Zafer İşeri - İnsan hakları insanların doğuştan yalnızca insan oldukları için sahip oldukları, vazgeçilmez, dokunulamaz, mutlak hak ve özgürlüklerdir. İşkence yasağı AİHS m. 3’te şu şekilde düzenlenmiştir: Hiç kimse işkenceye veya insanlık dışı ya da aşağılayıcı muamele veya cezaya tabi tutulamaz. İşkence yasağı mutlak haklardan olup hiçbir suretle sınırlandırılamayan mutlak haklardandır.
İşkence ve kötü muamele yasağı mutlak niteliktedir. Gerek Anayasa m. 15, gerek AİHS m. 15 dokunulamayan hakları sıralarken o listeye işkence yasağını da koymuştur. Devletin yetki alanındaki herkes için geçerlidir. İşkence ve kötü muamele yasağının mutlak niteliği, OHAL ya da savaş halinde dahi bu yasaktan feragat edilemeyeceği anlamını taşır (AİHS m. 15, AY m. 15).
3. madde kapsamında yasaklananlar şunlardır: İşkence, onur kırıcı muamele, insanlık dışı veya aşağılayıcı ceza. Bir eylemin 3. maddenin kapsamına girebilmesi için, kötü muamelenin asgari bir şiddet (acı, üzüntü yaratan) seviyesine ulaşması gerekir. Bu asgari seviyenin değerlendirilmesi görecelidir.
İşkence, kendisinden veya üçüncü bir kişiden bilgi veya itiraf elde etmek, kendisinin veya üçüncü bir kişinin veya işlendiğinden şüphe edilen bir suç için cezalandırmak veya kendisini veya üçüncü kişiyi sindirmek veya baskı altında tutmak amacıyla veya her türlü ayrımcılığa dayalı nedenlerle bir kişiye kasıtlı olarak ister fiziksel, ister ruhsal olarak şiddetli acı verilmesi veya eziyet yapılması eylemi işkencedir (BM İşkenceyi Önleme Sözleşmesi, m. 1).
AİHM’ye başvurulması için kural olarak iç hukuk yollarının tüketilmesi gerekir. İç hukuk yolunun etkili olmadığı durumlarda ise doğrudan başvuru yapılabilir. İç hukuk yolları tüketilmediği takdirde ise başvuru kabul edilemez bulunur.
İşkence yasağı Anayasa’nın 17. maddesinde düzenlenmiştir; Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir. Tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında, kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz; rızası olmadan bilimsel ve tıbbî deneylere tâbi tutulamaz. Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz; kimse insan haysiyetiyle bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tabi tutulamaz.
Küçük düşürücü, onur kırıcı muamele, mağdurlarda korku, anksiyete ve aşağılık duygusu yaratan ve onları küçük düşürecek veya alçaltacak nitelikte olan muameledir. Küçük düşürücü muamele kapsamında, mağdurun fiziksel veya moral direncini kırmaya yönelik uygulamalar veya mağduru iradesi veya vicdanı hilafına hareket etmeye yönelten uygulamalar da bulunur.
Mahkeme önünde başvurunuzun kabul edilebilir bulunabilmesi için öncelikle başvuru formunda istenen tüm bilgileri sunmanız gerekmektedir. Başvuru formunuz isimsiz olmamalıdır.
Başvurucu tarafından dayanılan hak, Sözleşme ve Protokollerle korunmuş olmalıdır. Başvurunuz önemli bir zarar görmemiş olmanız durumunda kabul edilemez bulunabilir. Bir hakkın ihlalinin uluslararası bir mahkeme tarafından incelenmeyi gerektirecek asgari bir ağırlık düzeyine ulaşmış olması gerekmektedir.
AİHM’ye başvuru süresi 4 ay olup, iç hukuk yollarını tükettiğinizi gösteren iç hukukta verilen nihai karar tarihinden itibaren başlar.
Başvurucu, bireysel başvuru hakkını kötüye kullanmamalıdır.
Daha önce tarafınızdan sunulmuş ve Strazburg Mahkemesi tarafından incelenmiş olan, şikâyetleri ve maddi olayları esasen aynı olan başvurularınız da kabul edilemez bulunabilir.
Sadece bir hakkın ihlal edilmesinden dolayı mağdursanız, bu ihlalden şikâyetçi olabilirsiniz. Doğrudan, dolaylı veya potansiyel mağdur olabilirsiniz.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni imzalayan ülkelerden biri tarafından Sözleşmede ve Ek Protokollerde belirlenen haklarının ihlal edildiğini düşünen herkes mahkemeye başvurma hakkına sahiptir. Türkiye bu sözleşmeyi 4 Kasım 1950 tarihinde imzalamıştır. AİHS’nin 35. maddesine göre, başvuru sahibinin iç hukuk yollarını tüketip kararın kesinleşmesinden itibaren 1 Şubat 2022 yılından sonraki başvurular için AİHM’ye başvuru süresi 4 aydır. Ayrıca, aynı maddeye göre, imzasız başvurular ve önceden mahkeme veya başka bir uluslararası yargı kuruluşu tarafından karara bağlanmış olaylarla aynı ve yeni olay içermeyen başvurular reddedilmekte olup başvurunun doğrudan mahkemeye yapılması gerekmektedir.