Dilek Gappi

Dilek Gappi

dilek.gappi@dogangazetecilik.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Hikaye uzun, iki yılı kapsıyor. Çekişmeler, teklifler, imzalanan sonra uyulmayan anlaşmalar, hazırlık dosyaları. Aslında ucunda milyar dolarlık yatırımlar olunca süreç olağan. Bugüne gelindiğinde ise tek cümle ile şöyle söylemek mümkün.
İzmir’e kurulacak milyar dolarlık teknoloji yatırımlarında ilk zor aşamalar atlatıldı, taraflar birbirini tanımaya başladı.
Fransız teknoloji bölgesi işletici şirketi CICOM’un ikinci kez verdiği teklif
İzmir’e, bilişim dünyasının kapılarını açacak görünüyor.
Bu süreçte hedefteki adamlardan biri de Ege Genç İşadamları Derneği Başkanı Cemal Elmasoğlu’ydu.
CICOM şirketini getiren ve ardından EGİAD’lı birkaç iş adamıyla şirkete ortak olmak için harekete geçmesi okları Elmasoğlu’na yöneltmişti.
CICOM’un ilk teklifindeki, İzmir’in üniversiteyle birlikte 20 kuruluşunun da ortak olduğu İzmir Teknoloji Geliştirme Bölgesi AŞ’nin (İZTEKGEB) yüzde 90’nına sahibi olma isteği ve EGİAD’lı birkaç işadamının da bu şirkete ortak olması soru işaretleri yaratmıştı. Biz de “Neler oluyor” diye soran gazeteciler arasındaydık.
Bunun üzerine İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü harekete geçti, iyi niyet anlaşması yapmasına rağmen koşulları kendi belirleyeceği bir hazırlık dosyası oluşturdu. Böylece CICOM’a “Koşullarım bu” diyen taraf olabilecekti. Öyle de oldu.

Model değişti
CICOM ikinci teklifini hazırlık dosyasına göre verdi ve üniversitenin asıl istediği değişik yani yap-işlet-devret modelini kabul etti. Buna karşılık, 15 bin dönümlük ek arazi talebinde bulundu. Şimdi üniversite Uğur Yüce’nin başkanlığında kurduğu çalışma grubuyla detayları inceliyor.
İşte bu noktada Cemal Elmasoğlu yaşadıklarını anlattı, süreci konuştuk. Öncelikle Elmasoğlu’nun ağzından CICOM’la karşılaşma sürecini aktaralım:
“EGİAD olarak bilgi bazlı yenilikçi sürdürülebilir sanayi rapor hazırladığımız süreçte İzmir’in diğer kentlere göre ileri teknoloji ile fark yaratabileceğini gördük. Sonuçta İzmir bilişimle kalkınsın dedik. Microsoft ve HP ile arama toplantısı yaptık. Gazetede buna dair haberler çıktığında üyelerimizden Cemal Tükel Antalya toplantısında CICOM’un Türkiye sorumlusu Cem Ateşler ile bir araya gelmiş. Orada konuşmalarının ardından İzmir’e geldiler. Asıl çıkış noktamız inanın artık İzmir’de tersine beyin göçü başlatmaktı. Ardından CICOM Yönetim Kurulu Başkanı Alen Andre’yi İzmir’de ağırladık. Andre daha önce de Türkiye’de yatırım yapmak istemiş ama birçok sorunla karşılaşınca vazgeçmiş. Bu nedenle EGİAD’ın da işin içinde olmasını da Alen Andre özellikle istedi”

