Gazetelerde çeşitli haberler var.
TV’lerde tartışma programları.
Bunlar bizi dünyadan haberdar ediyor.
Uzmanların çeşitli yorumlarını ve karşılıklı görüşlerini izleyerek hakikate varmaya çalışıyoruz. Eskiden böyle değildi. Bugün olayları anlamak bence daha kolay.
Ders gibi.
Tabii meraklısına...
***
Gazetelerde çeşitli haberler var, dedik.
Mesela geçen gün bir haber vardı.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: “Bu ülke artık kavga etmemeli” diyordu.
Ne güzel değil mi?
Nerede o günler...
Siyasi kavgaya son.
Hepimizin özlediği de o.
Siyasi münakaşalar “efendice” yapılmalı. Küfürle değil, atıp tutarak değil.
Teşekkürler Kılıçdaroğlu.
***
Ama aynı zamanda bir başka haber daha vardı.
AKP, “Yenikapı ruhu sona mı erdi, CHP ne biçim konuşuyor” diyordu.
Hoppala.
Kılıçdaroğlu’nun temennisine sevinmiştik.
AKP’nin açıklaması ise bizi şaşırttı. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu.
Demek ki Yenikapı ruhu en çabuk tarihe gömülen bir sevincimiz olacak, oldu.
***
Antalya’dan gazetelerde bir haber vardı. İğrenç bir haber, bana “ne” dedirtti, yazmayayım, ayıp olacak.
Antalya’da Tarkan konser vermiş.
Dinleyiciler hıncahınç konser alanını doldurmuş.
Şarkıcı konserin ortasında terli çamaşırlarını seyirciye atıyor ve kapış kapış, kapanlar, koklayanlar... Resim gazetelerde.
Ben doğrusu hayret ettim.
Hem aklı başında sandığım sanatçının yaptığına, hem de onun terli çamaşırlarını kapışıp koklayanlara...
İğrenç değil mi?
Allah akıl, fikir versin.
Ne diyelim.
***
Bir de TV haberi vardı.
Pendik’te sokakta yaşayan anne ve 2.5 yaşındaki oğlu Yakup. Geçen kış Yakup donma tehlikesi de geçiriyor.
TV onların yaşadığı perişan yeri de gösteriyor.
Oysa Türkiye’de 3+1’lik bir kat parasını İtalya’da bir defada alışverişte harcayanlar var. Gazeteler aynı günlerde bunu da yazdı.
Bu ne çelişki değil mi?
***
Türkiye’nin asıl siyasi ve toplumsal yüzünü bize TV’ler ve gazeteler gösteriyor.
Onlar iyi ki varlar.
Varlar ki biz de olayları mukayese edip gerçeği öğrenebiliyoruz.
NÜKLEER | Yeni bir atılım
Türkiye yıllardır ikiye ayrıldı.
1) Nükleer enerjiyi müdafaa edip, isteyenler.
2) Türkiye için nükleere karşı çıkanlar.
Dünya bu konuda ileri giderken, Türkiye ikinci “tip”ler sayesinde geri kaldı, geri bırakıldı. Ama şimdi başka bir bakan var, Berat Albayrak. O nükleer de dünya devletleri gibi hareket ediyor.
O bu konuda geç bırakıldığımızı da biliyor.
Bakanımızın pazartesi günü Viyana’da söyledikleri de bunu gösteriyor. Hadi bakalım, kolay gelsin, Berat Albayrak...
YANILDIM | HDP kimin partisi?
PKK ne istiyor?
Güneydoğu Anadolu’nun Türkiye’den koparılıp ayrılmasını ve büyük Kürdistan’ın kurulmasını mı?
Bunu lafla mı istiyor?
Hayır, silahla. Yani savaşarak. Yani terörle...
Türkiye bu savaşı yapan teröristlere karşı duruyor.
Türkiye’yi, bu toprakları onların istediği gibi böldürmeyeceğini gösteriyor.
Savaş bunun için sürüyor.
Geçen gün bu savaşta öldürülen bir PKK’lının cenazesi kaldırıldı.
Bağlar ilçesinde Yeniköy mezarlığına.
Tabutun üstünde PKK bayrağı vardı.
Önde, ölen PKK’lının terörist elbisesiyle çekilmiş fotoğrafı.
Ve cenazede örgüt lehine sloganlar yol boyu atıldı.
Ve bu cenaze törenine HDP’liler de katıldı.
HDP bir Türkiye siyasi partisi.
HDP’liler Ankara’daki TBMM üyeleri.
Ama bölücü cenazesini onlar kaldırıyor.
Akıl alır mı?
Onları, yani HDP’yi son günlerdeki siyasi görüşmelere niye çağırmıyorlar diye ben üzülüyordum. Meclis’te 4 parti yok mu, var.
Niye HDP ayrı tutuluyor diyordum.
Bu son olay bir kere daha gösterdi. Demek ki ben haksızmışım.
Değil mi?
KONTROL | Sucuk diye domuz...
Aydın’da 6 ton domuz eti yakalandı.
Kim bilir bu kaçıncı 6 ton.
Demek ki belediye, kontrol makamları uyuyor.
Bu, neler yediğimizi bir kez daha gösteriyor.
Ölmüş atlar, eşekler ne oluyor, yoksa mezarlıkları midelerimiz mi?
Kontrol yok. Daha geçende, Bursa’da, “at etli kuru fasulye” yapıp yedirene ne oldu, belli değil.
6 ton domuz eti ile yakalanan kasap, “bu etleri sucuk firmalarına sattığını” söylüyor.
Kim onlar?
Kendisine borcu olan bir firmanın ismini açıklıyor, ötekiler için susuyor.
Peki öteki firmaların ismini öğrenip yetkililer açıklasa ya.
Kimin bize iyi sucuk diye domuz eti yedirdiğini öğrensek.
Olmaz mı?
Olur ama, olmuyor.
Neden acaba!..