Terör nasıl bitirilecek?
Türkiye’yi bölme isteği ve yeni bir devlet kurma amacı nasıl sona erdirilecek?
Bence şiddet şiddetle biter. Ve bu, siyasi partilerin devlet mücadelesi yolunda aynı görüşü savunmasıyla olur.
Yani devlet de şiddete başvurmalı. Bunu göze almalı.
Geç bile kalındı.
Terörü, terörcüyü doğuran illerimizde hemen sıkıyönetim ilan edilmeli.
Bu terör yuvalarıyla gerçek savaş göze alınmalı. Askeri bir harekât, bireysel hak ve özgürlükleri sınırlamayan sıkıyönetim ve hakiki savaş.
Başka yolu yok.
Başka yolu kalmadı.
Artık geç de olsa anlaşıldı, 35 yıllık terör ancak böyle bitirilir. Türkiye’nin bölünmesi isteğine böyle son verilebilir.
Savaş, savaş, savaş... Çözüm savaş...
Çünkü 35 yılda terörü bitirmek için ciddi savaştan başka denenmedik yol kalmadı. Ciddi savaş, yani devlete bağlı halkı koruyarak terör estirenleri yok etmek.
ANAYASA VE CHP, VE REFERANDUM
Üniversitelerde ikinci eğitim, yani akşam yapılan eğitim.
Trafikte bazı tek yönler, bir kuruluşumuzun verdiği ölüm ilanlarının şekli vs. vs. bunlar hep köşe yazılarımızda teklif edilmiş ve kabul görüp gerçekleşmişti.
Kim bilir daha kaç köşe yazarının önerisi işe yaradı.
Bugün de bir önerim var.
“Yeni Anayasa Meclis’ten kaç oy alırsa alsın, halka sunulacak” deniyor.
Bu çok doğru, çok iyi.
Ama burada halkın yüzde kaç oyu “kabul” sayılacaktır?
Yüzde 50’nin üstü mü? Yani referandumdan, halk oylamasından en az yüzde 51 “evet” çıkarsa anayasa tamamdır, denecek.
İşte ben buna karşıyım.
Bana göre referandumda, halkın oyuna sunulan anayasa taslağının anayasa olması için halkın oyunun en az 3’te 2’sini alması aranmalı. Bu kanun olmalı.
Halk oyuna sunduğumuz herhangi bir kanun veya karar değil.
Çünkü bu anayasadır.
Ve bunu, halkın büyük çoğunluğunun kabulü yani içine sindirmesi gerekir.
Yoksa halkın yüzde 51’i kabul, yüzde 49’u ret derse o metin bütün halkı bağlayan, toplumsal uzlaşma sağlayan anayasa bence olamaz.
Tekrar edelim, halkın en az üçte ikisi “kabul” demeli.
Olmaz mı?
Bana göre böyle olmalı.
Bir düşünün bakalım.
***
Bu arada cuma günü bir haber çıktı.
Bu “CHP’den alternatif anayasa teklifi” diye duyuruldu.
CHP, AKP ve MHP’nin anayasa teklifine karşılık bir teklif hazırlamıştı.
Güçlendirilmiş parlamenter sistem önerisini içeren bir taslaktı bu. Ve bu teklifte cumhurbaşkanının yetkileri sınırlanıyor ve sembolik bir makam olması amaçlanıyordu.
Günaydın diyelim, değil mi?
Aklınız başınıza yeni mi geldi?
Anayasa günlerdir tartışılıyor. Siz neredeydiniz?
İş yalnız lafla olmaz, plan, program lazım diyoruz.
Diyoruz ve CHP bu sefer dediğimizi yaptı.
Yaptı ama geç yaptı.
CHP’nin hızlı olması için duacıyız diyelim. Başka ne yapabiliriz?
İSMET ABİ | Dürüst ve mütevazı
İsmet Sezgin’e Allah rahmet eylesin.
Herkese, her siyasiye nasip olmayacak bir geçmiş bırakarak aramızdan ayrıldı.
Toplum onu “Abi” diye boşuna anmıyordu.
Siyasete Aydın Belediye Başkanı olarak 1952’de başlamıştı.
Bu siyasi macerası 2002’ye kadar sürdü.
7 kez Meclis’te yer aldı.
Gençlik ve Spor Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı ve Meclis Başkanlığı yaptı.
Ve bu kadar önemli işler yapan İsmet Sezgin zengin değildi.
Onun en büyük zenginliği namuslu, dürüst olmasıydı.
Bu açıdan siyaset dünyasına örnek olmasını dilerim.
Nur içinde yat İsmet Abi...
İNOVASYON | Türkçesi yok mu?
Bizim yani Milliyet’in her sabah 10.30’da yazı işleri toplantısı var.
Ben de 52 yıldır o toplantıdayım. Geçen gün şu da konuşuldu. Yahu şu “inovasyon” kelimesi çok kullanılıyor ama birçoğumuz bu kelimeyi kolay telaffuz edemiyoruz. Onun Türkçesi yok mu?
Hadi bakalım, onun ifade ettiklerini anlatabilen kolay, Türkçe bir kelime acaba ne olabilir?
