Dr. Emin Yeğinboy

Dr. Emin Yeğinboy

yeginboy@gmail.com

Tüm Yazıları

Perşembe günü başlayan Filmekimi, 23 Ekim Salı gününe kadar sürüyor. Kaçırılmayacak iki filmi hemen tanıyalım... Filmler vardır sakin, hiçbir şey olmuyormuş gibi akarken seyirciyi fark ettirmeden bir gerilimin, bir bilinmezliğin içine alır. Seyirci karanlığın içinde, finale birlikte yürür. ‘Burning- Şüphe’ bu konuda başyapıt düzeyinde bir anlatım sunuyor. Yönetmen Chang-donk Lee, uzun yıllar yazarlık yapmasının ustalığını, ince ince dokuduğu senaryosunda sergiliyor. Karakter biçimlendirmeden, çevredeki objelere kadar detaylı bir çalışma. İzlerken bir roman okuyor duygusuna kapıldım. Haruki Murakami’nin kısa bir öyküsünü kendisinden çok şeyler katarak beyazperdeye uyarlamış Lee. Önce alt sınıftan genç erkek Jong-soo ve genç kız Hae-mi ile tanışıyoruz. Aynı köyde büyümüş iki gencin arasına zengin sınıftan genç bir erkek, Ben ekleniyor. İşsizlik, kimlik arayışı, sınıf farkı, yabancılaşma, çaresizlik, hayallerin kırılması... Öykü, bize diğer ülkelerdekinden değişik gözükmeyen sınıf farklılığının Güney Kore versiyonunu gösteriyor. Zengin egemen sınıfın hâkimiyeti, en nihayetinde değiştirilemeyen kader gibi evrensel kodlamalar karşımıza çıkıyor. Tüm bu unsurlar, anlatının şiirsel yumuşaklığı içinde tam kıvamında yoğrulmuş. Roman okuyor duygusu, film boyu sürüyor. İkinci bölümde kovalanan büyük sır, seyirciyi gerilimin son noktasına kadar taşıyor. Cannes Festivali tarihinde eleştirmenlerden tam not alan, az sayıdaki filmlerden biri olan ‘Burning’, teselli sayılabilecek Fibresci ödülüyle değerlendirildi. 2 yıl önce aynı durum, Alman filmi ‘Tony Erdmann’la yaşanmıştı.

Haberin Devamı

Filmekimi’nden iki pırlanta

MERAK ETME, FAZLA UZAKLAŞAMAZ

Bazı filmler ‘umudu yenileyen’ kategorisinde yer alır. Sinemasal değerleri çok yüksek değildir, klişelere yaslanabilir, yine de salondan çıkarken yaşama sevincini hatırlatır insana. Oscar’lı yönetmen Gus Van Sant, anlattığı otobiyografik öyküde boyundan aşağısı felçli karikatürist John Callahan’ın yaşama bağlanmasını, mutluluğu yakalamasını, göz yaşartan anlarla yansıtıyor. Alkolik hayatında geçirdiği bir trafik kazası sonrası felç olan Callahan, rehabilitasyon toplantılarına gönülsüz, ruhsuz bir şekilde katılır. Gereksiz, sinik sözlerle çoğu kez havayı bozar, uyarılar alır. Toplantıların karizmatik guru’su Donny (Jonah Hill) ile yaptığı söyleşiler yavaş yavaş yaşamını değiştirir. Çizme yeteneğini keşfeder. Ellerini iyi kullanamamasına karşın çizdiği etkileyici karikatürler ve sinik mizahı dikkat çeker.

Haberin Devamı

Sundance Festivali’nde prömiyerini yapan filmde Joaquin Phoenix yine döktürüyor. Bu tür zor, dengesiz karakterleri oynamak, onun kariyeri oldu. Zayıflamış Jonah Hill’i karizmatik bir karakter olarak görmek şaşırtıyor. Siyahı ve pembeyi bir arada yaşatan film, yabancı eleştirmenleri çok mutlu etmese de, beni mutlu etti.