Haber üzerine haber yapıldı. Medyanın ilgisi bence doğaldı. Çünkü bir yanda Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç vardı, diğer yanda Bursa Valisi Şahabettin Harput.
Başbakan Yardımcısı ayakkabısını kendi çıkarıp, girmişti ziyaret edilen Çocuk Yurdu’na.
Vali Bey’in ayağına ise bir kadın görevli galoşu geçirmişti.
Objektiflere yansıyan görüntünün tevil götürür yanı yoktu.
Gerçi Vali Bey daha sonra bel fıtığından muzdarip olduğunu açıkladı ama...
Geçmiş olsun!
* * *
Aslına bakarsanız yazılan, çizilen haberlerde Vali Bey’den çok Bülent Arınç’ın tavrı vurgulanmıştı.
Haberlerin hepsinde Arınç’a övgü vardı.
Bu arada bir vurgu da ben yapayım.
Derler ya:
Hafıza-i beşer nisyan ile malûldür.
Doğru.
Tarih, 3 Mart 2010.
Bülent Arınç yine Başbakan Yardımcısı ama bu kez Manisa’da bir anaokulunu ziyaret ediyor.
İşte o ziyaret esnasında olanlar hakkında, o tarihte yazdıklarım:
* * *
Manisa’da bir anaokulunu ziyaret ederken, galoş giymesi gerekmişti Bülent Arınç’ın. Galoşu koruma polisi giydirince, kameralar harekete geçti. Ama iş işten geçmişti. Onun için de Arınç “Bakalım altına ne yazacaklar?” diyebilmişti sadece.
Asıl soru şu bence:
Acaba kendisi ne yazardı?
Mesela: “Ne büyük adamım, herkes önümde diz çöküyor!”
Nitekim haberi yayımlayan haber sitelerindeki okuyucu yorumlarından başlığa taşıdığım “Padişahım çok yaşa” cümlesi, benzer bir yaklaşımı ifade ediyor.
Başka.
Biri “Ben bu filmi izlemiştim... Ön tekerlek nereye giderse arka tekerlek de oraya gider” diye yazmış.
Bir diğeri meseleyi açmış: “Büyüğü olan Erbakan ayaklarını yıkatıyordu, normaldir.”
Düşündürücü yorumlardan biri de şuydu mutlaka: “İşini göremeyenler, devletin işlerini nasıl görecekler?”
* * *
Kıssadan çıkan hisseye gelince...
“Geçmişten ders alınsaydı tarih tekerrür etmezdi” sözünün haklılığı bu kez “olumlu biçimde” kanıtlandı.
Bülent Arınç, geçmişte yaşadığı bir yanlıştan ders almıştı.
O nedenle de bu kez yaş tahtaya basmadı.
Kutlarım.
Birliğin zaferi
Aklın yolundan yüründüğünde, birliğin gücü tavan yapıyor.
İzmir’de olan da böyle bir şey.
Ulaştırma Bakanlığı ile İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin “birliği“ İzmir’e İZBAN’ı kazandırdı.
İşte sonuç:
Ocak 2011-Ağustos 2011 arasındaki 8 aylık dönemde, sadece Karşıyaka’dan 2 milyon 61 bin 535 kişi İZBAN’ın trenlerine biniş yaptı.
Ya Şirinyer, Halkapınar, Alsancak, Çiğli, Menemen?
Buralardaki sayı, 1 milyonun üzerinde.
Ya Sarnıç, Nergis, Bayraklı, Demirköprü, Cumaovası?
Onlar da 800 binden fazla.
31 istasyon arasında sondan ikinci olan Mavişehir’i 194.109 kişi kullanmış ki, bu sayı bana çok az geldi.
Ve “şimdilik“ iki uç nokta.
Belki tesadüf ama alt alta:
Cumaovası: 811.765 yolcu.
Aliağa: 744.553 yolcu.
Bu güzel hikâyenin devamını bekliyoruz artık.
Bir tarafta Bergama...
Diğer yanda Selçuk.
İzmir’in kültür mirasını en yoğun biçimde sinelerinde barındıran Bergama ile Selçuk’a da ulaşınca İZBAN, siz asıl o zaman bakın olacaklara.
Tek karelik finiş!