Dilek Gappi

Dilek Gappi

dilek.gappi@dogangazetecilik.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Limanda kader senaryoları...



İZMİR Limanı’nın özelleştirme sürecinde ihaleyi kazanan Global-Hutchison-EİB Limaş konsorsiyumunun ek süre talebinin kabul edilmemesiyle sürecin dışında kalması, “İzmir limanının geleceği” ni tartışmaya açtı.
Peki 2008’de 895 bin 102 teu kapasitesiyle kriz sürecinde dahi 115 bin dolar yıllık ciro elde eden İzmir Limanı’nın geleceği bundan sonra ne olacak ?
Bir liman kenti olan İzmir şimdi “kader zamanlarını” yaşıyor.
Olasılıkları değerlendirdik ve İzmir’de limana dair yaklaşımları göz önünde tutarak beş ayrı senaryo hazırladık.
İşte olasılıklar...

Senaryo 1:
Çelebi Grubu limanı devralır

Özelleştirme İdaresi’nin ihaleyi ikinci sırada kazanan Çelebi Grubu’na teklifi beklenirken, grup verdiği sinyallerde isteksiz olduğunu şimdiden hissettiriyor. Çelebi ihalede 1.270 milyon dolar gibi yüksek fiyat teklif etmişti. Arada sadece 5 milyon dolarlık fark kalmıştı. İkinci grup olan Çelebi için de 15 milyon dolarlık teminat geçerli ve grubun teminatı bankada bekliyor. Çelebi’nin günün şartlarında bu parayı ödemesi zor göründüğünden, sözkonusu ihtimali zayıf bir ihtimal olarak tanımlamak mümkün. Ancak onun da parayı hemen yakmak yerine, yasal olarak iki ayrı 45 gün şeklinde süreci uzatma hakkı var.

Senaryo 2:
İhale tekrarlanır - modeli

Özelleştirme İdaresi, Çelebi’nin olumsuz yanıt vermesinin ardından, yaklaşık altı ay içinde ihaleyi tekrarlama kararı alabilir. 1.275 gibi yüksek rakamlardan neredeyse yarı fiyatlarına düşen bir ihaleyi göze almak Özelleştirme İdaresi için olumsuz bir tablo oluştursa da serbest rekabet kuralları içinde bu ihtimal daha güçlü görünüyor. Ancak, sendika yeni ihale yapılırsa bunu da yargıya taşıyacağını duyurdu. Kamu İşletmeciliğini Geliştirme Vakfı Merkezi (KİGEM) ve Liman ve Kara Tahmil-Tahliye İşçileri Sendikası (Liman-İş) İzmir Şubesi yetkililerinin açıklamaları ihaleye girecek firmaları geçmiş tecrübesinden dolayı ürkütme riski de taşıyor.

Senaryo 3:
İhale tekrarlanır - model 2

Hükümetin tavrını özelleştirmeden yana açık koyması nedeniyle yeni bir ihale yapılacağı beklentisi hakim. Bu beklentiye karşılık, geçen özelleştirmeye ayrı ayrı giren grupların birarada girme olasılığı da yüksek görünüyor.
Türkiye genelinde Fiba Holding, Batıçim gibi yaklaşık 100 firma ya da kişiyi arkasına alan Arkas’ın ağırlıklı olduğu grup, yeni oluşumlara açık olduğu sinyali veriyor. Bu kez Alsancak Liman Hizmetleri A.Ş. ile ihaleyi alamayan grubun diğer ayakları olan Hutchison, Ege İhracatçı Birlikleri ortak bir konsorsiyum oluşturabilir. Alsancak Liman Hizmetleri Başkanı ve Arkas CEO’su Önder Türkkanı, Egeli ihracatçıların herşeyden önce müşterileri olduğunu, birbirlerini et ve tırnak gibi gördüklerini belirterek, konsorsiyumun çok daha güçlü oluşturulması için hazır olduklarını söylüyor. Limanı “tek başımıza işleteceğiz” diye bir derdimiz yok diyen Türkkanı, “otonom” da dahil tüm formüllere sıcak bakacaklarını vurguluyor.

