Dayağa devam!
“Türkiye Aile Değerleri” araştırmasında seçilen grupların her biri Türkiye ortalamasını yansıttığı için, dün verdiğim eğitim düzeyi dağılımı gibi; şimdi aktaracağım meslek oranları da önemli.
Nasıl ki, ilkokul mezunları Türkiye’deki en büyük kitleyi oluşturuyorsa; ev hanımları da yüzde 35.8 ile ilk sırada.
Onları yüzde 15.7 ile işçiler, yüzde 11.3 ile emekliler, yüzde 10.1 ile ofis çalışanları, memur ve subaylar, yüzde 8.5 ile esnaflar, yüzde 7.9 ile öğrenciler izliyor.
Tüccar ve sanayicilerin oranını merak ediyorsanız eğer...
Sadece binde 4 ve dolayısıyla merak etmeye değmez!
* * *
Medeni duruma bakarsanız, yüzde 69.9 evli, yüzde 6.3 dul veya boşanmış, gerisi bekar.
Hane halkı sayısı bakımından yine en büyük kitleyi 5 kişiden fazla olanlar, yüzde 29.5 ile oluşturuyor.
Çocuk sayısında Başbakan’ın koyduğu “3 çocuk” hedefine ulaşmak için ise vatandaşın daha çok çalışması gerektiği görünüyor.
Çünkü ailelerin yüzde 29.9’nun hiç çocuğu yok.
* * *
Evlilik yaşı üzerinde durulmaya değer bir konu veya sorun sanki.
İşte tablo:
21-25 yaş arası yüzde 27.9...
18-20 yaş arası yüzde 21...
12-17 arası yüzde 11.6...
Durum vahim.
İnsanlar çok genç evleniyorlar Türkiye’de.
Hele şu son gruba bakın...
Onlar daha çocuk!
* * *
İnsanlara “Aile içi ilişkiler eşler kadar, anne ve babaları da ilgilendirir” ifadesine katılıp, katılmadıkları sorulmuş.
Yüzde 66.3 “katılıyorum” yüzde 20 “katılmıyorum” demiş, yüzde 13.6 ise iki arada bir derede kalmış!
Fakat sıra “Aile sorunlar başkalarını değil sadece eşleri ilgilendirir“ ifadesine gelince, görüşülen kişilerin yüzde 84.1’i bu yargıya destek vermiş.
Yani, halkımız diyor ki:
Büyüklere saygıda kusur etmeden, herkes kendi işine baksın!
* * *
Bir başka ilginç ifade şu:
“Çocuğun eğitiminde gerekirse dayak kullanılabilir.”
Dehşet verici bir sonuç ama görüşülen kişilerin yüzde 23.3’ü hala “Evet” diyor:
“Dayak kullanılabilir.”
Böyle diyenlerin büyük çoğunluğu, tahmin edileceği gibi “tamamen eğitimsiz” kişiler arasında çıkmış.
Fakat araştırma “önemli bir noktaya” dikkat çekiyor:
“Öte yandan ilginç bir şekilde, gençlerde bu ifadeye katılım daha yüksektir.”
Normal.
Belli ki onlar, yedikleri dayağın etkisinden ve öfkesinden henüz kurtulamamışlar!
Tek karelik adam olacak çocuk!
Ya Pehlivanoğlu olmasaydı?
Türkiye’de en çok gelir vergisi ödeyen ilk 100 kişi arasında beş İzmirli var.
39. sırada Lucien Arkas 3 milyon 972 bin TL, 59. sırada Nail Özkardeş 2 milyon 925 bin TL, 75. sırada Muharrem Pehlivanoğlu 2 milyon 449 bin TL, 84. sırada Ali Pehlivanoğlu 2 milyon 270 bin TL, 90. sırada Hanif Pehlivanoğlu 2 milyon 126 bin TL.
Kutlarım.
Kendileri ile gurur duydum.
Ve biraz da korktum.
Ya Pehlivanoğlu Ailesi de olmasaydı, ne olurdu halimiz?
İlk yüzde, İzmir’den iki kişi.
Utançtan yüzüm kızarırdı vallahi!
Onun için bir karar verdim:
Bundan sonra evimizin ihtiyaçlarını karşılarken, ilk gideceğim yer Pehlivanoğlu olacak.
Aynı tercihi, size de tavsiye ederim.
