. Filizlendirme; tohumların çimlendirilerek yeniden canlandırılmasıdır. Bu aktivasyon işlemi baklagillerin içerisindeki fitik asit, lektin gibi maddelerin azaltılmasına, sindirimi kolaylaştırmaya ve besinlerin emilimini artırmaya yardımcı oluyor.
Gebelik dönemine dikkat
Anne adayları için protein alımının miktar kadar çeşitliliği de oldukça kıymetli. Hem bitkisel hem de hayvansal protein kaynaklarını dengeli şekilde tüketmek, bebeğinizin gelişimi için büyük bir fark yaratabilir. Massachusetts Amherst Üniversitesi’nde yapılan yeni bir araştırma, hamile ve doğum sonrası bireylerde yaygın olarak görülen düşük kaliteli beslenmenin ‘geniş çaplı iyileştirmeye acil ihtiyaç’ olduğunu vurguluyor. Journal of Clinical Nutrition’da yayımlanan bu araştırma aynı bireylerde gebeliğin başlangıcından doğumdan sonraki bir yıla kadar diyet kalitesi değerlendirilmiş. Araştırmacılar, daha yüksek doymuş yağ ve ilave şeker içeren bir diyet ile hamilelik sırasında mikrobiyomun bileşimi ve işlevi arasında bir ilişki bulduklarını belirtiyor. Hem ebeveynin hem de çocuğun mikrobiyomunu inceleyen daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğunun da altı çiziliyor.
Özetle bugün tabağınıza koyduğunuz her şey, sadece sizin değil, gelecek nesillerinizin de yaşam kalitesini belirliyor. Küçük bir farkındalık, büyük dönüşümler yaratabiliyor. 2025 yılında geleceğinize yatırım yapmaya ne dersiniz?
Ocak ayı sebzeleri
Brokoli, kereviz, pırasa, marul, soğan, maydanoz, tere, nane, karnabahar, ıspanak, taze yeşil kabak, lahana, brüksel lahanası, pazı, kırmızı turp, havuç, şalgam, pancar.
Ocak ayı meyveleri
Mandalina, limon, portakal, greyfurt, ayva, elma, armut, muz, nar.