Gıda zehirlenmesi genellikle hafif geçirilmekle birlikte ölümcül de olabilen yaygın bir hastalıktır. Kişi bakteriler veya toksinlerle bozulmuş yiyecek veya içecekleri tükettiğinde zehirlenme meydana gelir. Çok sık olmamakla birlikte besin zehirlenmesine kimyasallardan gelen toksinler veya böcek ilaçları da neden olabilir. Bir yiyecek veya içeceğin bozulmuş olduğunu söylemek zordur. Çünkü görüntü, koku ve tatta herhangi bir değişiklik meydana gelmemiş olabilir. Besin zehirlenmesi tek bir kişiyi veya aynı bozulmuş yiyecekten yemiş bir grup insanı etkileyebilir.
Her bir besin zehirlenmesi sebebinde kuluçka süreleri farklıdır. Bazı zehirlenmelerde belirtiler 30 dakika ila bir saat içinde görülürken, besin zehirlenmelerinin çoğunda belirtiler 12-48 saat içinde meydana gelir. Diğer türlerde ise belirtilerin görünmesi için birkaç gün ile bir haftaya kadar süre geçmesi gerekir.
Besin zehirlenmeleri, halk sağlığını yakından ilgilendirir. Özellikle yaz aylarında artan, yaygın hastalıklardan biridir.
Terleme, vücudun sıcak ve soğuk karşısında dengesini korumasını sağlayan, yani vücut ısısını ayarlayan bir mekanizmadır. Bu mekanizma isteğimiz dışında çalışır. Ter vücuttan atılırken, bu terin içinde bazı zararlı maddeler ve tuz da atılır. Bu görevi gerçekleştiren yapılar
ter bezleridir.
Özellikle sıcak havalarda sık karşılaşılan terleme aşırı olduğunda kişiyi ve çevresindekileri rahatsız etmektedir. Normalin üstünde terlemeye hiperhidroz (aşırı terleme) denir. Aşırı terlemeyi kişinin bakımı biraz azaltsa da tamamen önlemez. Sıklıkla el, ayak, koltuk altı ve yüzde görülen aşırı terleme kişinin sosyal yaşantısını olumsuz etkilemektedir. Bu sorunun hekimler tarafından çözülmesi gerekir.
Aşırı terleme herhangi bir hastalığın nedeni olabileceği gibi tamamen psikolojik de olabilir. Korku, stres gibi durumlarda ter salgısı artabilir. Bu yüzden aşırı terlemenin nedenleri mutlaka araştırılmalıdır. Terlemeyi artıran normal durumlar şöyle sıralanabilir:
Ortam sıcaklığının artması,
Efor sarf edilmesi,
Aşırı heyecanlanma,
Nemli ortama girmek.
Halk arasında güneş çarpması olarak adlandırılan durumun tıptaki adı hipertermidir. Vücut ısısının, vücudun ısısını ayarlayan mekanizmanın çalışmamasıyla birlikte ortaya çıkan, çok tehlikeli olabilecek şekilde yükselmesidir. Kişinin ateşi ciddi derecede yükselirse, ölümle sonuçlanabilecek güneş çarpması hemen tedavi altına alınmalıdır. Güneş çarpması tedavisinde ilk hedef vücut ısısının düşürülmesi, kontrol altına alınması ve durumu tetikleyecek dış ısı etkenlerinden kaçınılmasıdır.
Güneş çarpmasının sebepleri
Güneş çarpması aşırı derecede ısıya ya da güneşe maruz kalmaktan kaynaklanır. Normal şartlarda, vücut ısıya maruz kaldığında anatomik soğutma mekanizması devreye girer ve terleme meydana gelir.
Terleme vücudu soğutur ve vücut ateşini denetim altına alır. Ancak aşırı derecede ya da uzun süre ısıya maruz kaldığında bu sistem kendini kapatır ya da düzgün işleyemez hale gelir. Maruz kalınan ısı yükseldikçe, bir soğutma mekanizması olmadan vücut ateşi de doğru orantılı olarak yükselir
Yapılan araştırmalar koronavirüsün deniz ve havuz suyundan bulaşma ihtimalinin çok düşük olduğunu ortaya koyuyor.
Araştırmalarda, deniz suyundaki tuzun ve yoğunluğunun virüsün yaşamasına elverişli bir ortam sunmadığı, havuzlarda da başta klor olmak üzere kullanılan dezenfektan özelliğine sahip maddelerin virüsü etkisiz hale getirdiği belirtiliyor.
Ancak bilim insanlarını ve kamu sağlığı uzmanlarını plaj ve havuz kenarı gibi ortak alanlarda sosyal mesafe kurallarının ihlal edilmesi daha çok kaygılandırıyor.
Bilim insanları virüs parçacıklarının suyu kirletebileceğini ancak deniz, okyanus gibi geniş su alanlarında bu miktarın önemsenmeyecek kadar düşük olacağını vurguluyor.
Denize ve havuza giren kişilere virüsün bulaşma riskinin sudan değil, diğer her ortak alanda olduğu gibi, enfekte kişilerin öksürmesi ya da hapşırmasıyla etrafa saçılan parçacıklardan kaynaklandığı belirtiliyor.
