Dr. Emin Yeğinboy

Dr. Emin Yeğinboy

yeginboy@gmail.com

Tüm Yazıları

Kelela, ilk stüdyo albümü ‘Take Me Apart’la bir bomba gibi düştü... Daha ilk parça ‘Frontline’la büyüleyici bir atmosfer yaratıyor ruhta... Çoksesli yer yer patlayan soul vokallerin ardında uçan syhthe/beat ritmler, dinleyeni alıp götürüyor. Yeni bir ses Kelela, tüm albüm farklı vokallerin bir soul, caz, ambians müziğiyle harmanı... Tarzı, ‘ritm and soul müziğin, progresif elektronik müzikle birleşmesi’ olarak tanımlanabilir. Daha önceki yıllarda iki miks tape ile kendini tanıtan şarkıcı, ilk stüdyo albümünün uzun sürede çıkmasıyla ilgili olarak, “Her şeyi duygu ve müzik olarak deneyimledikten sonra kaydettim” diyor. İlk 3 şarkı ‘Frontline’, ‘Waitin’ ve ‘Take Me Apart’ tek bir şarkı formatında müthiş bir atmosfer yaratıyor.

Haberin Devamı

Geleceğe yön verecek

Kelela Mizanekristos, Washington DC doğumlu. Caz eğitimi alırken kulüplerde şarkı söylemeye başlıyor. Şimdiki tarzını 2010’da Los Angeles’a taşındıktan sonra geliştiriyor. Netten ücretsiz olarak indirilen ‘Cut 4 Me’ ile tanınmaya başlanıyor. İlk 2015’de fiziksel olarak kendini sahnelerde göstermeye başlıyor. DJ Spinn, MC Bin Laden, Spoting Life ve Air Max 97, ilk remikslerinde Kelela’yla birlikte çalışan isimler.
Tekrar albüme dönecek olursak, ‘Blue Light’ şarkıcının ses kalitesini gösteren en güzel şarkılardan... Bu şarkıya çektiği Medusa saçlı klip, yılın en iyi videosu olmaya aday... ‘Truth or Dare’ ve ‘S.O.S.’ adlı parçalar geleneksel soul vokaline daha yakın duruyor. Arkada durmadan değişen elektronik beat tınılar ve vokaller, şaşırtıcı ve büyüleyici. Geleceğe yön veren bir albüm... Soul ile elektronik birlikteliğini bu kadar mükemmel biçimde dinlemedim dersem abartmamış olurum. Benim bu yıl dinlediğim en iyi albüm.

Bruce Dickinson’dan kitap

Bruce Dickinson, sadece Iron Maiden’ın solisti değildir. Çok yönlü kişiliğine müzik kadar birçok uğraşıyı eklemiştir. Otobiyografik kitabı ‘What Does This Buttom Do?’ (Bu Düğme Ne İşe Yarar? gibi bir çevirisi var) piyasaya çıktı. Kitap, ‘The Book of Souls World Tour’ sürecinde yedi A4 defteri dolduracak şekilde, el yazısıyla ve oldukça yalın bir dille kaleme alınmış... Çocukluğundan okul dönemine, Maiden günlerinden solo kariyerine, oradan kanserle savaştığı sürece, havacılık ve pilotluk tutkusuyla ilgili birçok bilinmeyeni okurla paylaşıyor.
Kitabı daha bitirmedim, şöyle bir göz attım ve ilgimi çeken bölümler yakaladım... Örneğin, hayranlar konusunda şöyle yazıyor Dickinson: “Ben müşteriden nefret ederim. Müşteri, istediğini alamazsa çeker gider. Ama hayran, sonsuza kadar seninledir. Kaybetsen de yanındadır. Onları tatmin etmelisiniz. Bunun için de cesur olmak, her şeyden önce hayranları önemsemek gerek” diyor. Şöyle devam ediyor Dickinson: “Iron Maiden, dünyanın en popüler, en fazla kazanan gruplarından biri. İşimizi para için yapsaydık, karaoke grubu olur her turnemizde ‘greatest hits’ şarkılarımızı çalardık. -ki bunu yapmak çok kolaydı- Biz yeni müzik ürettik, güncel kalmayı başardık, hayranlarımıza yeni şarkılar ve müzikler verdik. Risk aldık.”

Haberin Devamı

Neden uçakları var?

Haberin Devamı

Iron Maiden’ın, dünyada en fazla hayranı olan, en sadık kitleye sahip, en büyük turneleri yapan, her yerde statları dolduran ve bunu tıpkı Metallica gibi yıllardır yapabilen, çok ender gruplarından birisi olmasının büyülü formülü bu içtenlikte yatıyor olmalı.
Kitapta daha birçok anı var... Trooper adlı bir bira çıkaran grubun, bunda bile hayranlarına farklı bir lezzet sunmak için verdiği çabayı veya uçak sahibi olmalarının konfor ve lüksle ilgisi olmadığını, sadece uzak ve malzeme taşımanın pahalı olduğu ülkelere kendi uçaklarıyla daha ucuza gitmeyi amaçladıklarını anlatıyor. Sonuçta, her şey mümkün olduğu kadar fazla hayrana ulaşmak ve onları mutlu kılmak için... Bruce’un, savaşın ortasında 1994’te Saraybosna’da konser vermesi, onun anlattıklarındaki samimiyetin en büyük kanıtı oldu benim için. Ek olarak Saraybosna konseri üzerine müthiş bir belgesel var.