İSTANBUL’A TERAS HAVASI

18 Mayıs 2016

İstanbul’un güzel manzarasına sahip teras mekanları yavaş yavaş eğlence severlerle buluşmaya başladı. Yaz sıcaklarıyla birlikte açık havada son ses müzikte eğlenmek isteyenlerin ilk tercihi Asmalımescit olacak. Geçtiğimiz seneki yoğun yaz yağmurları nedeniyle büyük zarar gören Nu Teras, bu sene biraz geç açacak sezonu. Öğrendiğime göre mayıs başı mekanı açmayı düşünen yetkililer, şiddetli yağmur korkusundan dolayı sezona haziran ortasında ‘merhaba’ diyecek.

İLK PARTİ MENTHA’DAN

Sezonun ilk açılış partisi geçtiğimiz cuma günü Asmalımescit’teki Mentha Teras’ta gerçekleşti. Sabahın ilk ışıklarına kadar süren partide adeta yabancı turist şovu vardı. İtiraf etmeliyim ki uzun süredir Harbiye Klein dışında bu kadar turisti bir arada görmemiştim. Mekana gideceklere ufak bir tavsiye vereyim. Odakule manzarasında eğlenmek için Mentha’ya gidecekseniz, yanınıza kalın bir şeyler almayı unutmayın. Yoksa gece yarısından sonra tamamı açık olan terasta üşüyebilirsiniz.

NİŞANTAŞI’NIN ÜÇ GÖZDESİ

Yazının Devamı

EĞLENCEYE ‘VİZE’ AYARI

11 Mayıs 2016

Avrupa ülkeleriyle olan ‘vize’ sürecini yakından takip edenlerdenim. Bugün kalkıyor, yarın kalkacak denen haksız ‘ambargo’nun, ülkeyi doğru yönetenlerin akıllı politika çalışmalarıyla son bulmasına sayılı günler kaldı. Geç de kalınsa bu süreci başarıyla atlatmak üzere olduğumuz için çok mutluyum.
Yakın zamanda gelecek güzel haberler, ‘eğlence’nin ne olduğunu henüz çözememiş ‘pahalı’ İstanbul gece hayatı endüstrisi için devrimi getirecek.
Nasıl mı? Küçük bir örnekle durumu size anlatayım. Asmalımescit’teki popüler bir gece kulübüne iki erkek arkadaş gittiğinizi varsayalım. İlk sorunla karşı karşıya kalacaksınız. Kaba tabirle ‘dam’ güncel incelikle ‘çift sorunu’ baş gösterecek. Hemen telefona sarılıp mekan sahibi, garson, vale, emniyet müdür yardımcısı ya da FBI’ı arayacaksınız. Şanslı olduğunuzu varsayalım. Yapılan telefon görüşmesi ve gerginlik sonrası mekana gireceksiniz.
Bistro isterseniz bir şeyler için ya da içmeyin, sizden 900 TL ‘şişe’ parası istenecek. (Biraz lükse kaçıp loca isterseniz bu fiyat 3 bin TL’ye çıkar) Hadi bu duruma da ‘okey’ verdiğinizi varsayalım.
Sağınıza solunuza baktığınızda herkesin sizin gibi ‘erkek erkeğe’ geldiğini fark etmeniz yüksek

Yazının Devamı

NELER OLUYOR İSTANBUL’DA?

4 Mayıs 2016

Müjde! Janti erkeklerin, zarif kadınların İstanbul gecelerinde görünmeleri an itibariyle başlamıştır. Mayıs sıcaklarıyla birlikte değişen ruh ve kafa yapısının yanı sıra, eğlence dünyası da yavaş yavaş sahil kesimlerine kaymaya başladı. Ben de siz değerli okurlarımıza, şehre gelecek yepyeni yatırımları müjdelemek için kolları sıvadım.

‘İngiliz Kuş’ Arnavutköy’e kanatlandı

Geçtiğimiz hafta cumartesi, her metre karesine dört insan düşen Arnavutköy’deydim. Böyle bir kalabalık, böyle bir araç trafiğini uzun süredir görmedim desem yeridir. Özellikle yaz sıcaklarının geldiği bugünlerde adeta insanlar mekanlarda birbirlerini
ezecek şekilde eğlenmek için bu bölgeyi tercih ediyor.

