Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin şu cümlesini beğendim.

“El âlem uzayda, biz Lozan’dayız”.

Doğru söze ne denir?

İşimiz yok gibi...

O günün şartları bugüne uyar mı?

Uymaz.

Öyleyse neyi tartışıyoruz?

O gün masaya oturanlar da vatan lehine daha çoğunu elde etmek istemez mi?

İster ama elde ettiklerini de kaybetme tehlikesi varsa susar ve elde ettiğiyle yetinir.

Unutmayalım, bizim bir sözümüz var: Çoğa tamah eden, azı da bulamaz.

Tamam mı?

***

Kim istemez daha geniş topraklara sahip bir Türkiye’de olmayı?

Hepimiz isteriz.

Haberin Devamı

Eskiler de isterdi.

Ama dünya bir olmuş, karşımıza çıkmış, Osmanlı İmparatorluğu’nu parçalamış. Onlar imkân bulsalar Türkiye Cumhuriyeti’ni de yok ederler.

Ama imkân vermedi.

Kim?

Atatürk ve arkadaşları.

TBMM’de açılıştan bir gün sonra Mustafa Kemal Paşa Misak-ı Milli metninde sınırlarla ilgili yer alan hususları ve buna dayanılarak Ankara hükümetinin izleyeceği dış politikayı açıkladı.

İmkân olsa onlar toprakları daha büyük, daha geniş bir Türkiye Cumhuriyeti yaratmazlar mıydı?

Mesela, Misak-ı Milli’de çok tartışılan Musul bizimdi.

***

Misak-ı Milli, Türk kurtuluş savaşının siyasi manifestosu olan, 6 maddelik bildirinin adıdır. İstanbul’da toplanan son Meclis tarafından 28 Ocak 1920’de oybirliğiyle kabul edildi.

Ama iş ilanla kaldı. Olmadı.

Lozan Antlaşması 24 Temmuz 1923’te imzalandı. Bu antlaşmayla bütün dünya Kurtuluş Savaşı’nı zaferle sonuçlandıran Türkiye’yi tam bağımsız bir ülke olarak tanıdığını kabul ve ilan etti.

Tam bağımsız yeni bir Türk devleti Lozan’da kuruldu ama bu Türkiye topraklarını, sınırlarını genişletmek arzuları başka bahara kaldı.

Yeter ki biz birliğimizi, beraberliğimiz bozmayalım.

Boş münakaşalarla birbirimizin gözünü oymayalım.

Ve Türk devletini Lozan’la gerçekleştirmiş, dünyaya kabul ettirmiş olanlara, çabalarından dolayı teşekkür edelim.

MİSAK-I MİLLİ

PKK İÇİN SINIR DEĞİŞMELİ

Irak sınırımıza yakın Şemdinli’de bir karakolumuzdaki 10 Mehmetçiğimiz ve 5 sivil kardeşimiz PKK tarafından şehit edildi.
Kati tedbir lazım, PKK’yı sona erdirmek için.
Suriye sınırına duvar bu tedbirlerden biri ve önemlisi.
Bizde bir zamanlar bu duvar çekme işini öne atmıştık.
Şimdi de özellikle Irak sınırını dağlık bölgeden düz araziye, mevcut sınıra göre daha güneye çekme önemli bir çare olabilir. PKK ile daha etkili, sonuç alıcı bir mücadele böylece mümkün olur. Bunun için Barzani ile konuşulabilir, anlaşılabilir.
Acele edilmeli. PKK ile savaş dağlardan düz araziye alınmalı... Ve bitirilmeli.

Haberin Devamı

ŞUNDAN BUNDAN

3.KÖPRÜDE | İntihar eylemi

Türkiye’de her yıl 3 bin kişi intihar ediyor.

İntihar girişimlerinde en yaygın olarak kullanılan mekânlar İstanbul Boğazı’ndaki iki köprü oluyor.

Her yıl onlarca kişi bu adresleri kullanarak hayatına son veriyor.

Bu durum, 3. köprü yapılırken göz önüne alındı.

İntihar girişimleriyle başa çıkmak, daha doğrusu caydırıcı olmak için Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün iki yanına bariyerler konuldu.

Ben 3. köprüyü gezmiş ve bariyerleri yazmıştım.

“Bu bariyerlerin görüntüyü engellediğini” söylemiş ve “Başka bir çare bulunması iyi olur” demiştim.

Şimdi Boğaz’ın diğer 2 köprüsünde de intiharları önleyecek önlemler alınacakmış.

Haberin Devamı

Bazıları Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ndeki bariyerleri bu köprülerde de kullanmayı tavsiye ediyor.

Ben tabii buna karşıyım.

Hem dışarıdan köprülere bakanların, hem köprüden geçerken Boğaz’a bakanların görüşü engellenmemeli. Oysa bariyerler bu görüşleri engelliyor.

İntihar girişimini önlemek için “ince teller” veya “ince, jiletli teller” kullanılabilir.

O zaman hem köprülerin görüntüsü, hem de köprüde seyahat edenlerin görüşleri bozulmaz.

Bu işi düşünüp taşınmadan, “Ben yaptım oldu” felsefesiyle aceleye getirmek doğru olmaz.

KARI-KOCA | Ayrı ev gerekmiş!..

Helin Avşar 6 aylık eşinden boşanıyor.
Geçenlerde kendisi ilan etti. Ve Avşar, 21 günlük flörtten sonra evlendiği Serhan Bora’dan ayrılığının başlıca sebebinin “aynı evde yaşama” olduğunu da açıkladı.
Karı-koca yoksa ayrı evlerde mi yaşayacaktı? Hem karı-koca ol, hem de ayrı evde yaşa!..
Güldürme beni ilahi Helin Avşar!
“Bir yaşıma daha girdim” derler ya öyle.
Ayrılma sebebim “aynı evde yaşamak” diyeceğine, birbirimizi tanımadan evlenmiş olmak desen ya...
Daha doğru olmaz mı?