Turizm Bakanlığı tarafından başlatılan Sağlıklı Turizm Sertifikasyon programı kapsamında, yüzme havuzlarında personelin koruyucu kıyafet kullanması, bu bölümlerdeki oturma
Güneşlenme deyince aklınıza ille de kumun ya da şezlongun üzerine mayo giyip yatmak gelmemeli, kafanızda koruyucu bir şapka, gözünüzde koruyucu bir gözlük olmalı, hedef sadece D vitamini üretimi ise el ve ayakları güneşle buluşturmakla yetinilmeli
Bronz ten artık estetiğin ve sağlığın değil, gelecekteki cilt kanserinin davetiyesi olarak görülüyor. Bu nedenle, günümüzde korunmasız güneşlenip bronzlaşmak ‘out’, güneşten korunmak ve güneş koruyucu kullanmak ‘in’ oldu!
20’nci yüzyılın başlarında bronz ten sağlıklı görünümün ve estetiğin simgesi iken, 21’inci yüzyılda ise güneşlenmek ve bronzlaşmak cilt kanseri, erken kırışma, lekelerdeki artma gibi olumsuzluklarla anılmaya başladı. Ardından D vitamini eksikliği gibi çok önemli bir konu ön plana geçti.
D vitamini eksikliğinin kemik erimesine yol açtığı, diş ve kemik gelişimini aksatıp görsel bazı sorunlara sebep olabildiği uzun zamandır biliniyor ama yeni araştırmalar daha vahim sağlık sorunlarını işaret ediyor. Vücudumuzdaki D vitamini
Bugünlerde koronavirüsle hâlâ uğraşırken, baharın alerjilerinden kurtulduk derken, bu kez de yaz enfeksiyonlarıyla karşı karşıyayız. Yaz döneminde hava sıcaklığının artması ve farklı yerlere seyahatler, deniz-havuz gibi aktivitelerle enfeksiyonlar da çeşitlilik kazanarak artmaktadır.
Ortak kullanılan havuzlar, uygun havuz bakımı ve insanların kurallara uyumu yeterli değilse göz, kulak, sindirim, solunum, cilt ve idrar yolu enfeksiyonları için risk kaynağıdır. Durgun-kirli sularda, denetimsiz havuzlarda yüzmekten kaçınmalıyız.
Hepatit A
Yaz döneminde kirli sular ve iyi yıkanmamış gıdalarla sıklığı artan bu enfeksiyon, cilt renginde sararma, halsizlik, ateş, bulantı, idrar renginde koyulaşma ve dışkı renginde açılma gibi belirtilerle seyreder.
Korunmak için en önemli yol aşılanmaktır. Açık su içmemek, açıktaki kirli yiyecekleri tüketmemek ve el hijyenine uymak diğer önlemler arasındadır.
Vücut mantarları
Sıcak, nemli ve kapalı ortam mantar enfeksiyonu sıklığını artırmaktadır. Islak mayoyla uzun süre beklenmesi genital bölgede mantar enfeksiyonlarına yol
Havanın ısınması ve deniz kenarlarına akım bizi aslında birçok yönden faydalı olan güneş ışınlarına maruz bıraktı.
Melasma (güneş lekesi), deride güneş gören bölgelerde sonradan ortaya çıkan, kahverengi lekeler şeklinde kendini gösteren bir cilt hastalığıdır. Genellikle yüzün iki tarafı da etkilenir. En sık yanaklar, burun, alın ve dudak üzerinde görülür.
Daha çok kadınlarda rastlanan bir rahatsızlık olmakla birlikte (yüzde 90) nadiren erkeklerde de görülebilir. Ten rengi koyu olanlarda görülme riski daha yüksektir. Herhangi bir iç hastalık ya da organ işlevsizliğiyle ilişkisi yoktur. Nedeni bilinmemektedir. Güneş lekesi olan kişilerde tiroit sıklıkla görülebilir. Ancak güneş lekesi ile tiroit hastalıkları arasında kesin bağlantı kurulamamıştır.
Nedenleri nelerdir?
Melasmanın gerçek nedeni bilinmemekle birlikte, deriye renk veren melanosit denilen hücrelerin aşırı miktarda melanin (deriye renk veren madde) üretmeleri sonucunda oluşur. Nedenleri:
1. Ailesel yatkınlık
2. Güneş (ultraviyole) ışınları
Genelde bu tip yazılar “Yaza fit girelim” olarak algılansa da ben genel anlamda vücudu sağlık açısından yaza hazırlamanın yollarını anlatacağım.
Hastalık ortaya çıkmadan önce, gerekli önlemleri alarak kişinin sağlıklı kalmasının amaçlandığı check-up, hem yaşam süresi hem de kalitesi açısından önemlidir. Siz de yaza girerken check-up yaptırıp, sağlığınızı güvenceye alabilirsiniz.
Yazın gerek ısı artışı, gerekse beslenme ve yaşam tarzındaki değişikliklerden dolayı sağlığımız etkilenir. Aşırı sıcaklardan dolayı terleme, su ve tuz kaybına yol açar. Vücudun su ve elektrolit dengesi bozulabilir. Çoğumuz olanaklarımız doğrultusunda tatil yapıyoruz. Bazıları da doğup büyüdükleri kırsal kesimde birkaç ay geçiriyor. Yani bizi rutin kış hayatımızdan farklı bir dönem bekliyor. Bu süreçte uyku düzeni, fiziksel aktiviteler, beslenme yani yaşam tarzımız değişiyor. Bu değişime vücudumuzun hazır olup olmadığını bilmek ve durum tespiti yapmak gerekiyor.
Sağlıklı bireylerin yanı sıra, kronik hastalığı bulunanların (kalp, yüksek tansiyon, şeker hastalığı,