Bir Meksikalı, bir Yunan ve bir Polonyalı yönetmen Oscar adaylıklarında en büyük payı aldı. ‘Roma’ ve ‘Sarayın Gözdesi’ 10’ar, ‘Soğuk Savaş’ da 3 önemli dalda aday oldu. 91 yıllık Oscar tarihinde ilk kez, ‘Roma’ yabancı dilde çevrilmiş film olarak, bir ilki gerçekleştirmeye çok yakın. ‘En İyi Film’ ve ‘Yabancı Dilde En İyi Film’ kategorilerinde 2 Oscar birden kazanabilir. Yabancı dilde çevrilmiş ve Akademi ödülleri tarihinde en iyi film kategorisinde adaylık almış filmlerin sayısı 9... Aşk (2012), Iwo Jama’dan Mektuplar (2006), Kaplan ve Ejderha (2000), Hayat Güzeldir (1997), Postacı (1994), Çığlıklar ve Fısıltılar (1972), Utvandrarna (1971), Ölümsüz (1969), La Grande Illusion (1937). Bu adaylardan hiçbirisi en iyi film seçilemedi, ‘Yabancı Dilde En İyi Film’ ödülüyle evlerine döndü. ‘Roma’ 10 dalda adaylık aldı, ‘Kaplan ve Ejderha’nın rekorunu egale etti.
Yine 10 dalda adaylık alan, ‘Sarayın Gözdesi’ bu yılın ikinci büyük sürprizi oldu. Yunan yönetmen Yorgos Lanthimos’un, İngiliz sarayındaki kadınsal entrikaları gotik, absürd bir bakışla anlattığı filminin bu kadar adaylıkla donatılması (benim için olmasa da) şaşırtıcı. Lanthimos’un sinematografisinde yer alan ‘Köpek Dişi’, ‘The Lobster’ ve ‘Kutsal Geyiğin Ölümü’ orta akım seyirciye asla hitap etmeyen, Oscar ruhu dediğimiz, gelenekçi bakışa uymayan yapımlardı. Bunun en önemli sebeplerinden biri, her yıl Oscar ödülleri için Akademi’ye davet edilen sinema profesyonellerinin sayısının ve kimliklerinin değişmesi. Örneğin; 2018’de 24 kategori için oy veren kişi sayısı 7258 oldu. Bunların içinde 780 davetli vardı. Geçen yılın davet listesinde Fatih Akın, Tom Ford ve Kim Ki-Duk, yönetmen olarak oy kullananlar arasındaydı. Bu yıl davet edilen misafir oylamacı sayısı da 928’e yükseldi.
Kadınlar dikkate alınmadı!
Pawel Pawlikowski; Lehçe, Fransızca ve Sırpça konuşulan filmi ‘Soğuk Savaş’la yönetmen, yabancı film ve sinematografi gibi başat dallarda aday oldu. 61 yaşındaki siyahi yönetmen Spike Lee ise, ilk Oscar adaylığını ‘BlacKkKlansman’ ile aldı. Çoktan hak ettiği bir adaylıktı. Kadın yönetmen filmlerinin dikkate alınmaması, bu yılın zayıf yönü oldu. İlk kez bir süper kahraman filmi ‘Black Panther’ 7 dalda adaylık kazandı. Anlaşılmayacak bir yönü yok. Artık süper kahraman filmlerinin zinciri kırması gerektiği genel kanaat. 3 Disney filmi ‘Black Panther’, ‘Avengers: Sonsuzluk Savaşı’ ve ‘İnanılmaz Aile 2’ sadece ABD’de gişe girdisini geçen yıl yüzde 8 yükseltti.
İngilizce konuşulan filmlerin ödülü olarak kabul edilen Oscar’ın yabancı dilde çevrilmiş filmlere yönelmesi, bir yaratım krizinin işareti mi? Hayır, asla. Hollywood; her zaman yaratıcı beyinlere saygı duydu, onları davet etti, projeler ve geniş maddi imkânlar sundu. 6 Oscar sahibi Billy Wilder (Garsoniyer, Bazıları Sıcak Sever, Sunset Bulvarı...) Viyanalı, 2 Oscarlı Milos Forman (Guguk Kuşu, Amadeus) Çekya kökenli yönetmenlerdir. Kendi ülkelerinde ürettikten sonra Hollywood’a göç etmiş isimlerdi. Hollywood sadece İngilizcenin hâkim olduğu bir sinema beldesi hiç olmadı.
Şu an için tahminlerim; ‘En İyi Film’ ödülünün, ‘Roma’ ve ‘Yeşil Rehber’ arasında son ana kadar nefes nefese geçeceği şeklinde. ‘En İyi Yönetmen’ ödülünü Alfonso Cuaron rahat bir şekilde kazanır. En İyi Kadın Oyuncu Glenn Close, En İyi Erkek Oyuncu Christian Bale, En İyi Orijinal Senaryo, Kostüm ve Set Tasarımı ‘Sarayın Gözdesi’, En İyi Uyarlama Senaryo ‘BlacKkKlansman’, En İyi Animasyon ‘Örümcek Adam Evreni’, En İyi Yabancı Film ‘Roma’, En İyi Şarkı ‘Shallow’ (A Star is Born) şeklinde.