Büyükşehir belediyelerinin görevleri arasında 5216 Sayılı Kanunu’na göre stratejik plan hazırlamak bulunuyor. Belediye başkanının da öncelikli görevi, belediyeyi stratejik plana uygun yönetmek.
296 sayfalık stratejik planda öncelikle dikkatimizi çekenleri sıralayalım..
Özellikle Gelir Yapısı bölümünde eski yılların 2001, 1990-2000, 2004 yılları verilerinden hareketle mevcut durum tespiti yapılmış. İşgücü verileri de Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyelerine ulaşan işsizlik oranlarının güncelliğinden uzak.
743 muhtarlığın bulunduğu İzmir’de sadece 84 muhtara yazı gönderilerek görüşlerinin alınması “kenti kentliyle birlikte yönetme” anlayışını göstermelik kılıyor.
Başkan Aziz Kocaoğlu’nun halka dağıtılan seçim broşürlerinde yer alan “Kentsel Demokrasi ve Yönetim” başlığı altındaki bazı önemli başlıklara da stratejik planda rastlanmıyor. Bu kapsamda muhtarlar masası, muhtarlar broşürü, kent meclisleri başlığı altındaki, gençlik meclisi, kadın meclisi, engelliler meclisi, çocuk meclisi, demokrasi forumu ve sivil toplum meclisi gibi stratejik hedefler planda yer almıyor. Oysa bu maddeler kenti kentliyle birlikte yönetmek açısından önemli. Yine stratejik planda, Körfez’e iskele ve marina yapımı, tramvay yapımı detaylandırılmamış. İskelelerin ve tramvay hatlarının da nerelerde ve hangi takvimde gerçekleştirileceği belirtilmemiş durumda. Oysa yine seçim öncesi dağıtılan broşürde daha detaylı açıklamalar bulunuyor.
Yine “enerji tasarrufu”, “yalıtım”, “güneş enerjisi”, “ekolojik köy” gibi konulardaki stratejik hedefler ise muğlak, ölçülemez ve çok geniş zaman çerçeveli yer alıyor. Oysa Stratejik Plan Taslağı’nda oluşturulacak stratejiler doğrultusunda faaliyet ve projeler ile kaynak-maliyet tablolarının da yer alması gerekiyor.
Her stratejik planda eksiklik bulunur ancak önemli olan duygu yaratması ve kaynaklarının ve sonuçlarının belli olması.
Başkan Aziz Kocaoğlu’nun, yapacaklarını anlatırken, hedeflerini yansıtırken duyduğu özgüveni, heyecanı, keşke stratejik planı hazırlayan büroratlar, plana daha çok yansıtsalardı. Stratejik plan için gönül rahatlığıyla “İzmir’in yol haritası” demek mümkün olsaydı...
Sonuçta kentin geleceğinden umutla söz edebilmek ve bunu planlarda görmek istiyoruz...