Dilek Gappi

Dilek Gappi

dilek.gappi@dogangazetecilik.com.tr

Tüm Yazıları

Alışkanlığımızdır genellikle bir konunun ne kadar önemli olduğunu anlayabilmek için karşımızda görmek, emin olmak isteriz. Fabrikalar, açılışlar hemen umut verir ama özellikle teknoloji dünyasındaki gelişmeler ancak hayatımıza girince dikkatimizi çeker.
Örneği çok...
Biz en iyisi son yaşadığımızdan başlayalım.
Dün önemli bir gelişme kamuoyuna açıklandı. İzmir Yüksek Teknoloji Enistitüsü’nde (İYTE) Türkiye’nin ilk “girişimci inovasyon merkezi” kuruldu.
Konu hakikatten çok önemli. Bugüne kadar çeşitli projelere hibe destekleriyle tanınan İzmir Kalkınma Ajansı ilk kez ‘Güdümlü Destek’ verdi.
* * *
Güdümlü desteğin yasalardaki tanımı şu; “Bölgede girişimcilik ve yenilikçilik kapasitesini geliştirecek nitelikte konulara doğrudan mali ve teknik destek sağlanmalı.”
Yılda bir kez veriliyor ve en büyük destek rakamı ona ait. Çeşitli öneriler değerlendirildi ve nihayet karar verildi. Toplamda 7 milyon TL’lik destek “İnovasyon Merkezine” gidecek.
İsabetli bir karar aldılar. Nedenini de anlatalım.
İYTE alanında, üniversitenin de ortak olduğu İZTEKGEB AŞ.’nin yürüttüğü bir teknopark var. Şimdi bu teknoparka bağlı “Girişimci inovasyon merkezi’ İzmir’i Türkiye’de farklı bir noktaya taşıyacak. Göreve geldiğinden bu yana Rektör Prof. Dr. Mustafa Güden başarılı çalışmalarla dikkatimizi çekiyordu şimdi bu çalışmada onlara eklenecek.
* * *
Her yıl, ülkedeki tüm üniversite son sınıf veya yüksek lisans öğrencileri arasında projeleri beğenilen 80 genç seçilecek.
Girişimciler üç yıl kalacakları ofis ve ekipman ücretsiz veriliyor. Su ve elektrik parası dahil hiçbir üçre talep edilmeyecek. Teknik altyapıya sahip projeler şanslı olacak. Daha sonra ortaya konulan fikire patent alınması için de üniversite yardımcı olacak. Üniversite yine işin peşini bırakmayacak ve üretim şansı olan projelere önce yatırımcı bulunacak sonra bu işletmelere bizzat üniversitenin kendisi de belli bir süreliğine ortak olacak.
Geliştirilecek fikri olan gençlere, özellikle cin gibi oldukları bilişim yazılım alanında bu müthiş bir fırsat.
Türkiye artık bilişim dünyasının simge ismi haline gelen Apple’ın kurucusu bilişim gurusu olarak tarihe geçen Steve Jobs’larını kendisi yetiştirecek’ demek yanlış olmaz. Ülkede TÜBİTAK da dahil birçok üniversitenin “inkübatörleri” var ama gençlerin ulaşması çok zor.
* * *
İYTE Rektörü Prof. Dr. Mustafa Güden anlattıkça görüyorsunuz ki, burası Türkiye’nin girişimcilik fabrikası olacak. Teknoloji alanında dev firmalar da bölgeye gelmeye devam ediyor. Kısacası kentin kuzeyinde çok önemli bir hamle var. Şimdi bu proje yarımadayı bilim arenası haline getirecek nitelikte.
Yeter ki alışkın olduğumuz gibi, hevesle başlayıp sonra işi yalnızca üniversitenin kucağına bırakmayalım.

Haberin Devamı

CICOM DA BİTTİ

Haberin Devamı

Doğrusu insan sevinsin mi bilemiyor. İlk aklımdan geçen şu oldu; madem bu noktaya gelecektik, biz bu konuyu yıllarca neden yazdık, çizdik.
Teknopark’ın birlikte işletilmesi planlanan Fransız şirketten söz ediyorum. CİCOM firması dünyanın en büyük silikon vadilerinden Sophia Antopolis’i kurduğunu belirterek teknoparkı işletmeyi önermişti. Önce heyecanlandık hemen ardından kuşkulandık çünkü Fransızların ilk başta talepleri akıl alır gibi değildi. Nitekim defalarca yazışmalar, planlamalar oldu, yıllar sürdü. Bu arada şirketin Fransa’daki teknoparka yatırımcı getiren bir firma olduğu ortaya çıktı. Neyse uzatmayalım.
Yaklaşık beş yıllık serüven geçtiğimiz günlerde kapandı. Anlaşma iptal. Ancak CICOM isterse danışmanlık hizmeti verebilecek. Konu bu noktaya bağlandığına göre geçmişin önemi yok. Özetle yalnız şunu söyleyelim; üniversite bu konuda haklı!...