98 doğumlu Sena Şener. Evde çıplak sesle, efsane Laura Branigan şarkısı ‘Self Control’ yorumuyla keşfettim kendisini. Arkasından biraz daha Youtube eşelemesinde Evrencan Gündüz’le yaptığı ‘Back To Black’ kaydına denk geldim. O ne yorum öyle, Amy Winhouse’u yattığı yerde ters döndürecek bir ses. ‘Killing Me Softly’ gibi ‘cover’lar derken kendi bestelerine girdim. Genç yaşından beklenmeyen bir yorum gücü, yıldız tozu beni hayran bıraktı. Katman katman açılan zengin bir ses soul, blues, folk arası her şarkıyı söyleyecek, ruh aşılayacak bir yetenek. Aslen Maraşlı, fakat Gaziantep doğumlu. 2016’da Mahmut Orhan ile dünya listelerini altüst eden ‘Feel’ parçasının vokalini yapmış. Yunanistan, Bulgaristan, Lübnan ve Romanya’da bir numara olmuş, 300 milyon kereden fazla tıklanmış.
9 yaşında kendi kendine gitar çalarak, şarkı söyleyerek başlamış müziğe. Kısa sürede beste yapmaya başlamış. Geçen günlerde dijital platformlara düşen, ‘İnsan Gelir İnsan Geçer’ adlı ilk albümünde, kendi bestelediği 10 şarkı var. Albümünden ‘Sevmemeliyiz’ single olarak dikkatimizi çekmişti. Belirli bir müzik türü ön plana çıkmıyor albümde. Alternatif üst başlığı altında rock, blues, soul, hatta caz esintileri yakaladım. Şener’in en çok esinlendiği müzisyenler, çağdaş blues rock sahnesinin yeni isimleri Kaleo, Hozier ve Matt Corby olmuş. Bir tutam Fikret Kızılok ve Âşık Veysel eklenebilir. Laura Marling ve Scott Mathews gibi ozan şarkıcılar da listeye eklenebilir. Kendisi en fazla Matt Corby’nin falsetto kullanımından etkilendiğini söylüyor. Albümde ilk şarkıdan itibaren Şener’in sesinin gücünü hissediyor insan. Sakin sakin melankoliyi, hüznü hissettiren parçalar arasından ‘Çirkin Dünya’, ‘Dostum Değil Uykular’, ‘Bak Bana’ ve ‘Sevmemeliyiz’ kulağıma daha fazla takıldı. Arkadaki yaylılar, parçaların gizemini ve derinliğini artırıyor. Dediğim gibi, albümün bir bütünlüğü içinde Sena Şener sesiyle dinleyeni esir alıyor.