MAFYA raconunda, dehşetin en komik biçimde ifade edildiği laf, “Seni mermi manyağı yaparım” sözüdür ki; daha kurşunu yemeden manyak olur adam!
Biz de haber manyağı olduk şu aralar.
Kurşun gibi haber yağıyor her taraftan.
Haberlerin içeriğini anlatacak kelimeyi seçmekte ise fena halde zorlanıyorum.
Acaba ne desem?
* * *
Olanlar “garip ve tuhaf” mı?
ŞEYTANIN ayrıntıda gizlenmesi gibi, önemli bilgiler de haberlerin satır aralarına saklanır bazen.
Tıpkı şu örnekte olduğu gibi:
“Bazı belediye başkanları ve milletvekillerinin yürüttüğü kulis faaliyetleri sonucunda, geçmişte silah ruhsatı olduğu halde aldığı cezalar nedeniyle ruhsat alma hakkını kaybedenlerin yüzünü güldürecek düzenlemeler getirildi.”
TBMM İçişleri Komisyonu’nda yarın cümbüş var yani!
Hele bir de Silah Yasa Tasarısı istendiği gibi geçerse Komisyon’dan, önce koyarsın İzel’in şarkısını pikaba:
“Haydi şimdi bütün eller havaya
Artık girdik hepimiz de havaya”
MALDİVLER 1.200 adadan oluşan bir garip ülke. Sadece 200 adada insan yaşıyor. Ve o 200 adanın 90’ı yerel halka ev sahipliği yaparken, 110’u “otel ada” olarak, Maldivlerin kasasını dolduruyor.
Halkın tamamı Müslüman.
Ülkede İslam hukuku uygulanıyor.
Ancak turist velinimet ve şeriattan azade!
İşte böyle bir düzen içinde dönerken dünya Maldivler’de...
Bir de bakıyorlar ki, Maldivler için dünyanın sonu gelmekte!
Şakası yok.
BİR ilçenin sokaklarında çer çöp ile çukur mukur yoksa ve de belediye binasından içeri girenler çile çekmeden işini görüyorsa...
Gerisi belediye başkanının yeteneğine, bilgisine, yaratıcılığına ve cesaretine kalır.
Gücü ve yetkisi sınırlı ilçe belediye başkanlarının mucizeler yaratma şansı yok elbet.
Ne var ki, ilçelerine bir kimlik ve kişilik kazandıracak, farklılıklarını ortaya koyacak işler yapmalarının önünde bir engel de yok.
Nitekim İzmir’in iki ilçesindeki gelişmeler hemen dikkat çekiyor.
Biri Seferihisar.
Başkan Tunç Soyer ilçesini “yavaş şehir” vizyonunda geliştirmeyi kendine misyon seçti ve kısa zamanda epey yol aldı.
GEÇEN haftanın en komik olayı, bir gazetenin manşetiydi:
“Kriz resmen bitti”
Ve bu da, başlığın gerekçesi:
“Türkiye, 2009’un son çeyreğinde yüzde 6 büyüdü. Otoritelere göre beklentilerin çok üzerinde gerçekleşen bu rakam, krizin bittiğinin en açık göstergesi.”
Oysa başka göstergeler de var.
Aynı gün gazetelerde yer alan şu haber gibi:
“Tekirdağ’da kredi kartı borcu nedeniyle tartıştığı eşini iki çocuğunun önünde öldüren 16 yıllık polis memuru canına kıydı. Annesini bir ay önce kaybeden polis memurunun ‘Para bulup annemi iyileştiremedim’ dediği öğrenildi.”
YAŞLI veya genç... Kadın ya da erkek... Limontepe veya Alsancak... Anlı şanlı kamuoyu araştırma şirketleri ya da bizzat siz...
Merak eden, istediği yere gitsin ve istediğine sorsun:
Şu beş isimden hangisi İzmir milletvekilidir?
1- Akın Simav
2- Adil Demir
3- Harun Öztürk
4- Mahmut Türkmenoğlu
ERZURUM’DAKİ hâkim, Erzincan Savcısı’nı tutuklarsa...
O hâkim iyi.
İstanbul’daki hâkim, bir tümgenerali tutuklamazsa...
O hâkim kötü.
Anayasa Mahkemesi, AKP’yi kapatmazsa...
Mahkeme iyi...
Anayasa Mahkemesi, falanca yasayı iptal ederse...
BİR değil, yüz değil... “Millet ile vekili arasında uçurum var” dedik, belki bin defa.
Ama her defasında derde deva olunacağına, demokrasinin gerekleri uygulanacağına... Genel başkanların diktatörlük hevesi daha da azgınlaştı.
Her seçim, genel başkanları biraz daha amaçlarına yaklaştırdı.
Otur, otur.
Kalk, kalk.
Genel başkanlar, kurşun askerlerden oluşan Meclis gruplarının başkomutanlarıydı artık!
TÜSİAD’ın çıkardığı Görüş Dergisi’nin kapağı, bu gerçeği somut biçimde resmediyor.