Kızım 8 yaşında iken korktuğunda, “Anne bana sarılır mısın, korkum geçsin!” sözü beni dokunmanın, sarılma ve kucaklamaların önemini düşünmeye itti. Kısacası, insanlar devamlı birlikte oldukları kişilerle dokunsal temasın yokluğunda ne dereceye kadar psikolojik ve fiziksel olarak acı çeker?
Romantik partnerlerden evcil hayvanlara, dokunmanın gücü!
Anlamlı fiziksel temasın gücünü gösteren Harlow’un (1958) klasik araştırmasında al yanaklı maymunların kumaş kaplı “anneleri”, dikenli telli “annelere” tercih ettiğini biliyoruz. İlginç olarak, dokunmanın gücü hakkındaki bilimsel literatür kısmen olgunlaşmamış ve fiziksel temasın neden güçlü ve insanların hayatlarında pozitif bir etki olabileceğinin ardındaki süreci belgelemeye şimdilerde başlıyor. 2015 yılında 400’den fazla yetişkinin katıldığı bir araştırmada, insanların deneyimlediği günlük kucaklaşmanın derecesiyle, o insanların daha sonra hastalanabilme oranı arasındaki ilişki incelenmiş. Araştırmacılar, özellikle katılımcıların, onları bir virüse maruz bırakmalarından iki hafta öncesinden itibaren ne sıklıkla kucaklandıklarını hesapladılar. (Bu kişiler, virüs verme araştırmasına bunu bilerek gönüllü oldular ve katılımları karşılığında ücret aldılar.)
Daha sonraki dört hafta boyunca hangilerinin grip semptomları göstereceğini izlemek için karantina altında tutuldular. Çalışmadaki enfekte olmuş katılımcılar arasında daha sıklıkla kucaklanmış kişiler daha az şiddette semptomlar gösterdiler. Yazarların çıkardığı sonuca göre, daha çok insan dokunuşu daha çok sosyal desteği ifade eder ve karşılığında insan sağlığında stresin etkisini tamponlar. Daha genel olarak, eşlerinden veya uzun süreli partnerlerinden daha çok kucaklama ve “sıcak dokunuşların” diğer formlarını alan kişiler, daha yüksek oksitosin seviyesi (zevk hissi üreten bir hormon), daha düşük kan basıncı, daha düşük kalp atış hızının da dahil olduğu pek çok faydalı sonucu deneyimler.
Araştırmaların gösterdiğine göre, evcil hayvan sahipleri ortalama olarak daha mutlu ve daha sağlıklı bireyler olmaya eğilimliler. Özellikle evcil hayvan sahipleri daha yüksek özsaygı, daha iyi egzersiz ve dayanıklılık seviyeleri gösteriyor ve ayrıca daha az yalnız hissetmeye eğilimliler. Daha pozitif kişilik karakterleri ve kişiler arası ilişki stilleri gösteriyorlar. Gerçekten de pek çok araştırma, sadece hayvanları okşamanın stresli durumlarda insanların anksiyetelerini yatıştırdığını gösteriyor. Hatta doldurulmuş oyuncak hayvanlarla bile olan etkileşimler benzer etkiler gösteriyor; sadece karton bir kutunun yerine bir oyuncak ayıyı tutmak bile, kişinin kendi ölümlülüğünü düşünmesinden doğan negatif tepkileri azaltıyor. Kişiler arası dokunuşların başka önemli sonuçları da var: Örneğin, daha büyük pozitif dokunuşlar romantik ilişkileri geliştirir, arkadaşlık bağlarını güçlendirir, daha pozitif duyguları tetikler ve insanları başkalarının ihtiyaçlarına daha duyarlı olmaları konusunda cesaretlendirir. Sıklıkla romantik ilişkilerin merkezinde dokunmanın olduğunu düşünmekle birlikte, ‘temasta kalmak’ gibi yaygın metaforlar bile önemli sosyal bağlantıları korumanın dokunma aracılığıyla şekillendiğini ifade ediyor.
Sözün kısası, yakınımızdaki kişiler ile temasımız mutluluğumuz, sağlığımız ve sosyal bağlantılarımız için önemlidir. Bu fiziksel temas ister romantik partnerimizden, eşimizden, sevgilimizden gelsin ister arkadaşlarımızdan, evcil hayvanlarımızdan, oyuncak hayvanlarımızdan ya da hatta kumaş kaplı maymun annelerden gelsin, faydaları önemlidir.