Hayatımızda şükretmeye yer var mı?

8 Eylül 2021

 

Şükrediyor muyuz? Çok da kolay değil belki. Ya da kolay da, hayatın hırgürü arasında hatırlamaya fırsat bulamıyor olabiliriz. Peki, çocuklarımız! Biz bile şükretme konusunda hassasiyetimizi koruyamıyorsak, onlar nasıl öğrenecek şükretmeyi? Kanaat etmek, nimetlerin farkında olmak… Çocuklarımızın belki de en çok ihtiyacı olan bu, maddenin hükmettiği dünyamızda.

Önce projektörü kendimize çevirelim sevgili ebeveynler. Yine kendimizden başlıyor çünkü çocuklarımızın neyi benimseyip benimsemeyecekleri ya da bir davranışı alışkanlık haline getirip getirmeyecekleri. Bizim gözümüz doyuyor mu bu albenisi çok dünya nimetleri arasında? Eğer biz kendi gözümüzü doyuramadıysak henüz, çocuklarımızın bunu başarabilmesi ne kadar olası ki!

Şükretmek aslında, sadece dil ve kalple yapılmaz. Davranışlarımızla da şükrederiz. Nasıl mı? İsraf etmeyerek örneğin. Varken daha fazlasını hırsla ve pek çok değeri hiçe sayarak elde etmeye çalışmayarak örneğin. Sahip olduklarımızı paylaşarak

Yazının Devamı

Çocukların tatil ihtiyacı

24 Haziran 2021

Çocukların da tatile ihtiyacı olduğunu unutmayın. Enerjik ve bedenen güçlü olabilirler, ama onların da ara verip dinlenmeleri gerekiyor ki tüm güç kaynakları tükenmesin. O yüzden tatili tatil gibi geçirmelerinin çok faydalı olacağını söylemeliyim. “Okul kapanmış olabilir, ama biz her zaman çalışmaya devam edeceğiz” gibi bir yaklaşımlar onların istek ve arzularını yok etmemeye özen göstermelisiniz. Onları ders ya da spor kampına sokmak, bir sonraki ders yılına yorgun ve isteksiz girmelerine neden olabilir. Evet, ebeveyn olarak çocuklarınızın başarılı ve aktif olmasını istiyorsunuz. Ancak unutmayın, yetişkin olarak bizim nasıl ara sıra durup dinlenmeye ihtiyacımız varsa, onlarında bu hakları olduğunu göz ardı etmeyin.

Örneğin; tatilde televizyon izleme, dışarıda arkadaşlarıyla zaman geçirme, bilgisayarda oyun oynama gibi isteklerine de yasaklar getirmek onlarla aranıza gergin bir set çekebilir. Bu durumda çocukları hem derslerden soğuyacak, hem de “tatil” kavramından uzaklaşacaklardır. Tatil olmasını bile istemezler, sizinle uzun

Yazının Devamı

Çocuk ve oruç

14 Nisan 2021

Oruç Çocuklarımıza İsteklerini Ve Hazlarını Erteleyebilmeyi, Sabredebilmeyi Öğretir!

Ramazan ayı çocuklar için çok dikkat çekici, merak uyandıran, eğlenceli ve büyüdüklerini kanıtlama arzusu ile doludur. Gece vakti özenle sofraların hazırlanması, iftarda tüm ailenin toplanması, camiye gitmek, teravih namazları, komşunun, akrabanın birbirine yardım ettiği, samimi paylaşımların ve merhamet duygularının yoğun olduğu çocuğun ilgisini çeken zamanlardır. Ramazan ayı bu şekilde çocuğun manevi, ulvi ve ahlaki değerlerinin öğrenmesine ve pekiştirilmesine de vesile olur.