Senaryo 4:
Otonom sistem - Model 1

Bu öneriyi İzmir Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş dile getiriyor. Aslında sözkonusu öneri, daha Özelleştirme İdaresi’nin tavrı belli olmadan, İzmir Kalkınma Ajansı’nda da tartışılmış hatta Lucien Arkas ajansın yönetim kuruluna davet edilmişti. “İzmir Valiliği, Büyükşehir Belediyemiz, odalar, limanın büyük müşterisi olan ve liman işletmeciliğini bilen Arkas ile ilgili kurumlardan hemen bir otonom yönetim oluşturalım” diyen Demirtaş, bu otonom yönetim için iki yıl gibi bir süre istiyor. Bu süre içinde limana takviyeler yapılarak kan kazandırılacağını söyleyen Demirtaş,öneriyi şöyle açıyor:
“İki yılda limanın yaralarını sararız. Yeter ki limanın iki yıl boyunca gelirlerine karışılmasın. Bizler toparladıktan sonra yeniden özelleştirme yapılabilir. Bunlar yapıldığı taktirde İzmir Limanı’nı kaybetmeyiz. Önerdiklerimiz yapılmadan ihaleye çıkılırsa ihalede verilen fiyatın yarısı dahi bulunamaz”

Senaryo 5:
Otonom sistem - Model 2

Bu senaryo, sözkonusu otonom sistemin bir süreliğine değil, 49 yıl gibi bir süre için otonom yönetime bırakılmasını kapsıyor. Limanın ilk tevsii çalışmalarını yapan TCDD limanın gelişmesi ve öncelikli tevsii çalışmaları için yaklaşık 250-300 milyon TL arasındaki çalışmayı yapsın. Otonom sistem ise ilk iki yıl, vinç ve rıhtım yatırımlarına harcadığı paranın ardından gelirinin önemli bir kısmını devlete belli bir süre için vererek sözkonusu rakamı geri ödesin (Örneğin 10 yılda). Ardından limanın geliri, tümüyle liman için kullanılsın. İzmir Limanı İzmirlilerin gücüyle büyüsün. Bu senaryoda özellikle yeni liman yerleri Aliağa, Nemport, Petkim gibi yeni limanların oluşmasının İzmir Limanı’nın gücünü eriteceği varsayımıyla da gerçekçi yönleri bulunuyor. Aksi halde limanın konjonktürel gelişmeler nedeniyle çok ucuza gideceği dile getiriliyor. Ayrıca KİGEM ve Liman İş gibi kuruluşların da bu senaryoya sıcak bakma olasılıkları yüksek.
Dünyada liman kenti olmak bir ayrıcalıktır. Bu yolla hem ekonominizi güçlü tutabilir hem de limanın etrafında şık mekanlar, restoranlar, sanat-kültür merkezleri oluşturarak, gece gündüz aktivite merkezleri yaratabilirsiniz. İzmir Limanı şu anda konteyner limanı oldu, bir süre sonra yük elleçleme tamamen civar limanlara kayacak.
Liman bu kentin yalnızca bir ticari aktivitesi değildir. Güçlü liman, güçlü bir marka değeri yaratır. Sadece taraflarını değil, tüm kenti ilgilendirir.
Otonom sistem ve hatta 2. model otonom modeli keşke İzmir başarabilse. Ankara’nın “Babalar gibi özelleştiririm” anlayışı İzmir’in anasını ağlattı, bu kez İzmirliler “babalar gibi kazanırım” için Başkenti ikna edebilse.


Türkiye’nin en büyük konteyner limanı
Konteyner yüklerinde İzmir Limanı kendi hinterlandında hemen hemen rakipsiz durumda. Bölgede ihracat elleçlemelerinin yüzde 51’ini İzmir Limanı, yüzde 35’ini Aliağa limanları, yüzde 12’sini Güllük Limanı, kalan yüzde 2’sini diğer limanlar gerçekleştiriyor. 2008 yılında 669 personel ile 895 bin 102 teu kapasitelik hacime sahip olan liman aynı yıl 115 bin dolarlık gelir elde etti. Limancılıkta kâr payı yüksek. Ancak Özelleştirme İdaresi, satışta olan limana yatırım yapmıyor. Liman yaklaşık 40 yıllık vinçlerle işlem yapmaya devam ederken, Arkas’ın da iki vinci hizmet veriyor.