Düşük yaptık!

27 Mart 2011

YAĞLAYIP yıkayacaklar ya iktidarı...Göze iyice hoş görünmek için haberin anonsunu şöyle yazmışlar çok satan gazetelerin birinde:
“12 Haziran seçimlerinde, yüzde 50 oy hedefleyen Ak Parti, Türkiye genelindeki üye sayısını beş milyonun üzerine çıkardı. Üyelerin büyük bölümünü ise kadınlar oluşturuyor...”
AKP’nin yüzde 50 oy hedefi ile 5 milyonda fazla üye faslına sonra bakarız.
Önce şu “kadın üye” sayısına takıldım ben.
Ne demişlerdi?
“Üyelerin büyük bölümünü kadınlar oluşturuyor.”
Beş milyondan fazla üyenin “büyük bölümü” ne eder?

Yazının Devamı

Bu kadro yüzde 99 oy alır

25 Mart 2011

ÖMER Cihat Akay, “Sadece benim kararım olsa, listeyi bana yap deseler, Tanju Bey’i gol kralı olarak milletvekili aday listenin en başına koyarım” deyince...
Tanju da AKP İzmir İl Başkanı’ndan aldığı pası, hemen gole dönüştürmek için çaktı voleyi.
Top henüz havada.
Nereye gideceği belli değil.
Ağlarla da buluşabilir.
Avuta da çıkabilir.
Direkte de patlayabilir!

Yazının Devamı

Balığın başı!

24 Mart 2011

TEMAYÜL yoklaması bugüne kadar tahayyül edilmesi zor bir sıkıntı yaratmışa benzer AKP’de.
Haberler öyle.
Özellikle de Haberturk Gazetesi’nden Nihal Aşkın’ın haberine göre, girdikleri yarışta umduğunu bulamayanlar kelimenin tam anlamayla ateş püskürmekteler.
Rıfat Sait meselâ.
“Temayül yoklamasında tam anlamıyla ‘Kendin çal, kendin oyna’ olayı yaşandı. Listeler önceden hazırlanmış, yazılacakların yanısıra yazılmayacaklar da belirlenmiş. Önemli olan halkın ne istediğidir. Belediye başkan adaylarını da teşkilat seçti ne oldu? Karabağlar halkı oy verdi mi? Çiğli verdi mi? Şimdi de teşkilatın dediği olursa CHP’den bir fazla milletvetkili çıkaramayız” demekte.
* * *
İyi de Sait Bey kardeşim, “teşkilatın dediğine” itibar etmeyeceksen neden girdin bu işe?

Yazının Devamı

Kolaysa yap listeyi

23 Mart 2011

İKTİDAR partisinin “temayül yoklaması” adını verdiği ve resmen hiçbir kıymeti harbiyesi olmayan uygulamanın, fiilen taşıdığı anlam ve önem; AKP, aday listelerini YSK’ya verdiğinde ortaya çıkacak.
Misal...
Temayül yoklamasında en çok oyu alan adaylar, eğer “seçilme garantisi” olan sıralarda yer almazsa; geçen Pazar günü sandığa gidip oy kullanan AKP üyelerinin cümlesi “enayi” yerine konacak.
Böyle bir ihtimal var mı?
Sanırım yok.
Umarım olmaz.
Recep Tayyip Erdoğan gibi “örgüt kıymeti” bilen biri bu yanlışı yapmaz.

Yazının Devamı

Al birini, vur ötekine

22 Mart 2011

Adamın suratında meymenet yok zaten.
10 Aralık 2007’de Kaddafi’nin ayaklarına kırmızı halıyı seren ilk Fransız Cumhurbaşkanı olarak tarihe geçerken de aynı meymenetsizlik hâkimdi görüntüye...
Geçen gün Libya’ya saldırmak için tepinip, “Cani deliyi durdurmak için Arap halklarını desteklemek bizim görevimizdir” derken de!
Lafa bakın:
Cani deli...
O kim?
Kaddafi.

Yazının Devamı

Yaşamak için korkmak şart

21 Mart 2011

DOKUZ Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Zafer Akçığ’ın açıklamasını defalarca okudum.
Özellikle bilinmesi gereken cümlelerin altını çizdim, üstünü boyadım, kopyalayıp bir kenara ayırdım.
Önerim...
O cümleleri siz de okuyun.
Mümkünse ezberleyin.
Örneğin:
“Daha önce bilimsel ölçüye dayanmayan veriler vardı. Bir depremde İzmir’in, Menemen ve Aliağa’nın neresinde, başımıza ne geleceğinizi biliyoruz artık.”

Yazının Devamı

Hiç yoktan iyidir

20 Mart 2011

İŞİN tadını tuzunu kaçırmak istemem ama gerçek önseçimlerin cümbüşünü doyasıya yaşamış biri olarak, bugün AKP’de yapılacak ve zaten adına “temayül yoklaması” gibi garip bir isim verilen “önseçim denemesini” buruk bir heyecan ile izleyeceğim.
Bir kere, mevcut milletvekilleri yoklamadan muaf!
Tuhaf.
Adı ne olursa olsun, ortaya bir sandık konmuşsa eğer; önce bugüne kadar milletvekilliği yapanlar çıkar kantara.
Ve herkes görür:
Kim kaç kilo çekiyor, kim 100 gram bile etmiyor!
Derse ki AKP’liler:

Yazının Devamı

Hey gidi İbo hey

18 Mart 2011

ÇOK kişi gibi benim de hayatımda iz bırakmış İbrahim Tatlıses’li anılar var.
İlki 1980 yılına ait.
O tarihte muhabirliğe yeni başlamışım Yeni Asır’da.
İzmir Fuarı “son muhteşem yıllarını” yaşıyor.
İbrahim Tatlıses, Fuar’a gelmiş, Alsancak’ta bir çatı katı kiralamış.
Bir akşam gittik.
Çiğköfteyi elinden ilk kez orada yedim.

Yazının Devamı