Yarın 23 Nisan... Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı... Cumhuriyet Meclisi’nin törenle açıldığı günün 105. yıldönümü...
23 Nisan 1920 günü Millet Meclisi’nin ilk toplantısına gelen milletvekilleri araçlarını nereye mi park etmişler? Bahçe duvarındaki parmaklığa... O zaman malum; kimsede araç yok. Birçok Milletvekili Meclis’e atla geliyor. Atları da bahçe duvarındaki parmaklığa bağlıyorlar!
İlk Meclis’te mebuslar okul sıralarında oturuyorlar. Elektrik olmadığı için salon bir kahvehaneden alınan bir veya birkaç gaz lambasıyla aydınlatılmış.
Birkaç gün sonra duvarlara şu ilanlar asılmış:
“Meclis binası içinde tavla ve her türlü kumar oynamak yasaktır.”
Birinci Meclis yurdun dört bir yanından davet edilen halk temsilcilerinin katılımıyla toplanmış. Toplantılara katılanların 65’inin başında fes ve sarık, yaklaşık 50’sinin başında ise o dönemde ilericilik simgesi sayılan kalpak varmış. Buradan muhafazakârların çoğunlukta olduğu anlamı çıkıyor. Zaten cuma günü dualarla açılan bu Meclis’in görüntüdeki amacı da padişahı ve hilafeti kurtarmaktır.
Mustafa Kemal böyle bir Meclis’le Kurtuluş savaşını başarıya ulaştırıp içinden bir Cumhuriyet ve demokrasi projesi çıkarmıştır.
Savaşların ve diktatörlüklerin çağında parlamenter rejim kurulmuş, Meclis duvarına “Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir” şiarı işlenmiş, demokrasiye giden yolun taşları döşenmiştir.
Bu bir tarihi mucizedir.
TROMBOSİT
Kan sulandırıcı ilaçlardan söz etmiştik.
Hollanda’da yaşayan değerli gazeteci arkadaşım Orhan Alpdündar telefonla aradı:
- Abi sen kanında trombosit baktırıyor musun?
- Ne alaka?
- Burada kan sulandırıcı kullanan herkes 15 gün veya en geç ayda bir kanında trombosit oranına baktırıyor. Belli bir oran geçilirse kan sulandırıcı çok tehlikeli oluyor, vücutta kanamalar meydana geliyormuş.
- Ben böyle bir şeyi ilk kez duyuyorum...
- Ben en geç ayda bir yaptırıyorum. Gayet basit. Parmaktan kan alıp bakıyorlar!
Konuştuğum bir hekim arkadaş bazı kan sulandırıcılar için bu testin şart koşulduğunu ancak tüm kan sulandırıcıları kapsamadığını anlattı.
Kan sulandırıcı kullanan dostların aklında bulunsun.
Konuyu hekiminizle konuşunuz...
FİLİSTİN
CHP İstanbul’da Filistin yürüyüşü düzenledi. Valilik Taksim Şişhane metro hattını kapattı.
Haberi okuyunca merak ettik.
Filistin duyarlığı güzel de…
CHP neden Yunanistan’ın Ege adalarını silahlandırmasını, Ege denizini parsellemesini protesto için bir yürüyüş yapmaz?
Neden Kıbrıs’ı Rumlara devretmek için yürütülen faaliyetleri protesto için sokağa çıkmaz?
Neden Yunan, Rum, İsrail, ABD ortaklığının Doğu Akdeniz’i ele geçirmek için yürüttüğü kampanyayı gündeme taşımaz?
Neden AB’nin vize haksızlıklarını protesto etmez...
Özetle… Neden Filistin gibi bize uzak bir konuyu gündeme taşırken ulusal çıkarları birebir ilgilendiren konularda halkı bilinçlendirecek eylemler düzenlemez?
Merak ederiz...
ENERJİK
Önce hafif bir şok geçirdik...Sonra rahat nefes aldık...
Ne oldu, nasıl oldu derseniz...
Bendeniz her ay 500 lira civarında elektrik bedeli ödüyorum.
Dağıtım şirketi her ay ne kadar ödeyeceğimi SMS ile bildiriyor.
Her fatura gelişinde astronomik zamla karşılaşmaktan korkuyorum.
Derken bu ay gelen mesaj şöyle başlıyor:
“Sayın M.A, (...) hesap numaralı elektrik aboneliğinizin tüketim bedeli 1. 202 TL olup”
Ben bu cümleyi görünce yıkılır gibi oldum. Ama hemen peşinden ayıldım. Şöyle diyor cümlenin devamında:
“... 672 TL’lik devlet desteği sonrasında ödemeniz gereken fatura tutarı 530 TL’dir...”
Yani şirket diyor ki...
Devlet desteği olmasaydı yanmıştınız. Yatın kalkın devletinizin bu iyiliğine teşekkür edin...
Teşekkür ediyoruz tabii ki! Ama merak da etmiyor değiliz. 1202 liralık destek de yine vatandaşın cebinden çıkmayacak mı?
ÇUBUK
Accu Check adlı bir şeker çubuğu var. Şeker hastaları bu çubukla vücutlarındaki şeker seviyesini ölçer. Bundan beş yıl önce bu çubuğa verilen devlet desteği ile hasta desteği eşit ölçüdeydi. Yanılmıyorsam hasta ve devlet 30’ar lira katkı vererek 60 lira ödüyordu. Dün bu çubuğun fiyatına baktım... 50 adet çubuk 450 lira olmuş... Bu defa 50 lirasını devlet ödüyor, 350 lirasını hasta...
İşte enflasyon ve sosyal devletin son fotoğrafı...
Özay Şendir
Diploma meselesine dair açıklama...
22 Nisan 2025
Zafer Şahin
Dedikodunuz bol ama askerden uzak olsun
22 Nisan 2025
Ali Eyüboğlu
Halkın içinde bir Vali ve eşi
22 Nisan 2025
Eren Aka
13 bin liralık yara bandı
22 Nisan 2025
Çağdaş Ertuna
JOAN DIDION’UN SON KİTABI Gerçekten yayımlanmalı mıydı?
22 Nisan 2025