ÇOK kişi gibi benim de hayatımda iz bırakmış İbrahim Tatlıses’li anılar var.
İlki 1980 yılına ait.
O tarihte muhabirliğe yeni başlamışım Yeni Asır’da.
İzmir Fuarı “son muhteşem yıllarını” yaşıyor.
İbrahim Tatlıses, Fuar’a gelmiş, Alsancak’ta bir çatı katı kiralamış.
Bir akşam gittik.
Çiğköfteyi elinden ilk kez orada yedim.
Bir bant taktı teybe.
İlk arabesk denemelerini de, yine orada dinledim.
Aradan geçti 21 yıl.
Ben İzmir Fuarı’nı yönetiyordum, o şöhretin zirvesine çoktan varmıştı.
Her gece Kültürpark’ın orta yerinde ücretsiz halk konserleri düzenleyerek, İzmir Fuarı’nın 60’lı, 70’li ve biraz da 80’li muhteşem yıllarına bir gönderme yapmak istedim.
Çamlık Senar’ın uzun yıllar işletmeciliği yapmış, rahmetli Armağan Üge’den rica ettim, araya girdi, Tatlıses’i getirdi.
İbrahim Tatlıses “sadece şarkı söyleyen” biri değildi, malum.
Bu organizasyonu tüm boyutlarıyla üstlenmesini önerdim kendisine.
Kalemi kâğıdı aldı eline, hesap yapmaya başladı.
* * *
Bu arada içinde ukdeymiş.
İEF döneminde Açık Hava Tiyatrosu’nda konser vermek istermiş.
“Olur mu, olmaz mı, olursa kaç para istersiniz” falan diye, lafı açtı.
Açık Hava’da etkinlik yapmak için, ondan iyisini mi bulacaktım?
“Ne parası” dedim:
“Orası senindir.”
Durdu ve kalemi masaya bıraktı.
Tam da beklediğim tepkiyi verdi anında:
“Bu lafın üzerine hesap yapılmaz.”
* * *
Ama birileri onun üzerinde hesap yaptı hep.
Onun delikanlı tavrı, çoğu kez ve maalesef kötü biçimde kullanıldı.
Ve hatta...
O ölümle pençeleşirken bile, “halk kahramanı” Tatlıses’in şöhretini kendi çıkarları için kullanmanın hesabını yapanlar vardı.
Allah büyük.
Her “yanlış hesap” sorulacaktır, zamanı geldiğinde sahibinden.
Bizim ise tek dileğimiz var.
Yüce Allah, İbrahim Tatlıses’i sevenlerine bağışlasın; bir an önce gücüne, kuvvetine kavuşmasını sağlasın.
Gevrek meselesi önemli
Gariban “karnını doyurmak” için yer gevreği.
Keyif ehli ise tadını damağında hissetmek için.
Kimine bir tane gevrek yeter.
Kimine iki tane yetmez.
Gevrekçiler Odası’na sordurdum, “İzmir’de kaç gevrek satılıyor günde?” diye.
Cevap müthiş:
“1,5 - 2 milyon adet arası.”
Gevrek 50 kuruştu birkaç gün öncesine kadar.
Şimdi 60 kuruş oldu.
Bazı yerlerde ise 75 kuruş.
Arada gramaj farkı varmış.
Biri 90 gram, öteki 105 gram.
İşte bu olmaz.
Gevrekçiler Odası’na önerim (aynı zamanda talebim) şudur:
Gevreğin gramajı da, fiyatı da tek olmalı.
Elde terazi ile dolaşamayacağımıza göre, kim bilecek, aldığı gevreğin ağırlığını!
Tek karelik bomba!