Emrah Akçaay

Ufak bir soruyla bu haftaki yazımıza başlayalım. Türkiye’nin neresinde yaşıyor olursanız olun, muhakkak ki cevabınız aynı olacak. Bana İstanbul’un en ünlü gece kulüplerini sayabilir misiniz? Cevapları tek tek alalım. Tahmin ediyorum ki listenizin ilk sırasında bu hafta yazımıza konuk olan Ortaköy Reina ya da yıllar önce kapanan Laila olacaktır. Şimdi metin başlığımızda yer alan ve meraktan çatladığınız olayı kaleme alma vakti...
Geçtiğimiz hafta cumartesi akşam 21.00 sularında “Ortaköy Reina’ya haciz gelecekmiş!” şeklinde bir telefon aldım. Şaşkınlık derecemi tahmin edemezsiniz. Düştüm bu ihbarın peşine.
Ne yazık ki ihbar telefonu aklımda soru işaretleri bıraktı. Detayları tek tek altını çizerek araştırdım. Ya basın mensuplarını mekan kapısında dikip “Bu haciz bedelini ödeyeceksiniz, yoksa basın mensupları kapıda. Sizi rezil ederiz” izlenimi verilmek isteniyordu ya da gerçekten bir ihbar telefonuyla habercilik kariyerime katkı sağlamak isteniyordu. Şimdi size uzun uğraşlar sonucu ele geçirdiğimiz ‘haciz tutanağı’nın ilk sayfasını paylaşıyorum.

O gece neler yaşandı?
Cumartesi gecesi alacaklı olduğunu iddia eden şirket avukatı, haciz memuru ve polisler eşliğinde mekana girdi.

Ülkenin tirajlı gazetelerinin son iki haftadaki manşetlerini tek tek atlamadan okuyanlardanım. İstanbul’un klasikleşmiş eğlence semtleri Nişantaşı, Cihangir ve Etiler’den fotoğraf kareleriyle ‘İstanbul gece hayatı sustu’ imajı verildi şehre. Haberlerin doğruluk payı var mı? Kısmen evet, kısmen hayır. Sadece şu detay atlandı: Sanıldı ki, insanlar kendilerini eve kapatıp, çaylarını yudumluyorlar. Halbuki yaşanan terör olayları sonrası gece hayatı düşkünlerinin bazıları eğlence semtlerini değiştirdi, popüler bölgeler yerine salaş ve gözden uzak semtleri seçtiler.

KİREÇBURNU MODA OLDU

Son iki hafta İstanbul’un sahil şeridi bölgeleri Ortaköy, Kuruçeşme, Bebek ve Etiler potansiyel müşteri kitlesini kaybetti. Bölgedeki restoranlar müşterilerini Yeşilköy ve Kireçburnu’ndaki gözden uzak, salaş mekanlara kaptırdı. Özellikle Kireçburnu’ndaki balıkçılar sezonun müşteri potansiyelinin zirvesine ulaştı. Cuma ve cumartesi günleri Kireçburnu’nda trafik oluştuğunu bile görebiliyoruz artık.

BAYLO KALİTESİYLE AYAKTA

Turist ve değişim öğrencilerinin ayakta tuttuğu Asmalımescit, terör olayları sonrası kan kaybediyor. Ancak bölgedeki kült olmuş mekan Baylo Bistro & Bar, abone müş

Yeni mekanı, kaçamakları, süsü ve paparazzileriyle dopdolu bir şehir turuna hazır mısınız? Türkiye’nin ünlü isimlerinin sabahın ilk ışıklarına kadar eğlendikleri semtler, mekanlar ve daha sonraki ‘Aman paparazzilere görüntülenmeyeyim’ kafasını hep beraber ele alalım.
Milliyet Cadde’nin pazartesi günki manşetinde yer alan Meryem Uzerli haberi sonrası Asmalımescit Soho House’un bir kez daha ön plana çıktığını gördük.
Murat Boz - Aslı Enver, Soner Sarıkabadayı, Ediz, Engin Altan Düzyatan - Neslişah Alkoçlar ve Yasemin Allen gibi ünlü isimler geçtiğimiz sene olduğu gibi eğlence için Asmalımescit Soho House’u tercih ediyorlar.

