Eskiden müthiş heyecan yaşanırdı partilerin il kongrelerinde. Öylesine ilginç olaylara sahne olurdu ki kongreler, ilerleyen yıllarda insanlar çocuklarına ibretlik birer öykü gibi anlatırdı.
Yine eskiden, örneğin Adalet Partisi’nin 600 il delegesi “genel başkan seçercesine” il başkanı seçerlerdi.
Misal.
Bir ay sonra Ak Parti’nin İzmir İl Kongresi var.
Ya heyecan...
Var mı?
Azıcık vardı.
Geçen çarşambaya kadar.
O gün Ankara’da, Başbakanlık Konutu’nda sona erdi Ak Parti’nin İzmir İl Kongresi!
* * *
İl Başkanı Ömer Cihat Akay, İl Genel Meclisi eski Grup Başkanvekili Uğur Türkan, eski Başbakan Yardımcısı Ekrem Pakdemirli’nin oğlu Bekir Pakdemirli ve İl Genel Meclisi Grup Başkan Vekili Nazmi Kalyoncu; il başkanlığı için aday olmaya niyetliydi.
Önce huzura çağrıldılar.
Yapılan görüşmelerin ardından karar verildi.
Ve Başbakan Erdoğan, yola mevcut il başkanı ile devam edilmesi kararını tebliğ etti!
* * *
Ne olacak şimdi? 9 Haziran günü Ak Partili delegeler toplandığında ne yapacak?
İl başkanını “seçemeyecekleri” belli.
Başbakan ayrıca Ömer Cihat Akay’a başka bir talimatı vermiş zaten, “Uğur Türkan, Bekir Pakdemirli ve Nazmi Kalyoncu’yu da listene al” demiş.
Öteki yönetim kurulu üyeleri de, ikişer üçer “milletvekili kontenjanı” olarak ayrılacak.
Geriye ne kalacak?
Delegelerin sandığa gidip “hür iradeleri” ile oy kullanması!
Nedir bunun adı?
“Demokrasi” olmadığı kesin.
* * *
Kendimce yazdığım bir “siyasi partiler yasası taslağı” var.
Orada önerdim:
“Delege sistemi iptal edilsin... İl başkanları genel başkanın, ilçe başkanları il başkanının ataması ile göreve gelsin... Yerel ve genel seçimlerde adaylar, Büyük Kongre’de genel başkan ile parti yönetimi; bütün üyelerin katılacağı seçimlerle belirlensin... vs. vs.”
Hadi.
Cesareti olan, bunu uygulasın.
Hem o zaman komik durumuma düşmeden, istediği kişiye de il başkanı yapsın.
Yarından önce