Pek çok kimse yeni anayasanın içeriğine bakmıyor, tam anlamıyla bilmiyor.
Şu yeni yapılan anayasadan söz ediyorum.
80 milyon nüfus var, bunların büyük bir kısmı referanduma katılacak.
Peki “evet” mi, “hayır” mı diyecek?
Veya şöyle soralım: Yüzde kaçı “evet”, yüzde kaçı “hayır” diyecek?
***
Türkiye’de çok şanslı bir lider var.
Rakipsiz bir lider.
Tayyip Erdoğan.
AKP’nin fiili başkanı.
Diğer başkanların partisi AKP’ye rakip olabilir, olamaz tartışılabilir. Ama başkanlar Tayyip Erdoğan’a, rakip olabilir mi?
Hayır.
Yani bence yurttaki seçimlerde 15 yıldır kazanan AKP değil, Tayyip Erdoğan oldu.
Çünkü rakibi yok.
***
Başarısı, başarısızlığı tartışılabilir. Tartışılıyor da...
Ama şanslılığı tartışılmaz.
Onun şansı ise işte bu, tekrar edelim, “rakipsizliği”.
Öbür partilerin liderleri onun rakibi olamıyor.
Mesela, ana muhalefetin başkanı Kılıçdaroğlu, ekseriyete itimat telkin ediyor mu, ekseriyeti arkasından sürükleyecek bir kişi mi, güven veriyor mu, kabiliyetli mi?
Hayır.
***
Ama Tayyip Erdoğan insanları arkasından sürükleyebiliyor.
Yüzde 50’den fazla oyu alabiliyor.
Peki, 15 yıl iktidarda kalmak insanı yıpratmaz mı?
Yıpratması gerekir.
Ama etkili muhalefet yapabilen muhalefet liderleri olabilirse.
Yok...
***
Gelelim “referandum”a.
Bu referandumda Tayyip Erdoğan’ın seçimi söz konusu değil ama...
Seçim olsaydı yine oylar Tayyip Erdoğan için verilecekti. Ona verilecekti, yani onun partisine. Ama bana göre, referandumdaki netice seçimdeki gibi olmayabilir.
“Zaten fiilen Tayyip Erdoğan’ın istediği oluyor, istediğini yapıyor. Zaten Tayyip Erdoğan bugün de ‘başkanlık’ yapıyor. Ve böyle devam edecek.Öyleyse ben hayır versem de olur” denirse, çıkacak sonuç, hesapları altüst edebilir.
Yanlış mı?
BAKAN Hızlı yapılamaz mı?
Bakü-Tiflis-Kars demiryolu projesine “Demirden İpek Yolu” deniliyor.
“Demirden İpek Yolu”nun bitimine 2 ay kalmış.
İşte, yoğun çalışmayla bu yolun yılın ilk yarısında tamamlanmasının beklendiğini Bakan Ahmet Arslan açıkladı.
Bakan bu çalışmayla iftihar ediyor.
Haklı.
Ama Bakan’ın belki daha çok iftihar edebileceği bir demiryolu çalışması uzun, pek uzun bir zamandır bekliyor.
Oysa o bölgedeki trafik böyle gitmez. Metrobüsler tıklım tıklım, duraklarda yer yok.
Bu hat İstanbul’daki banliyö hattı.
Bu demiryolu milyonlarca kişiyi Sirkeci’den alıp şehrin birçok noktasına taşıyor, bırakıyordu.
O hattaki trafiği rahatlatıyordu.
Ama bir türlü banliyö yolu bitirilip işletilemiyor.
Neden?
YAKIŞIR MI? Hesapsız harcama
Meclis Başkanlık Divan’ında kâtip olan CHP’li Elif Doğan Türkmen’in Kılıçdaroğlu divandan istifasını istedi.
Geç de olsa istifa gerçekleşti. Böyle bir hesapsızlığa prim verilmedi.
“Ha bizden, ha sizden olsun, böyle bir haksızlığa göz yumulamaz” demek istediği için Kılıçdaroğlu’na bravo.
1 milyon 200 bin lira...
İletişim bu kadar pahalıya mal olur mu?
Bu para sonuçta halktan çıkıyor. Devlet idaresinde bu davranış, yani böylelerini görevden alma bir başlangıç olmalı.
YE, YEME Doktorlar çelişkide...
Şaşırdık, her gün şaşırıyoruz.
Her kafadan başka bir ses çıkıyor.
Birinin “ye” dediğini öbürü “yeme” diyor. Birinin “kullan” dediği ilacı, diğeri “kullanma” diyor. Birinin “zararlı” dediğine diğeri “zararsız” diyor. TV’lerdeki sağlık programlarından söz ediyorum.
Her doktora göre çare başka.
Bunlara Sağlık Bakanlığı el koyamaz mı?
SÜRPRİZ Devamlı kart yok
Basına yeni bir darbe geldi.
“Sürekli Basın Kartı”nda devamlılık kaldırıldı.
Muayyen bir süre gazetecilik yapana verilen “Sürekli Basın Kartı”nda “sürekli” yazıyor ama o kartın başka bir yerindeyse “son kullanma tarihi” belirtiliyor.
Verilmiş olan basın kartları toplandı ve yeni bir şekle sokuldu. Yani artık devamlı kart yok.
Yorumu siz yapın.
EVLER Çok çürük...
Kadıköy’de beton analizi yapıldı.
2300 binanın binde ikisi risksiz çıktı. Yani yüzde yüzü riskli denebilir. Önce şunu soralım. Bu binalar yapılırken idareciler uyuyor muydu?
Sonra, yüzde 50’si laf dinlemiş ve binalarını yıkmış. Ama diğer yüzde 50 duruyor.
Deprem bizi üzüyor, oysa kabahat bizde, depremde değil.