Eyvah, yarın ayın 17’si!

Bazı sorular, kafa karıştırır.
Örnekse, şunlar gibi:
Acaba, “17. Türk Devleti” olmakla, “ayın 17’leri” arasında bir bağlantı var mı?
Hıristiyanlar için 13, Hurufiler için 19, Neo Naziler için 88 rakamları çok önemlidir de, “Türk Derin Devleti” için 17 rakamı niye önemli olmasın?
Sahi.
Böyle bir şey gerçekten olabilir mi?
17 Aralık 1934’de, Mustafa Kemal’e “Atatürk” soyadının verildiği Kasım 1934 tarihli kanundan sonra; bu soyadının başına ve sonuna söz konularak yapılan adların hiçbir kimse tarafından kullanılamayacağına dair kanunun TBMM’de kabul edilmesi...
17 Şubat 1959’da, Başbakan Adnan Menderes ve beraberindeki Türk heyetini Londra’ya götüren uçağın düşmesi...
17 Mayıs 1971’de, İsrail’in İstanbul Başkonsolosu Efraim Elrom’un kaçırılması...
17 Nisan 1978’de, Malatya Belediye Başkanı Hamit Fendoğlu ve üç yakınının, postayla gönderilen bombalı paketin patlaması sonucu öldürülmesi...
17 Mart 1994’de, DEP milletvekilleri Hatip Dicle, Leyla Zana, Orhan Doğan, Ahmet Türk ve Sırrı Sakık ile bağımsız milletvekili Mahmut Alınak, Devlet Güvenlik Mahkemesi tarafından tutuklanması...
17 Ocak 2000’de, İstanbul’da bir villaya düzenlenen operasyon sonucu, Hizbullah’ın lideri Hüseyin Velioğlu’nun ölü olarak ele geçirilmesi...
Sözün başındaki soruları ortaya atmaya yeter mi?
Ayın 17’lerinde olanlar, bundan ibaretse...
Yetmez.
“Yeter” diyenlere ise kötü bir haberim var:
Yarın ayın 17’si!
* * *
Diğer yanda bir başka “anlamlı” veya “gizemli” ya da “ürkütücü” tesadüf, bizim derin devlete yüklenen yakıştırmadan çok daha dikkat çekici.
Arsenal’in genç bir futbolcusu var:
Aaron Ramsey.
İddia şu ki:
“Ramsey’in gol attığı her maç sonrası dünyaca ünlü bir isim ölüyor.”
İlk olarak 2 Mayıs 2011 tarihinde Manchster United’a attığı golden sonra El-Kaide örgütü lideri Usame bin Ladin öldürüldü.
2 Ekim 2011 tarihinde Tottenham’a attığı golden sadece üç gün sonra Steve Jobs öldü.
19 Ekim 2011’de Olimpik Marsilya’ya attığı golden sonra, 20 Ekim 2011 Kaddafi öldürüldü.
İşte bu haberin İngiliz medyasında yayımlandığı 11 Şubat 2012 günü, Ramsey bir gol de Sunderland’a attı.
Ve saatler sonra gündeme bir bomba düştü:
Dünyanın sevgilisi Whitney Houston, Los Angeles’daki Beverly Hilton otelinde ölmüştü.
Ramsey’i bekleyen bir tehlike var artık.
Aylardan birinin 17’sinde gol atar da ve üstüne Türkiye’de kötü bir şey olursa, kimseye derdini anlatamaz!


Denemesi bedava


Yerel seçimi iki yıldan fazla zaman olmasına karşın “adaylık muhabbeti” yapmanın dayanılmaz keyfine direnemiyor insanlar.
Nitekim CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin’in de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olacağı her zeminde konuşuluyor.
Yine böyle bir zeminde söz aynı muhabbete gelince “Neden İzmir olmasın? 2014’e daha çok var. Zamanı gelsin bakarız” demiş Gürsel Tekin.
Büyük ihtimal, şaka yapmıştır.
Yok.
“Küçük ihtimal” geçerliyse eğer “Neden İzmir olmayacağını” hemen söyleyeyim:
Gürsel Tekin veya İzmir’de yaşamayan başka biri, İzmir’den aday olmayı aklından geçirirse; onun aklından şüphe etmek gerekir.
Çünkü herkes bilir.
İzmir’de ithal bir adayın seçim kazanma ihtimali, “milyonda bir” bile değildir!



Tek karelik tesadüf!