Any ile başlayan ‘kokteyl bar’ konsepti, değişik tonlarda evrim geçirerek La Capria Bosphorus Oteli’nin giriş katındaki Alexandra Cocktail Bar’da hayat buldu. Bu mekanın bölgedeki en popüler yerlerden biri olduğunu hep duyardım. Bizzat gittiğimde gördüğüm biri beni şoke etti. Daha önce Galata’daki Robin’s Kitchen’da tanıştığım şef Bilal Mert, mekanın danışmanı çıktı. Mert’in Fransız yemeklerindeki başarısını bilmeyen yoktur gece hayatında. Bir usta şefin ‘kokteyl bara’ danışmanlık yapmasını anlamsız

Yazının Devamı

YAZ SEZONU BAŞLIYOR

27 Nisan 2016

Eğlencesi bol, keyifli bir yaz sezonu bizleri bekliyor.
Bu haftaki yazımızda, tatil için vakti olmayan ya da izin günlerini İstanbul’da geçirmeyi planlayanları şehir turuna çıkarmak için kolları sıvadık.
Kemerlerinizi bağlayın, çünkü sıkı bir ‘yaz programı’ ile karşınızdayız.

TAKSİM IN NİŞANTAŞI OUT
Kalbimizde derin yaralar bırakan terör olayları sonrası toparlanan Taksim civarı (Asmalımescit - Karaköy - Şişhane - Galata), yazın en hit eğlence bölgesi olacak.
Öyle ki, yaklaşık bir yıldır kapalı olan Asmalımescit’teki ‘NuPera & NuTeras’ mayıs ortası tekrar açılıyor. Şehrin en güzel manzarasına karşı eğlenceyi, bu mekanda görmeniz yapılması gerekenler listenizde kesinlikle olmalı.

Yazının Devamı

BUYURUN CANLI MÜZİĞE

20 Nisan 2016

Bu hafta klasikleşmiş bir yazı tarzından elimizi kolumuzu sıyırıp, farklı bir yaklaşımla İstanbul gecelerinin nabzını tutalım. Lüks ve bin dolarlık hesapların ödendiği mekanlar yerine, Türk halkının en moda eğlencesi olan ‘canlı müzik’ tarzını ele alalım birlikte.

Kadıköy’ün yıldızı ‘Dorock XL’
İki kıtadan oluşan şehrin, ‘canlı müzik’ aşkının ön plana çıktığı bölgelerin başında ‘Kadıköy Barlar Sokağı’ geliyor. Geçtiğimiz hafta Seçkin Piriler’in, eski eşi Kaan Tangöze’nin üyesi olduğu Duman grubunun posterlerini yırttığı iddiasıyla tanıştığım Kadıköy Barlar Sokağı’ndaki Dorock XL adlı mekan, bildiğiniz Anadolu Yakası’nın en hit ‘canlı müzik’ mekanı. Kendi içerisinde üç farklı bölüm bulunduran bu mekan, aynı anda bin kişiyi ağırlayabiliyor. Önümüzdeki günlerde burada Türkiye’nin en ünlü müzisyenlerinin akustik performanslarını izleyebilirsiniz.

Avrupa Yakası’nın hit yerleri
Avrupa Yakası’nda sizi tura çıkarmadan önce, işin merkezi olan Taksim Hayal Kahvesi’nin kapanacağının bilgisini vereyim. Yıllardır sahnesinde Türkiye’nin en önemli yıldızlarını ağırlayan mekan, temmuz ayı sonrası otel olarak hizmet verecek. Bu küçük bilgi sonrası yakanın en hit ‘canlı müzik’ yerlerini saymaya

Yazının Devamı

İSTANBUL’UN ‘YALANLARI’

