Yaz mevsimi güzel yüzünü gösterince, memleketimin dört bir köşesinde şenlik, festival dönemi başlar.
Ah.
Keşke imkân olsa da, hepsine gitme, oralarda yaşanan temaşayı izleme fırsatı bulsa insan.
Ve eminim, çoğumuzun bu şenlik ile festivallerin çoğundan haberi yok.
Bilmemek ayıp değil.
Öyleyse birkaçını olsun öğrenelim.
Haziran ayına bakalım önce.
Muş’ta, Lale Festivali.
Mardin Yeşili’de, Kiraz Festivali.
(Bu arada dikkatimi çekti. Festivali yapılan ürünlerin başında kiraz geliyor.)
Niğde Altuhisar’da, Çömlekçilik Festivali.
Elazığ Gezin’de, Çilek Festivali.
Tunceli Çemişgezek’te, Dut ve Peynir Festivali.
* * *
Temmuz ve Ağustos ayları, başka bir âlem.
Manisa Salihli’de, Şeftali ve Kültür Şenliği.
Ordu Kabataş’ta, Peynir Festivali.
Sivas Kangal’da “elbette” Kangal Çoban Köpeği Kültür ve Sanat Festivali.
Sinop Dikmen’de, Kebap ve Eğlence Festivali.
(Keyfe bak, keyfe...)
Antalya Akseki’de, Cevizli Ayran Festivali.
Ardahan Göle’de, Ulusal Kaşar Festivali.
Sivas Gürün’de, Alabalık Fevtivali.
Ankara Kızılcahamam’da, Su Festivali.
Kahramanmaraş’ta, Biber Festivali.
Mardin Acurlubel’de, Acur Festivali.
Isparta Keçiborlu’da, Domates Ve Kültür Festivali.
Daha neler, neler...
* * *
Geldik Eylül’e.
Soralım:
Akla ne gelir, Kastamonu denince?
“Sarımsak“ elbette.
Taşköprü ilçesinde de “Sarımsak Festivali” yapıldı geçenlerde.
Ve sahnede:
Hadise.
Yer yerinden oynadı Taşköprü’de.
Belediye Başkanı Hüseyin Arslan, Hadise’ye sarımsaktan örülmüş taç hediye edince; Hadise de sarımsağın faydalarını saymakla bitiremedi.
En mühimi, Hadise’nin konserini tam 50 bin kişi izlemiş Taşköprü’de.
Oysa Taşköprü’nün nüfusu, beşikteki bebesinden, yataktaki hastasına; ilçe merkezinin kenar mahallelerinden, dağ başındaki köylerine kadar 40 bin kişi!
İşte böyledir benim memleketim.
Festivalleri olmasa, derdi ile çilesi çekilmez!
Karşıyaka’ya yeni sınır!
Karşıyaka ve Çiğli arasındaki sınır yeniden belirlendi.
Şimdi dikkat.
Resmi Gazete’de yayınlanan İçişleri Bakanlığı’nın 2011/674 sayılı kararına göre, yeni sınır...
“Cehar Dudayev Bulvarı üzerindeki Maltepe Deresi Köprüsünün Gediz Nehri tarafındaki ayaklarının güneydoğu köşesinden başlayarak, buradan Cehar Dudayev Bulvarı ile 6525 nolu sokağın kesişiminin orta noktasına çekilen hat, buradan bu sokağı takiben kuzeydoğu istikametine devam ederek bu sokak üzerinde bulunan birinci drenaj kanalının üzerindeki köprünün orta noktasına çekilen hat, bu noktadan doğu istikametine giderek yine bu sokak üzerinde bulunan ikinci drenaj kanalı köprüsünün orta noktasına çekilen hat, bu noktadan güneydoğu istikametine doğru üçüncü drenaj kanalının 6525 nolu sokakla kesiştiği noktaya çekilen hat, bu noktadan dereyi takiben kuzeydoğu istikametinde tren yolu üzerindeki köprüye bağlanan ve son bulan hat” olarak belirlendi.
Ne anladınız bilmem.
Ama işin şakası yok.
Çünkü bu kararın altında Cumhurbaşkanı Gül ile Başbakan Erdoğan’ın imzası var!
Tek karelik kakalak!