Düşünenlerin Düşüncesi

Düşünenlerin Düşüncesi

dusunce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bülent Akarcalı / bulent@bulentakarcali.com - Atalarımızdan gelen “Söz gümüşse sükut altındır’’ deyimi bazı durumlarda susmayı bilmenin marifet olduğunu anlatır.

Ama bu marifet maalesef Türkiye söz konusu olduğunda tam tersine dönüşüyor ve ahmaklık derecesine varan söylemler ortaya çıkıyor:

** Kuran-ı Kerim’in yakılmasına mazeret arayan İsveç Dışişleri Bakanı “Üçlü mutabakatta din konusu yoktur” sözleriyle saçmalama sanatında yeni bir sayfa açıyor.

Bu saçmalık yetmezmiş gibi arkasından başka bir tanesini yumurtluyor, “Kur’an-ı Kerim yakmak yasal değilmiş ama ifade özgürlüğüne uygunmuş”!

Haberin Devamı

Her ikisi de “Özrü kabahatinden büyük’’ lafının boşuna söylenmemiş olduğunu belgeliyor.

Adam dışişleri bakanı olmuş ama adam olamamış. Bu söylemlerin çok tehlikeli olay ve eylemlere hatta cinayetlere yol açabileceğini, bu anlayış ve söylemlerle cehennemin kapısını araladığını fark edemiyor. Eski başbakanları Olof Palme’yi öldüren PKK cinayetinden ders almamış.

Uygar bir ülke diye bildiğimiz komşusu Norveç de 2011’de 77 kişinin öldürüldüğü, 242 kişinin yaralandığı katliamı çok çabuk unutmuş? Yoksa bunları da mı, yasal olmasalar bile ifade özgürlüğü kapsamında görüyor?

Hangi hukuk kitabında yasal olmayan bir eylemin özgürce yapılabileceği anlatılıyor? “Benim ifade özgürlüğüm camileri ve Müslümanları yakmayı da kapsar’’ diyene ve yapana da mı aynı mantıkla yaklaşacak?

Türk kamuoyunu rahatlatacak sözünüz, fikriniz yoksa lütfen konuşmayın. Susun. Laf yerine mutabakata uygun politikalar üretin. İsveç’te barındırdığınız PKK’lılar ile yandaşlarını denetim altına alın. Teröre kesin ve net ifadelerle karşı çıkın ve de uygulamalarınızla politikalarınızın samimiyetinizi ispat edin.

İsveç’in NATO üyeliğinin darboğaza girmesinde Türkiye’nin ne suçu var? PKK yandaşlarının İsveç’te gösterilerine devam etmesine biz mi izin verdik? Devlet başkanımızın kuklasını biz mi yaptırdık? Kur’an-ı Kerim’in yakılmasını Türkiye mi düzenledi? İsveç dilinde özeleştiri sözcüğü yok mu? Hiç mi suçunuz, kabahatiniz, ihmaliniz yok? Sizin dilinizde basiret sözcüğü de mi yok?

Haberin Devamı

O mutabakat, gösteri yürüyüşleri, kuklalar, kutsal kitapların yakılmasına göz yummak için değildir. İsveç’in, Türkiye’nin terör konusundaki endişelerini giderecek tedbirleri alması, politikalar üretmesi üzerindedir. Sizin bize saygınız yoksa bizim size neden olsun?

Gelin size yardımcı olalım. Gerçeği yerinde görmeleri için medya mensuplarınızı, milletvekillerinizi, akademisyenlerinizi Türkiye’ye gönderin. Gelsinler, İsveçli annelerin Diyarbakır anneleriyle buluşmalarını sağlayalım.

Araştırmacılarınıza, PKK’nın ülkemizde işlediği on binlerce cinayeti, yüzlerce bombalı saldırıyı, suikastları inceletin. Bütün arşivlerimizi açalım. Bunları kamuoyunuza duyurun, televizyonlarınızda anlatın. Oradaki bir avuç PKK yandaşının oyunlarını bozun. Bunların size nasıl haince davrandıklarını, anlayın. Kucak açtığınız, barındırıp iş verdiğiniz, okuttuğunuz, adam yerine koyduğunuz bu insanların size en ufak vefa duygusu duymayan vandallar olduğunu artık görün. Sizin topraklarınızda size karşı bunları yapıyorlarsa, düşünün bizim topraklarımızda bizlere ne vahşet yaşattıklarını. Ne kadar hayal etmeye çalışsanız da gerçek durumu yerinde görüp incelemeden anlayamazsınız. Kürtler için mücadele ediyoruz diyen bu kişilerin en çok katlettikleri insanların kendilerine boyun eğmeyen Kürtler ve 12-15 yaşlarında kaçırıp teröriste dönüştürülen genç kız ve erkek Kürt çocuklarımız olduğunu öğrenin.

Haberin Devamı

Bunlarda vefa duygusu, vicdan, ahlak, uygar ve özgür düşünce yoktur. İŞİD neyse PKK da odur, zalimlikte ancak yarış ederler. Bu işleri yarına bırakmayın, yarın çok geç olabilir.