13 Nisan 2016

Hızlı bir giriş yapalım bu haftaki yazımıza. Şehire yeni ayak basan yerli ve yabancı turistlere söylenen “7/24 uyumayan şehir İstanbul’a hoşgeldiniz” sözü tamamen mistik bir yalandan ibaret artık. Çünkü şehir maalesef ki şu an 7 / 24 değil, cuma ve cumartesi gecelerinden ekonomisini çeviriyor. Neden mi? Kalbimizin yerinden çıktığı terör olayları, Rus krizi, yanlış yapılan ekonomik mekan yatırımları... Birçok faktörü üst üste sıraladığınız da şehir artık 7 / 24 değil, 2 / 24 ayakta durabiliyor.
Dünyanın en güzel şehirlerinden biri olan İstanbul’da pazar, pazartesi ve salı geceleri sokaklarda insan görürseniz şaşkınlığa uğrayabiliyorsunuz.
Türk insanının eğlence deyince aklına gelen ilk kültür olan ‘meyhane’ olgusu bile bu aralar sezonu zorla tamamlamaya çalışıyor.
Nedir bu hava parası muhabbeti?
Amerikalılar’ın özenmediğimiz bir bu durumları kalmıştı. Yemek, kafa yapısı, sosyal aktivite derken sıra ekonomik yatırımları da taklit etmekte.
Hani şu hayran olduğumuz Amerikalı dostlarımızın, yeni yatırım yapan mekan sahiplerinden aldığı ‘key money’ yani ‘hava parası’ durumu var ya, bu bizde de uygulanıyor.
“Eh Emrah bu durumda tuhaf olan ne var ki?” diye

Yazının Devamı

‘ORGANİK’ MEKANLAR

6 Nisan 2016

Eş, dost, arkadaş, mahalle bakkalı ve hatta taksici amcaya kadar herkesin dilinde ‘organik’ kelimesi pelesenk olmuş durumda. İlk olarak ‘organik sebze’ olarak hayatımıza giren bu kelime, daha sonra sahte takipçi listelerine sahip sosyal medya kullanıcılarında ‘organik takipçi’ terimiyle popülerliği tavan yaptı. Tabii bu dönemde tekrar zirveye çıkmış ‘organik’ kelimesini ben de ‘gece hayatının organik müşterilerine sahip yerleri’ listesiyle kaleme almazsam olmazdı.

Nüfusu 15 milyona yaklaşmış bir şehirde, statü gereği cuma ve cumartesi günleri popüler eğlence semtlerinde açılan her dükkanın dolması kaçınılmaz oluyor. Ancak ‘organik müşteri’ye sahip olan mekanlar, (yani şık giyinen kaliteli müşterisi olan, müdavim denilen kitlesi olan, para karşılığı eğlenmesi için getirilen güzel kızları olmayan, yabancı turistlerin kapısında beklediği yerlerden bahsediyorum) haftanın diğer günleri de dolarak kalitelerini ortaya koyuyorlar. İşte o liste:

- Ortaköy’deki yerini taşıyacağını ilk kez Milliyet’in Cadde ekindeki bu köşeden okuduğunuz Zuma’nın İstinye Park’taki yeni yerindeki başarısı, tamamen ‘organik müşteri’ kitlesine sahip olmasına bağlı. Doğuş Grubu’nun yeme - içme

Yazının Devamı

İŞTE GERÇEKLER

2 Nisan 2016

Geçtiğimiz gün kaleme aldığım ‘Ünlü Kulübe Haciz Skandalı’ başlıklı yazımın ikinci perdesiyle başlıyorum satırlarıma. Kısa süre içerisinde yazıyla ilgili değerli okuyucularımızdan çok sayıda geri dönüş maili ve sosyal medya yorumları aldım.

O geceki durumu evraklarla açıkladığım ilk yazımdan sonra, şimdi sıra ikinci perde satırlarımla konuyu sonlandırmada.
Yazımda muhatap olunan Reina yetkilileri ve davacı vekili Avukat Baran Akçan ile telefon görüşmeleri yaptım.

Reina yetkilileri ‘herhangi bir haciz durumuyla alakası olmamasına rağmen’ davacı olan tarafın kendilerini icra memuru ve polislerle ziyaret etmesine çok üzüldüklerini dile getirdiler. Peki neden böyle bir olay yaşandı o gece?

Durum tamamen ‘art niyet’ içeriyor. Çünkü ilk yazımda da bahsettiğim gibi ortada gözüken borç Reina’nın değil, başka bir şirketin yıllar önce kaybettiği davadan günümüze gelen cüzi bir meblağ. Bu ödenecek meblağ hakkında da borçlu şirket yetkilileriyle alacaklı arasında, borçlu şirketin kazandığı bir davadaki alacağının karşılıklı olarak talep edilmemesi konusunda yıllar önce mutabakat yapıldığı halde, borçla ilgisi olmayan Reina’ya hacze gelinmesinin ‘etik olmayan’, ‘art niyet’ içeren bir

Yazının Devamı