Bazılarına göre Türkiye bölünmenin eşiğinde.
İç savaş var.
Oysa ne pahasına olursa olsun Türkiye bölünmeyecek.
Ve 776 bin kilometrekare toprağının bir karışını bile kimseye vermek zorunda kalmayacak.
Hem de tekrar edelim, ne pahasına olursa olsun.
Türkiye’nin küçük bir bölümü için de olsa, bölünme yok, bağımsızlık yok, özerklik yok...
Bu görüşte olmayanlar bu ülkenin, bu halkın, 78 milyonun düşmanıdır.
Bunu da bilelim.
***
Biz tarihimizin belki de en zor günlerini yaşıyoruz.
Dışta ve içte Türkiye zor durumda. Zor günleri bu halk, 78 milyon atlatacak ve aydınlık günlere çıkacak. Yalnız bunun için bize akıllı yöneticiler lazım veya geç de olsa artık aklını başına toplayacak idareciler.
***
Dışta, dünya ile kanlı bıçaklı olduk. İtiraf edelim, dostumuz yok. En büyük dostumuz Amerika idi ve o dost olarak kaldı zannediyorduk.
Yanılmışız.
Bakın o Musul bahanesi ile emir verdi. “Irak’tan çekilin” dedi.
Çakıldık.
Oysa Irak’ta kim yok ki, İran var, İtalya, Avusturya’nın bile Irak’ta askeri var.
Komşu ülke Türkiye değil mi?
Irak’ta olanlardan direkt etkilenen Türkiye.
Evet, ama Başkan Obama çekilin diyor ve çekiliyoruz.
***
Putin Türkiye’ye sövüp saymaktan adeta ağzını kaybetti. Onu hiçbir zaman bu kadar kullanmamıştı. Yani Rusya ile iyi ilişkiler adeta doğarken öldü. Sanki Soğuk Savaş dönemine döndük.
***
Şam ve Bağdat Türkiye’ye çattığı kadar kimseye çatmıyor. Türkiye’ye yüklenmekle sanki rahatlıyorlar.
İran’la da gizli açık bir rekabet içindeyiz.
***
İçeride de, Güneydoğu’da da olanları hepimiz biliyoruz.
Orada bir yeni devlet kurma çabası var. Türkiye’yi bölme gayreti var.
Dağdan inenler şimdi şehirleri altüst ediyorlar. Bölgeyi savaş alanı yaptılar. Ankara’yı yok saydılar.
Batı’dakilerin bazısı da objektif olamıyor, onları destekliyor.
Sokaklar kazılırken, hendekler açılırken, barikatlar kurulurken bunları görmezden gelenler, şimdi bu hendek kazanlara, yakıp yıkanlara devlet müdahale edince ayağa kalktılar. “Olmaz” diyorlar.
Oysa, objektif olun.
***
Türk asıllı olsun, Kürt asıllı olsun, Laz asıllı olsun, Çerkez asıllı olsun bu topraklarda yaşayan herkes Türk’tür.
Bu vatanın bütünlüğüne kimse toz konduramayacaktır.
Daha başka haklar, daha demokrasi istemek herkesin hakkıdır.
Ama bu Meclis’te konuşulmalıdır, dağda ve sokakta, silahla değil.
***
Bütün bu özet anlatıyor ki Türkiye iyi yönetilmiyor.
Silahlar depo edilmiş, planlar yapılmış, kimsenin haberi yok, adeta uyumuşuz.
Oysa bütün ölenler bizim çocuğumuz, gencimiz.
Onları terörist yapanlar, beyinlerini yıkayanlar kim? Ankara buna engel olamayacak mı?
Böyle gitmez. Yazık.
MAHSUN Örnek olsun
Geçenlerde gazetenin sabah haber toplantısındaydım.
Yanlış anlaşılmasın, zaten her sabah haber toplantılarında olurum.
Ve o toplantıya girmek için de ortalama 2.5-3 saat hazırlanırım.
Her şey o toplantıda konuşulur. Önemli olaylar da ilgi çekici olaylar da ele alınır.
O toplantıdan çıkınca, rahmetli Yalçın Çınar’ın dediği gibi “Milliyet’in iskeleti belli olur”.
Geçen gün de ben o toplantıda Mahsun Kırmızıgül’e “Aferin” dedim.
Çünkü Mahsun Kırmızıgül ABD’nin Los Angeles şehrinde bir ev tutmuştu. Ve dil öğrenmek için hemen bir İngilizce kursuna yazılmıştı.
Film çekimlerini erteleyen Kırmızıgül yaz aylarına kadar Los Angeles’ta kalacak ve İngilizce öğrenecekti.
Benden bravo.
Ben bir TV seyircisiyim. Gazetelerin magazin sayfalarını da küçümseyip okumadan atanlardan değilim, anlamak, bilmek için her gün okurum. Belki de bu benim işim...
Ve bugüne kadar Mahsun Kırmızıgül gibi meşhur olmuş bir halk çocuğunun yabancı dil öğrenmeye de bu derece önem verdiğini çok az gördüm.
Örnek olsun...
FİLMLER Ve diziler
“Türk sinemasının geri kalmasının nedeni ülkede akademik bir kurumun olmayışındandır. Türkiye’de ilk yıllarda sinema okulları kurulsaydı günümüzde dünyada Türk filmleri hâkim olurdu.”
Bunu yönetmen Osman Sınav söylüyor.
Belki doğru.
Ama Türk dizilerinin dünyaya hâkim olması nedendir?
Osman Sınav bunu da anlatsan ya.
Haftanın sözü:
“Kurtulduk ama yine deneyeceğiz.” Batan bottaki bir kaçak.