Sadece EGİAD yok
Geçen süreçte en büyük sıkıntı da işte tam bu noktada yaşanmıştı. CICOM İzmir’de kuracağı 10 milyon dolarlık şirketin yüzde 25’ine İzmirli işadamlarının ortak olmasını istemiş ancak EGİAD’da birkaç isim bireysel olarak şirkete ortak olmaya çalışmışlardı. CICOM’un teklifi zaten ticari bulunuyor, EGİAD’lı işadamları da bu şirkete ortak olunca “kar peşindeler mi” soruları oluşuyordu. Şimdi model yap-işlet-devretle değişince tereddüt azaldı. Bu noktada Elmasoğlu da şirkete ortak olacakları yalnızca EGİAD çevresinden seçmekten vazgeçtiklerini belirtiyor. Kentin duayenlerini de projeye ikna etmek için ikna turuna çıkılmış.
Çok zor günler geçirdiklerini belirten Elmasoğlu, yaşadıkları süreçte Rektör Zafer İlken’i de şu cümlelerle haklı buluyor.
“Türkiye’de böyle bir işletmenin emsali yok. Yurtdışında da farklı modeller üzerine kurulabiliyor. Şimdi hiç değilse herkesin içi rahat olacak”
Gelelim son teklife.
Yap-işlet devret ile şirket 35 yıllığına 281 hektar araziyi kiralamış olacak. CICOM burada öncelikli olarak inkhibatörleri, bilim parkını, sosyal tesisleri, alışveriş merkezlerini gerçekleştirecek.
Sektörel inkhibatörler oluşturulacak. Anlaşmanın imzalanmasını takiben dokuz ay içinde 2.5 milyon euro ön ödeme yapılacak. İki yıl süresince bir kira geliri ödemeyecek. İki yıldan sonra beş yıl boyunca CICOM’un elde ettiği toplam kira gelirinin yüzde 12.5 oranında üniversiteye ödeme yapılacak. Sekizinci yıldan itibaren de kira gelirlerinin yüzde 25”i ödenecek.
CICOM da buna karşılık olarak yatırımcılara yer kiralayacak. Sahayı ya da talebe göre, yaptığı binaları kiralayabilecek.

Beton yığını olur mu?
Projenin içinde otel, alışveriş merkezlerinin olması da kaygı yaratan unsurlardan biriydi. Elmasoğlu bu kaygı yaşanmasın diye Fransa’daki Sophia Antipolis teknoparkıyla tüm tesislerin yeşili koruyarak gerçekleştirildiğini örnekgösterdiklerini anlatıyor.
Belki de bunu vurgulamak adına teknoparkın adı “GIP” (Green innovation park-Yeşil inovasyon parkı) olacak.
Ancak CICOM’un ek olarak istediği 15 bin dönüm ek arazide imar planına göre 310 bin metrekareye kadar yapılaşma izni mevcut. Zaten Fransızlar da verdikleri teklif için “üniversite ile işbirliği ile son hali verilecektir” diyorlar.
Evet süreç özetle böyle yaşandı. Şimdi çalışma grubunun raporunun ardından kararı üniversite yönetimi verecek. Bu arada teknopark için başvuran Amerikan şirketi de çekilmiş görünüyor.
Bu gelişmenin altında ne olduğu zamanla ortaya çıkacak.

Bill Gates geliyor
Bu noktadan sonra doğru olan şu. Yatırım İzmir’in uzun zamandır özlem duyduğu büyük bir katmadeğer sağlayacak. Microsoft, HP daha birçok şirket burada yer alacaklarını şimdiden açıkladılar. Elmasoğlu, CICOM’un Bill Gates’e temeli attırmak için söz aldığını belirtiyor.
Beş yıl içerisinde beş milyar dolara varan bir yatırımdan söz etmek mümkün.
Zorluklar da yaşasalar böyle bir projeye ön ayak olmak önemli. Bunu EGİAD yaptı.
Aynı zamanda milyar dolarlık bir yatırım teklifine karşı ülke ve üniversitenin çıkarlarını gözeterek, “koşullarım bu” diyebilmek ve koşullarını kabul ettirmek de kolay değildi. Bunu da İYTE başardı.
Çok sıkıntılı süreç yaşadığını, üzüldüğü çok zamanlar olduğunu belirten Elmasoğlu, “Ben dahil olmak üzere hepimizin yapmış olduğu hatalar olabilir bu hataları telafi etmemiz için hepimizin mücadelesi gerekiyor” diyor.
Bundan sonraki prosedürü bekleyen Ege Genç İşadamlarının Başkanı “Heyecanım kalmadı” demesine rağmen bir süre sonra “Alaçatı havaalanı yeniden işler hale gelebilir. Çünkü özel uçaklarla gelecek çok yabancı yönetici olacak” diyerek yeniden umutlanıyor.
Henüz bu kadar uçamasak bile, sözkonusu yatırımın önce yarımadanın ardından İzmir’in çehresini değiştireceği kesin. İyi yetişmiş gençlerini kucaklamak adına teknoloji yatırımları en iyi fırsat.
Kentin vizyonu sorulduğunda “İzmir öncelikle bir teknoloji kenti” diyebilmek de, zaten İzmirliler’e yakışır.