Böyle konseptli gezileri seviyorum. Sanki kafamda her şey daha bir oturmuş oluyor. Ne yapacağımı daha iyi ayarlıyorum. Lykia World ve Chefs İstanbul organizasyonu ile Fethiye’deyim bu kez. Bir öğleden sonra pazardan otlar alacağız, sonra da yerel yemekler yapıp yiyeceğiz. Kalan zaman da bana. Koş, atla, zıpla, tekne turu, bisiklet turu; üç günün kalan ikisi tamamen benim!
Havacılık şehidi Fethi Bey’in şehriFethiye, “Işık Ülkesi” anlamına gelen Likya’da, Telmessos şehrinin üzerine kurulmuş. Telmessos’un kuruluş efsanesi ise oldukça enteresan: MÖ 5’inci yüzyılda, Finike Kralı Agenor’un kızına sevdalanan Tanrı Apollon, küçük bir köpek kılığına girerek kıza yaklaşmayı başarır. Bir oğulları olur, adını Telmessos koyarlar. Apollon daha sonra kurduğu bu kente de oğlunun adını verir.
Fethiye, Bizans İmparatorluğu zamanında Anastasiapolis, daha sonra da “uzak yer” anlamına gelen Makri olarak anıldı. Türklerin bölgede yerleşimi, oldukça eski. 1284 yılında Menteşeoğulları’nın, 1424’de de Osmanlı İmparatorluğu’nun topraklarına katıldı. Havacılık tarihimizin ilk şehitlerinden olan Fethi Bey’in anısına, 1934 yılında “Fethiye” ismini aldı. Ne yazık ki depremlerle o kadar hasar gördü ki, eski Fethiye evlerinin çok azı bugün ayakta kalabildi.
Yemek atölyesi ve tadımıMutfak Dostları Derneği üyeleri, birkaç gazeteci, Lykia World yöneticileri, şefleri ve Chefs İstanbul’un kurucusu Gülhan Kara ile Fethiye’deki köylü pazarına gittik. Otele taze sebzelerle dolu torbalarla dönüp önlükleri ve şapkaları geçirdik.
Közlenmiş soğan salatası, yabani bezelye, bulgurlu yaprak sarma, çıtlama zeytin salatası gibi 22 çeşit meze, masalara konmuştu. Biz “doğaya ve doğala dönüş” konsepti içinde, Türkiye’nin en iyi korunmuş olan Güney Ege mutfağının başka renklerini tabaklara yansıttık: Kabak çiçeği ve arapsaçı ekşilemesi, keşkek, karidesli balık buğulama, lor peynirli taze incir...
Türkiye’nin en iyi gurmeleriyle sohbet çok keyifliydi. Fethiye’de en kötü havalarda bile mutlaka ışığın yüzünü gösterdiğini, “Ex oriente lux / Işık doğudan yükselir” sözünün burası için söylenmiş olduğunu öğrendim. Mutlaka her gün ot yenebileceğini, “kuzu göbeği” mantarın en çok burada yetiştiğini de.
Sıra tatlıya gelince, Nedim Atilla döktürdü. “Bakın” dedi, “tatlı kültürü, sadece imparatorluklarda gelişmiştir. Çok örnek var: Avusturya, Fransa, Osmanlı... Hemen yanımızdaki Yunanistan’a gidin, tatlı bilmezler. Hep sömürge olmuşlar, tatlı yiyip tatlı konuşacak vakitleri ve halleri hiç olmamış.”
Güneş battı; kızıllığın içinde son paraşütçüler, bizim masanın üstünden yere kondu. Yemekler leziz, manzara anlatılamayacak kadar güzel, sohbet ballara bulanmış gibi tatlıydı. Bu gece, bu büyü hiç kaybolmasın istedim...
Ne yapılır?Fethiye Çarşısı’ndaki dar, loş sokaklar ve küçük kafeler çok sevimli.
Tepedeki kale ve şehir merkezindeki antik tiyatroyu ziyaret edebilirsiniz.
Fethiye Müzesi’ni kaçırmayın. Ben çok beğendim.
Cezayirli Hasan Paşa tarafından yaptırılan Eski Cami’yi ziyaret edin. Yapım tarihi 1791.
Fethiye yakınlarındaki Tlos, Likya’nın en önemli şehirlerinden biri. O kadar güzel bir şehir ki ziyaret etmenizi şiddetle öneririm.
Saklıkent Kanyonu serin, sessiz ve çok etkileyici.
Likya’nin başkenti Xanthos ise muhteşem. Bir sürü şey British Museum’a taşınmış. Buna karşın etkileyici.
Kayaköy, şehir merkezine 8 km mesafede. Antik Karmilassos kenti üzerine kurulmuş bir şahane köy. SİT alanı olmasına rağmen, yıllar içinde neden böyle büyüyebiliyor, benim aklım ermiyor.
Tekne gezintisi şart. “12 Adalar Turu”nu mutlaka yapmak lazım.
Pınara muhteşem bir antik kent. Fethiye’ye uzaklığı 40 km.
Balık Hali çok etkileyici. Akşam bazı dükkanlar balık lokantasına dönüşüyor.
Tabii ki yamaç paraşütü yapmak lazım. İnanılmaz bir heyecan.
Ve tabii ki Çalış Plajı ve Ölüdeniz’de saatlerce yüzün.
Çalış Plajı’nda birçok restoran var.Fethiye Çarşısı loş haliyle büyüleyici. Biraz serince de, çıkmak istemeyeceksiniz.Chefs İstanbul’un kurucusu Gülhan Kara ile mutfak atölyesinde yemek yaptık. Batı Anadolu ve özellikle de bu yörenin yemekleri çok lezzetli. Nerede kalınır?İrili ufaklı birçok otel-pansiyon var.
Lykia World: Bu kez kaldım, büyük ve iyi bir tatil köyü. Özellikle çocuklar için bir merkez yapmışlar, büyükler de çıkmak istemiyor... www.lykiaworld.com
Fethiye Hillside: Bir klasik. Ailece gidilirse, çok memnun kalacaksınız. “Odamdaki perdeleri beğenmedim, değiştirin” türü şımarıklıklara bile güler yüzle davrandıklarını duydum. www.hillside.com.tr
Ece Saray: Marinada, şahane bir otel. Sanki çok lüks bir büyük otelin butik versiyonu. Odalar neredeyse küçük bir daire gibi. www.ecesaray.com