Okul öncesi dönemde çocuklar anne babasının sözlerinden çok davranışlarını zihinlerine kaydederler. Anne babasının saygıyla kıldığı namazları, ağlayarak yaptığı dua ve yakarışları, yaşadığı sıkıntı karşısında gösterdiği tevekkül ve sabrı, komşusuna yaptığı iyilikleri, tebessümü alçakgönüllülüğü ve tüm ahlaki değerleri davranışsal gözlem ile öğrenirler. Bu yüzden çocuklarımızı dini konularda zorlamak yerine sevdirerek model

Yazının Devamı

Dayak cennetten mi çıktı?

8 Nisan 2021

On iki yaşındaki oyun bağımlısı danışanım dayak yemekten o kadar yılmıştı ki seansta hiç durmadan bağırarak konuşuyordu. Ebeveyn, oyun bağımlısı bu ergenin kendilerine şiddet uyguladığı gerekçesiyle onu bana getirmişlerdi. Ama çocuk annesinin ve babasının kendisini acımasızca dövdüğünü ve onlar onu dövmeye devam ettikçe kendisinin de onlara şiddet uygulayacağını kararlıca söylüyordu.

Ve bir gün seansta haykırarak, “Lütfen anneme ve babama söyleyin bana bir insan olarak saygı duysunlar. Nasıl başka bir insanı dövmüyorlarsa beni de dövmesinler!” dedi. “Bir gün dayak yedikten sonra polisi aramaya kalktım, ama komşumuz beni engelledi.” Annesi ona şöyle dermiş: “Sen benim evladımsın, oğlumsun. Seni hem döverim hem severim!”

Düşünmeden edemedim, acaba insanlar bu hakkı nereden alıyorlar? Dayağın cennetten çıkma olduğunu mu düşünüyorlar?

Peygamber Efendimiz’in manevi oğlu dahi dayak yememiştir. Kendi çocuklarına bir tokat dahi atmamıştır. Düşünün o devirde bile! Bu yüzden dayağın

Yazının Devamı

Kardeş kıskançlığı her çocukta yaşanmaz

22 Mart 2021

Kardeş kıskançlığı genelde her zaman var olan, doğru, olması gereken bir şey gibi görünse de, ben kardeş ilişkilerinde danışanlarımda çok büyük farklılıklar gördüm. Araştırmacılar da çocuklar ve genç yetişkinlerin kardeşleriyle olan ilişkilerini geçmişe dönük olarak analiz ettiklerinde, kardeş ilişkilerinde birkaç tarz saptamışlar:

1. Bakıcı ilişkisinde kardeşlerden biri diğerine yarı ebeveyn gibi davranır. Bu örüntü daha çok abla-erkek kardeş ilişkilerinde görülür.

2. Ahbap ilişkisinde, her iki kardeş de birbirine benzemeye çalışır ve birlikte olmaktan zevk duyarlar.

3. Kritik ya da çatışmalı ilişkide kardeşlerden biri diğerine baskın çıkmaya çalışır. Aralarında kavga, tartışma ve sataşma vardır.

4. Rakip ilişkisinde kardeşler arasında arkadaşça ya da destekleyici davranışlar çok azdır.

5. Lakayt ya da ilgisiz ilişkide kardeşler birbirlerine karşı umursamazdırlar.

Aralarında fazla yaş farkı olmayan (4 ya da daha az) ve anne baba arasında geçimsizlik olan kardeşlerde rekabet ya da kritik ilişkilerin daha çok

Yazının Devamı

Anne babalar, akıllı telefonlarınızı bırakın ve çocuğunuzla oyun oynayın!

15 Mart 2021

Telefonunuzu bir kenara koyun ve bunun yerine çocuğunuzla beraber oyunlar oynayın.

Amerikan Pediatri Akademisi’ndeki çocuk doktorları, okul öncesi çocukların konuşma ve dil gelişimiyle ilgi olarak anne babalara bazı tavsiyelerde bulunuyor. Çocuk doktorları ve ruh sağlığı uzmanları, anne babaların evde akılı telefon ve tabletlerle daha az zaman geçirmelerini ve küçük çocuklarıyla birlikte yüz yüze interaktif oyunlar oynamalarını öneriyor ve teşvik ediyor.

