Ali Eyüboğlu

Ali Eyüboğlu

aeyuboglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Gazeteci arkadaşım Mevlüt Yeni’nin oğlu Batuhan Emre’nin düğünü için gittiğimiz Antalya’dan pazar günü dönecektik, ama Antalya’da hava şahane olunca dönüşümüzü bir gün erteledik.

Pazar günü tüm vaktimizi Lara’daki otelde geçirmek yerine öğleden sonra Antalya şehir içine inmeye karar verdik.

Halkın içinde bir Vali ve eşi

Antalya Kaleiçi ve Yat Limanı’ndan sonra Konyaaltı’na geçtik. Eşim Ayla, arkadaşım Barbaros Yüksel ve eşi Güler Yüksel’le Sahil Antalya Yaşam Parkı’nda aldık soluğu...

Güneşli, ama çok sıcak olmayan bir havada yürüyüşümüzü yaptıktan sonra bir şeyler içmek için Mado’nun bahçesinde oturduk.

Haberin Devamı

Oturur oturmaz Güler, arkamızda bir kadınla oturan kişinin akşam düğünde yan masamızdaki Antalya Valisi Hulusi Şahin olup olmadığını sordu. Dönüp baktım eşiyle oturan kişi Antalya Valisi’ne benziyordu, ama etrafta hiç koruma yoktu.

Merakımı gidermek için yanlarına gidip kendimi tanıtıp, kendisinin Antalya Valisi olup olmadığını sordum. Şahin, beni tanıdığını ve tahminimizin doğru olduğunu söyledi.

Halk arasında eşiyle baş başa oturan bir Vali görmeye alışık olmadığım için niye korumasız dolaştıklarını sordum. Vali, “Antalya güvenli bir şehir. Polis kimden koruyacak beni?” dedi.

Mesleği edebiyat öğretmenliği olan ve Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü Ar-Ge Bölümü’nde çalışan eşi Ebru Şahin ile pazar günü Konyaaltı’nda yürüyüşe çıkan Vali’nin, HD İskender’de döner yedikten sonra bir şeyler içmek için Mado’da oturduklarını öğrendim.

Fotoğraf çekmek için Vali’den izin istedim, verdi. Vali ile eşinin önce baş başa fotoğraflarını çektim, sonra Barbaros Yüksel üçümüzü beraber görüntüledi. Kendilerine teşekkür edip masamıza geçtim.

Bir müddet sonra Vali ve eşi, kredi kartıyla hesabı ödedikten sonra ayrılmak üzere ayağa kalktı. Yan masada oturan bir aileyle fotoğraf çektirdikten sonra bizimle de vedalaşan Vali ile eşi el ele tutuşup gitti.

Hulusi Şahin, bana göre Türkiye’nin efsane Valilerinden biri olan Recep Yazıcıoğlu gibi insanlarda bir iz bırakır mı? Bilemem! Ancak bu ülkenin bir vatandaşı olarak Recep Yazıcıoğlu’ndan sonra halk arasında korumasız dolaşan sivil bir vali görmekten duyduğum memnuniyeti paylaşmak istedim.

Haberin Devamı

Halkın içinde bir Vali ve eşi

Hiç uğruna sönen hayatlar

Oyuncu Sevil Akdağ’ın (32), sosyal medya fenomeni arkadaşı Elif Kırav’ı (29) bıçaklayarak öldürmesi inanılır gibi değil.

Cinayete dair yeni bilgiler vakanın kendi gibi tüyler ürpertici.

Hayatlarının baharındaki iki kadından biri mezara diğeri hapse gitti.

Niye?

İfadeye ve anlatılanlara bakınca bir hiç uğruna!

Neymiş?

Sevil Akdağ’la Elif Kırav arasında kavga çıkmış, maktul kendisine vurunca boğuşma yaşanmış ve yere düşmüşler.

Kırav’ın hareketsiz yattığını görünce korkup kaçmış.

Zanlı o gece aldıkları aşırı alkolden dolayı bir şey hatırlamıyormuş!

Elif Kırav’ın yakınlarının anlattıkları ise cinayet kadar dehşet verici.

Elif Kırav’ı 32 yerinden bıçaklayan ve yardım çağırmasın diye cep telefonunu gizleyen birinin tüm suçu alkole atmasına beni kimse inandıramaz.

Sevil Akdağ, ister öfkesine, ister aldığı alkol veya yasaklı maddeye yenik düşsün sonuçta yok yere genç bir kadını mezara, kendini hapse gönderdi.

Haberin Devamı

GÜNÜN SÖZÜ: “Kaba kuvvet yalnızca düşük ahlaklılar için caziptir.” (Albert Einstein)