Duruma göre çıkış kapıları
Dört çıkışı bulunan ve içerisinde ‘telefon kullanım yasağı’ olması nedeniyle rahat hareket eden ünlü isimler, bu mekanı sıklıkla tercih ediyor. Düzenlenen özel partilerde eğlencenin dozunu fazla kaçırmayanlar mekanın ana çıkışından rahatça evlerine giderken, Meryem Uzerli gibi, “Ben ünlüyüm, kaçabilir miyim?” sözleriyle yetkililerden ricada bulunarak paparazzilerden kaçan ünlü isimler diğer çıkış yollarından mekanı terk ediyor.
Şehrin diğer kaçamak yapılıp bilinmeyecek iki yeri; Ulus 29 ve Emirgan’daki Gizli Kalsın. Bu iki

Dil, giyim tarzı ve karakter derken artık ‘modernleşme’ kisvesi altında ‘gece hayatı’ eğlencelerimizi de taklit etmeye başladık. Bu yazımda öncülere kesinlikle sözüm yok. Benim kelimelerim, ‘kopya’ hayat yaşayan, risk almadan sadece para kazanmak isteyen yatırımcılara...

Bir semt düşünün, adı Arnavut’köy’ olsun. Yıllardır balıkçılarıyla meşhur semt, ‘Any’ adlı kokteylleriyle ön plana çıkan bir bara sahip oldu. Mekan kısa sürede İstanbulluların dilinde dönemeye başladı ve patladı. Hatta rakı - balık kültürü ‘Any’ karşısında zayıfladı bile diyebiliriz. Daha sonra ne oldu?

İspanyolların tabiriyle ‘El Clasico!’ Yani mahallenizde açılan bir bakkalın iş yapıldığı görülürse, hemen üç tane daha yeni bakkal açılır.
Arnavutköy’de de aynısı oldu. Arnavutköy’ün ‘Bodrum Mantı’ kısmından sokağa girdiğinizde en az altı tane kokteyl yapmaya çalışan bar görebilirsiniz. Sonuç ne olur? ‘Any’ yazın Çeşme ya da Bodrum’a kısa süreliğine taşınır. Döndüğünde sokakta kendisine yer bulamaz çünkü semtteki bakkal bile dükkanını kapatır, kendine bir kokteyl bar açar.

ETİLER’E GELME SEBEBİ: SANDALYEE

Sadece 10 yıl önce eğlence dünyasının bir numarası olan Etiler, artık yeme - içme sektöründe ön

Ve beklenen gün geldi çattı... 88’inci Akademi Ödülleri, 28 Şubat gecesi Hollywood’da sahiplerini bulacak. Herkesin aklında altıncı kez aday olan Leonardo DiCaprio’nun ‘Diriliş / The Revenant’ filmindeki performansıyla bu kez Oscar’a uzanıp uzanmayacağı var. Lezzet ve eğlence düşkünleri ise geceye katılabilmek için birbirleriyle yarışıyor. Aylar öncesinden Hollywood’un o muhteşem organizasyonunun tadını çıkarmak isteyenler şimdiden yola düştüler bile...

Peki dünyanın en iyi oyuncuları o gece neler yiyecek? Bu sorunun cevabını geçen sene olduğu gibi, Oscar menüsünü Türkiye’ye getiren Sabancı Ailesi verecek. İstanbul gecelerine Los Angeles’ın en hit mekanı Spago’yu katan Demet Sabancı Çetindoğan, şimdi de Oscar lezzetlerini İstanbul’a getirdi.

Michelin yıldızlı ünlü şef Wolfgang Puck’ın özel olarak hazırladığı Oscar menüsü, bugünden itibaren 28 Şubat’a kadar Spago İstanbul’da tadıma sunulacak.

Puck’ın füme somon, Beluga havyarı, tavuklu Çin salatası ve sashimi salatası gibi seçeneklerden biriyle başlayacağınız ziyafet, filet mignon steak ve Kuzey Amerika ıstakozu pot pie gibi ana yemeklerle devam edecek. Mekanın muhteşem teras ambiyansı ve kaliteli müzikleriyle harika bir gece yaşamak

Son birkaç yıldır ülkemizin siyaset gündeminden düşmeyen ‘Başkanlık sistemi gelsin mi gelmesin mi?’ tartışmaları dilimizi yora dursun... Avrupalı siyasetçiler, yaşadıkları ekonomik krizin boyutunu atlatmak için ellerindeki en büyük silah olan ‘gece hayatı’nı kullanarak farklı yollar denemeye başladı. Geçtiğimiz sene Zürih analizlerimde dikkatimi en çok çeken ‘24 saat eğlence bölgesi’ yapılaşması Avrupa ülkelerinde tek tek hayata geçiyor.