Anne babalar bu yüzyılda her zamankinden çok daha fazla koşuşturuyorlar ve dünyayla bağlı kalmak için de akıllı telefonlarına bağlı olmak zorundalar. Fakat çocukların beyin gelişiminin %80’i hayatlarının ilk üç yılında gerçekleşiyor ve istikrarlı sözlü ve sözsüz, insan insana olan etkileşim ve iletişimlerle besleniyor. Dolayısıyla ebeveynler telefonlarıyla uğraşmak ve teknolojiye bağlı olmak yerine mümkün olduğunca çocuklarının öğrenme becerilerini geliştirmek adına onlarla kaliteli vakit geçirmeye odaklanmalılar.

Peki, bir ebeveyn okul

Yazının Devamı

KORONAVİRÜS VE ÇOCUK

29 Mart 2020

KORONAVİRÜS VE ÇOCUK PSİKOLOJİSİ

Şu an zor günler geçiriyoruz. Koronavirüs hayatımıza girdiğinden beri anne babalar çok daha fazla stres altındalar. Başımıza bir felaket geldiğinde bir ebeveyn olarak aslında kendimize iki misli meydan okunmuş olarak buluruz. Kendi korku kaygı ve üzüntü hislerimizi anlamlandırmak ve aynısını yapmak için çocuğumuza yardım etmek… Keşke çocuklarımızı ve kendimizi, hayatın acı ve endişelerinden koruyabilseydik ama ne yazık ki bunu yapamıyoruz. Çocuklarımızın ruh sağlıklarını, koronavirüsün olumsuz psikolojik etkilerinden, ancak doğru davranışlar ile koruyabiliriz ve bu kötü sarsıcı travmayı onların hayatlarına katkıda bulunacak bir fırsata dönüştürebiliriz!

1. Öncelikle çocuklarınızın duygularını ifade etmelerine izin verin!

Duygularını ve hislerini ifade eden çocuklar, zorluklarla daha kolay başedebilir ve kendilerini güvende hissederler ve duygularını ifade etmeleri için çocuğunuzu cesaretlendirin.

2. Çocuğunuz tüm haberleri ve gelişmeleri sizden duysun!

Çocuğunuza neler olduğunu ve gelişmeleri söylemeyi ertelemeyin, ne kadar acı olursa olsun gerçekleri siz söyleyin, başka birilerinden duymasınlar. Gerçekleri ortaya koyabilmek ve duygusal ortamı

Yazının Devamı

Kucaklamaların Faydası

7 Ocak 2020


Kızım 8 yaşında iken korktuğunda, “Anne bana sarılır mısın, korkum geçsin!” sözü beni dokunmanın, sarılma ve kucaklamaların önemini düşünmeye itti. Kısacası, insanlar devamlı birlikte oldukları kişilerle dokunsal temasın yokluğunda ne dereceye kadar psikolojik ve fiziksel olarak acı çeker?

Romantik partnerlerden evcil hayvanlara, dokunmanın gücü!

Anlamlı fiziksel temasın gücünü gösteren Harlow’un (1958) klasik araştırmasında al yanaklı maymunların kumaş kaplı “anneleri”, dikenli telli “annelere” tercih ettiğini biliyoruz. İlginç olarak, dokunmanın gücü hakkındaki bilimsel literatür kısmen olgunlaşmamış ve fiziksel temasın neden güçlü ve insanların hayatlarında pozitif bir etki olabileceğinin ardındaki süreci belgelemeye şimdilerde başlıyor. 2015 yılında 400’den fazla yetişkinin katıldığı bir araştırmada, insanların deneyimlediği günlük kucaklaşmanın derecesiyle, o insanların daha sonra hastalanabilme oranı arasındaki ilişki incelenmiş. Araştırmacılar, özellikle katılımcıların, onları bir virüse maruz

Yazının Devamı