Cumartesi günü Selim Atalay’ın NTV’de yayınlanan programı ‘Dünyanın Köpüğü’nde Amsterdam’ın 24 saat eğlence bölgesi oluşturmak için kolları sıvadığı bilgisi paylaşıldı. Bu uygulama şu an Paris ve Zürih’te gerçekleşiyor. Avrupa sınırlarını aştığımızda Rio de Janeiro’da da böyle bir yapılaşmanın olduğunu görebilirsiniz. Peki ’24 saat eğlence bölgesi’ nasıl bir şey?

İsterseniz Hollandalı siyasetçilerin projesinden biraz bahsedeyim. Amsterdam’ın şehir içerisinde bulunan tüm gece kulübü ve barları şehrin dışına izole edilmiş bir bölgeye taşınacak. Bu bölge içerisine lüks restoranlar, eğlence yerleri açılacak. Eğlence severler, istedikleri zaman hiç uyumayan bu özel bölgeye gidip saatlerce eğlenebilecek. Hatta sistem gereği bir belediye başkanı atanacak.

Her yılın 14 Şubat’ında kutlanan ‘Sevgililer Günü’ ya da tüm Avrupa’da bilinen adıyla ‘Aziz Valentine Günü’ geldi çattı. Peki yıllardır soyut olarak her sevgilinin üzerinde ‘Ne yapacağım ben o gün?’ baskısı oluşturduğu ‘Aziz Valentine Günü’ nasıl ortaya çıktı?
Kökeni Roma Katolik Kilisesi’nin inanışına dayanan bu özel gün, Valentine ismindeki bir din adamının adına ilan edilen bayram olarak tarihte yerini alıyor. Çoğu dilde ‘valentine’ kelimesi ‘sevgili’ anlamına geldiği için 14 Şubat tüm dünyada ‘Sevgililer Günü’ olarak kutlanıyor.
Peki siz sevdiğiniz kişiyle 14 Şubat için hiçbir plan yapmadınız mı? Bence elinizi çabuk tutun. Hele ki hafta sonuna denk gelen bir Sevgililer Günü’nde önceden rezervasyon yaptırmak hem cebinize, hem de kalbinize iyi gelecektir. Henüz plan yapmamış çiftlere birkaç öneride benden...
- Kendinizi son senelerin en popüler semti Karaköy’e atın. Hem eğlence kalitesi, hem de sahilin nefis kokusu gecenize iyi gelecektir. Şık kıyafetlerinizle özel kılacağınız bu anlamlı günü Mükellef’te yenilen bir akşam yemeği sonrası, Mitte’de sabahın ilk ışıklarına kadar ‘kaliteli’ bir eğlenceyle tamamlayabilirsiniz.
- Asmalımescit, her sene olduğu gibi kaçamak

2015’in son aylarında ses getirmeye başlayan Klein, İstanbul gece hayatını ele geçirdi. Konum olarak Harbiye’deki Askeri Müze’nin karşı sokağında, tenha bir köşede bulunan mekan, Avrupa’daki elektronik müzik akımının başarılı bir temsilcisi.

“Peki ben bu mekana nasıl girebilirim?” sorusu için size tüyolar verebilirim... Mekanın en büyük özelliği, kapıda bekleyen görevlilerin herkesi içeriye almaması. Yani “Ben şunun oğluyum”, “Barmen benim arkadaşım”, “Bir arkadaşım içeride” gibi klişe olmuş Türk algıları, kaba tabirle ‘burada sökmez’.

Klein yetkililerinin eğlence için kendilerini tercih edenlerde aradıkları ilk kriter, şık giyinmeleri. Yani kadınlarda abiye elbise ve topuklu şartı aranırken, erkeklerde abartıya kaçmamış klasik giyim tercih edilen müşteri portföyü. Bazı özel gecelerde kriterler değişebiliyor tabii.

Mekanın ikinci şartı, kadın - erkek sayısı dengesi. Eskiden sinema salonu olarak faaliyet veren kulüpte aynı anda bin kişi rahat rahat eğlenebiliyor. Yaşanacak tatsız ‘taciz’ durumlarını engellemek için yetkililer kadın - erkek sayısına özen gösteriyor.

VIP içinde VIP var

Tarkan’ın 2014 yazında İskender Paydaş’la çıkardığı ‘Hop De’ şarkısının klibindeki ev ortamının